Kamil Elibol'un haberi
Ankara'da Kavaklıdere Tenis Kulübü önünde yaşanan "takip" şüphesi KOM Dairesi'nin bir yolsuzluk soruşturmasının sekteye uğramasına yol açtı. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı Mali Suçlarla Mücadele Şubesi "Mavi Hat" operasyonundan sonra benzer bir akaryakıt kaçakçılığı soruşturması için düğmeye bastı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde başlatılan "planlı" çalışma kapsamında bazı şüpheliler hakkında mahkemeden "gizli" izleme kararı çıkarıldı.
O GÜN RAPORA NASIL YANSIDI?
Özel soruşturma deşifre olmaması için son derece gizli tutuldu. KOM Dairesi'ne ait gözetleme aracı, yolsuzluk soruşturmasının en önemli şüphelisi konumundaki kişinin "irtibatlı" olduğu bürokratlar ve şebeke üyeleri ile Papermoon adlı cafede öğle yemeği yiyeceğini belirledi. 24 saat izlenen şüpheli Papermoon'a gittiğinde peşindeki "obzervasyon" aracı da onu takibe başladı. Polis, şebeke üyeleri ile üst düzey bürokratlar arasındaki "ilişkiyi" delil olarak kameraya çekmeyi planladı.
Ford Connect marka araçtaki personel olay sonrası hazırladıkları "raporu" bağlı bulundukları KOM Daire Başkanlığı'na sundu. Gözetleme aracında görevli polislerin hazırladıkları rapora Başkent'i karıştıran olay şöyle gelişti: "Şüpheli, şebeke üyeleri ile Papermoon'da öğle yemeği için randevulaştı.
Yemeğe gelecek kişileri ve yapacakları görüşmeyi kamera ile görüntülemek için cafenin bulunduğu yere gittik. Tek yön olduğu için cafenin önünde park imkanı yoktu. Bu yüzden karşısındaki Kavaklıdere Tenis Kulubü önüne arabayı park etmek istedik. Tenis Kulübü önünden çekim yapmamız daha kolay olacaktı.
HANIMEFENDİ KAPIYI AÇMAK İSTEDİ
Kavaklıdere Tenis Kulubü önüne gelen bir araçtan daha sonra Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt ve eşinin olduğunu öğrendiğimiz kişiler indi. Biz de o aracın hemen arkasında park yeri arıyorduk. Öndeki aracın şoförüne, 'Siz park etmeyecekseniz buraya biz park edelim' dedik.
Bu sırada hanımefendi yanımıza gelip kapıyı açmak istedi ve 'Siz kimsiniz? Bizi dinliyor musunuz? Takip mi ediyorsunuz?' diye bağırdı. Kendisine, 'Biz polisiz bir çalışma için buradayız' dedik. Ama bize inanmadı. 'Kapıyı açın içeriyi görmek istiyoruz' dedi. 'Kapıyı açamayız buna yetkimiz yok' dedik. Tenis Kulübü önündeki trafik polisi ile orada bulunan asayiş ekibini yanımıza çağırdı.
Polis arkadaşlara kendimizi tanıttık ve deşifre olduğumuz için hızla oradan uzaklaştık." Yaşanan olay takipteki şüpheliyi "uyandırdı". Buluşmak istediği kişileri Papermoon'da bekleyen şüpheli tüm olayları cafenin camından canlı olarak izledi. Şüphelinin olay sonrası şebeke üyelerinden birine çektiği mesaj kayda alındı.
Mahkeme kararı ile kayda alınan mesajda, "Sakın buraya gelmeyin polis bizi izliyormuş. Beni takip eden arabanın resmini çektim" ifadesi yer aldı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden üst düzey bir yetkili, "Ferda Hanım'ın takip şüphesi yüzünden operasyon başlamadan bitmek zorunda kaldı.Aylardır yaptığımız gizli soruşturma maalesef bitti" diye konuştu.
Bu arada Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Paksüt'ün 2 aydır izleniyorum şikayetini değerlendirirken, Böyle bir şey olamaz diye düşünüyorum. Ama kendisi çok önemli bir görevdedir. Paksüt herhangi biri değil, araştırılmalı dedi.
FERDA HANIM DAHA ÖNCE DE ŞÜPHELENDi
Takip şüphesinin Osman Paksüt'ün eşi Ferda Paksüt'ten kaynaklandığı öne sürüldü. Eşinin Irak Büyükelçiliği'ne atandığı sırada Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'ndan bir hafta "silah atış eğitimi" alan Ferda Paksüt'ün bu olaydan önce de benzer şüphe ile iki-üç aracı durdurup kontrol ettirdiği iddia edildi.
Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz'ın müdahalesinden sonra KOM Daire Başkanı Ahmet Pek'in de Osman Paksüt'ü telefonla arayarak, kendisinin değil Papermoon'a gelen bir soruşturma şüphelisinin takip edildiğini söylediği öğrenildi. Pek'in Paksüt'e, yürüttükleri yolsuzluk soruşturması hakkında bilgi vererek hadisenin "yanlış" anlamadan kaynaklandığını ifade ettiği bildirildi.
Bugün