Trabzonspor 1973-84 yıllarında şampiyonluklara ambargo koyup, F.Bahçe, BJK ve G.Saray'ı yerle bir ederken, kadrosu Trabzonlu oyunculardan oluşuyordu.
1984'densonra dışa açılan Bordo-Mavililere bırakın şampiyonluğu, lig 3'ncülüğü bile başarı olarak kabul ediyordu.
1990'lı yıllardan itibaren öze dönüş sinyalleri verilmeye başlanınca Bordo-Mavililer yeniden şampiyonlukta söz sahibi olmuş, 1996'da ise hedefe bir adım kala havlu atmıştı.
Ardından yabancılaşan Trabzonspor tam 8 yıl Avrupa kupalarına bile katılmamıştı.
2001'de Özkan Sümer önderliğinde yeniden öze dönüş politikası uygulanırken, iki dönem dolaylı şike ve hakemlerin kurbanı olarak şampiyonluğu kaçırmıştı.
Nuri Albayrak'la yabancı furyasının başlaması sonucu sahada, masada, ekonomide iflas yaşamıştı.
Sadri Şener başkanlığındaki yönetim ise tasarruf ile birlikte kendi değerleriyle büyüme sözü vermişti.
Fakat yapılan transferler ile birlikte ise Nuri Albayrak dönemini mumla aratan bir yabancılaşma furyasının fitilini ateşlediler.
Trabzonlular Küstürülüyor
Bordo-Mavili takımın yıldız düzeyde 3-4 futbolcu transferi gerçekleştirip, tamamlayıcı oyuncuları Trabzonlulardan seçmesi beklenirken, takım içindeki öz kaynak orijinli isimlerin sayısını da en asgariye indirdi.
Kaptan Hüseyin, Barış Memiş, Tolga Zengin, Ergin Keleş ve Tayfun Cora, Samsunspor'dan alınan Adnan Güngör dışında Trabzonlu futbolcu kalmadı.
Ersun Yanal, son oynanan Armenia Bielefeld maçında da Sylva-Serkanı, Egemen, Song, Cale- Yattara, Colman, Selçuk, Ceyhun-Umut, Gökhan Ünal 11'ini sahaya sürdü.
Ve Trabzonspor tarihinde ilk kez kadrosunda hiçbir Trabzonlu oyuncu yer almadığı bir karşılaşmaya çıktı.
Hasan Üçüncü'den sonra Hüseyin'i sindirme yoluna gidilirken, Barış, Ergin, Tolga, Tayfun adeta görmezlikten geliniyor.
Son maçtaki kadroyu gören ve bunu içine sindiremeyenler, Trabzonspor bir zamanlar ekoldü ama bu özelliğini kaybetti. Yönetim, takım kurarken, Fenerbahçe'nin kopyasını yaratmaya çalışmıştı. Fenerbahçe'yi bile geçtiler diye eleştiri yaptılar.