2011’de yine bir seçim öncesi, “Sadakat mi liyakat mi?” diye bir köşe yazısı kaleme almıştım.
Bir şekilde yeniden önüme düşünce şöyle bir geriye doğru filmi sarıverdim.
12 yılda neler değişti?
Neler yazmışız, neler olmuş?
Teşhislerimizde haklı mıymışız, yanılmış mıyız?
Yazıyı TIKLAYIP okumak isteyen takipçilerimiz, 12 yıl önce ile bugünü kıyaslayarak tatlı bir nostalji de yapabilir.
Bugün yine bir seçim arifesindeyiz tıpkı 12 yıl önceki gibi.
Bir mahalli seçimler öncesi, siyaset yine hızla ısınıyor.
Herkes karakteriyle yarışıyor…
Ne ikiyüzlülükler, ne fırıldaklıklar ve ne umursamazlıklar…
Siyaset denince insanın aklına neden hep kötü sıfatlar geliyor?
Siyaset ısınıyor derken; ne güzellikler, beceriler, samimiyetler diye cümle kurmuyor da fırıldaklıkları aklımıza getiriyoruz?
Sanırım acı yaşanmışlıkların getirdiği bir sonuç bu…
Allah insana ne güzel hasletler yüklemiş yaratırken.
Bunun yanında insanın içinde yanlış kapıları açacak anahtarlar da var.
Zaten imtihanın amacı da bu değil midir? Ne kadar zor olursa imtihanın soruları, o kadar kaliteli okullara girilir.
Hamlık ağrı yapar…
Yük verir etrafına…
Çare sunamaz topluma…
Bizim pişmiş adamlara ihtiyacımız var.
Önce insan!
Sonra siyasetçi, din adamı, öğretmen, öğrenci, esnaf…
Siyasetçi, idareyi yönetendir.
Kalitelisini, pişmişini ve lezzet vereni isteriz elbet…
Geri kalmış, az gelişmiş toplumlar, bulduğuyla yetinen ve onu yücelten çoğunluktan oluşur.
“Bir günü diğeriyle aynı olan zarardadır” buyurur Peygamber efendimiz.
Gelişmek, güzeli aramak, doğrulukta yarışmak bize emredilendir.
Her şey zıddıyla kaimdir. Her kötülük, güzelliklerin daha kolay anlaşılmasına da vesile olur.
Geçmiş siyasetin kötü yanları bize ders olsun o zaman.
Hadi biraz güzel düşünelim. Güzel insanlardan bahsedelim. Kötüyü böyle reddedelim!
Tercihlerimizi yaparken liyakatten kopmayalım. Sadakat önemli ancak liyakatsiz olursa sonu hüsrandır.
Liyakat ehliyettir!
“Faydalı olamayacaksam Rabbim bana bu makamları nasip etme!” diye dua eden ve seçimi az bir oyla geride bitiren bir belediye başkan adayının ardından bugün yine bir başka dostumuzun aynı duasını duyunca yıllar öncesine gittim…
Bize bu nostaljinin kapılarını açan, Ardeşen Belediye Başkanlığı için, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki görevinden istifa ederek aday adayı olan sevgili Said Yaşıyan hocamıza çıktığı yolda başarılar diliyorum.
Pazar Milli Eğitim Müdürlüğü görevindeyken tanıma fırsatımız oldu kendisini.
Bizim gönlümüzde güzel insan oldu.
İnşallah bu güzelliğini toplum için hayırlı olacak her görevde devam ettirir…
Çünkü toplumun önce güzel insanlara ihtiyacı var…