Emre Aköz/Sabah
Halkına karşı harekât yapmak göreve dahil mi?
Hatırlarsınız: Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, geçen 14 Nisan günü İstanbul'daki Harp Akademileri Komutanlığı'nda çok sayıda medya mensubunun katıldığı bir konuşma yaptı.
Bu konuşmada, Kürt meselesiyle ilgili önemli ifadeler yer aldı.
Ertesi gün, tüm gazetelerin ve köşe yazarlarının bu temayı işleyeceklerini düşünerek, konuşmanın başka bir bölümü hakkında yazdım:
'Org. İlker Başbuğ, Gülen Cemaati'ni niye hedef aldı' başlıklı yazı şu cümlelerle bitiyordu:
"İyi haber aldığı söylenen Hocaefendi, geçen hafta, '28 Şubat benzeri bir irtica yaygarası, yeni aktörlerle başlayabilir' demişti.
"Baskı görmemek için kanunlara aykırı bir iş yapmamaya özen gösteren Gülen Cemaati, Kürt meselesinden, yeni psikolojik operasyonlarla mı uzak tutulacak? Göreceğiz." (15 Nisan, Sabah)
***
Bu yorum bazı arkadaşlarımın ilgisini çekti. "Nasıl bir psikolojik operasyon yapılır" diye sordular.
"Gülen Cemaati'nin destekçisi çok" dedim: "İnsanın olduğu her yerde çürük elmalar da olur.
Birkaç kişinin yanlışı, medya kanalıyla, sanki bütün cemaat böyleymiş gibi kamuoyuna yansıtılır."
"Hakikaten yaparlar mı" diye mırıldandı bir arkadaşım. "28 Şubat darbesinde yapmışlardı, yine yapabilirler."
***
Taraf gazetesi aracılığıyla dün kamuoyuna yansıyan belge, kuşkularımızın yersiz olmadığını ortaya koydu.
Genelkurmay Harekât Dairesi'nde hazırlanan plan, Hükümet'i düşürmek, Gülen Cemaati'ni de etkisizleştirmek için nelerin yapılacağını ayrıntılı bir biçimde gösteriyordu.
İşte bunlardan birkaçı:
Plan o kadar ayrıntıya giriyor ki "hayran kalmamak" imkânsız: Kurtlar Vadisi gibi dizilerden, Nurettin Veren gibi kişilerden dahi söz ediliyor.
Gelelim Gülen Cemaati'ne.
Plana göre 'Işık Evleri' denilen mekânlarda silah ve mühimmat bulunması 'sağlanacak.'
Böylece Gülen Cemaati'nin 'silahlı terör örgütü' olduğu ilan edilecek.
Ayrıca Cemaat'in PKK, CIA ve MOSSAD ile ilişkide olduğu propagandası yapılacak.
Peki, Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek imzalı belgenin üzerinde hangi tarih var?
İşte şimdi sıkı durun: Nisan 2009!
Yani tahminimiz doğru çıkıyor: Psikolojik harekât çalışmaları, tam da Başbuğ konuşurken sürüyordu.
***
Şaşırdık mı? Hayır!
Yani GK Başkanı kim olursa olsun, benzeri çalışmalar yapılıyor. Belli ki bu bir kurum kültürü olmuş.
Bir sorum var: Mesela uluslararası bir konferansta, "Kahraman ordunuz niye vergisiyle beslendiği halka karşı psikolojik operasyon yapıyor" diyenlere ne cevap vereceğiz?