Türkiye’nin en fazla marina işletmesine sahip Muğla’da, 1124 kilometre kıyı şeridi bulunmasına karşın toplam 24 bakanlık ve 5 belediye belgeli toplam 29 marina bulunuyor. Türkiye’nin 15 bin yat bağlama kapasitesinin yarısının bulunduğu Muğla’daki marinalarda yat bağlama kapasitesi 6 bin 511. Muğla bölgesine yeni yapılacak Dalaman, Datça ve Ören’deki marinalar ile birlikte toplam yat bağlama kapasitesinin 8 bin 500’e çıkacağı belirtiliyor.
YATIRIMCI KAÇIYOR
Marmaris Deniz Ticaret Odası Başkanı Hasan Mengi, Muğla’nın kıyı şeridi kadar kıyısı bulunmayan İspanya’da 109 bin yat bağlama kapasitesinin bulunmasının manidar olduğunu söylerken, “İllaki büyük ölçekli marina yapmak şart değil. Küçük ölçekli marinalar da yapılabilir. Fakat yatırım için gelen yerli ve yabancı yatırımcılar nedense kaçıyor. Kaçışın nedeni belli. Süreç uzun, hukuki sorunlar ve ÖÇK konusunda yaşanan sıkıntılar var. Bu sıkıntıların aşılması gerekiyor" dedi.
Muğla’nın mutlaka bir kıyı master planı yapılmasının şart olduğunu anlatan Mengi, şunları söyledi: "Deniz kıyılarında neyin nereye yapılacağı belirlenmeli. Balık çiftliği, otel, dalış turizmi, mavi tur noktaları ve marina yapılacak alanların tek tek belirlenmesi gerekiyor ki, yatırımcı nereye ne yatırım yapacağını bilsin. Gökova körfezinde bir proje var. Tekne park alanları projesi. Bu proje ile Gökova körfezi biraz olsun rahatlayacak.”
KORUMA KULLANMA DENGESİ
Marmaris DTO Başkanı Mengi, koruma kullanma dengesinin gözetilmesinin şart olduğunu söylerken, “Doğayı kullanarak korumak zorundayız. Denizi yatların kirlettiği ileri sürülüyor. Sadece yatların denizi kirlettiğini söylersek yanlış. Marmaris ve Datça kıyılarında atık toplama merkezleri var. Eğer denize atık boşaltan olursa cezası kesiliyor. Muğla kıyı şeridinin tamamında atık toplama merkezleri yapılması gerekiyor. Eğer atıklarını toplama merkezlerine atmayan olursa cezasına da razı olacak. Deniz ve kıyıları kullanırken çevreye, denize, yeşil dokuya ve canlıların yaşam alanlarına da saygı göstermek zorundayız” dedi.
BAKİR KOYLAR DEĞERLENDİRİLMELİ
Mengi, 2015 yılında yat limanlarımızın kapasitesinin iyimser bir rakamla 26 bine çıkarılacağının tahmin edildiğini belirtirken, “O tarihte İspanya kaça ulaşır acaba?” dedi. Mengi, Türkiye'nin bakir koylarının değerlendirilmesi zamanının geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hafta sonları kıyılarda temizlik yaptırıyorum. Bu temizlik sırasında koylara kenardan, köşeden, tepeden bakıyorum ve bu koya ne olabilir diye düşünüyorum. Otel olmaz, balıkçılık yine olmaz, mavi tur desen çevreye faydası olmaz. 'Yap o zaman bir marina' diye aklımdan geçiyor. Uzmanlarca tüm koylar gözden geçirilmeli. Mavi tur olacak yerler ayrılmalı. Balık çiftliği yerleri de dalış alanlarının da sınırları çizilmeli. Buraya marinadan başka bir yer olmaz denilen yerler ortaya çıkarılmalı. Örnek mi, Gökova Körfezi'ndeki Gökçe köyünün önü. Buradaki marina kimseyi rahatsız etmez. Bu tür yerler bulmak zorundayız.“
17 YILDIR YAPILAMADI
Dalaman'a yapılacak bin 200 yat bağlama kapasiteli marina için 1995 yılında başlayan süreç halen devam ediyor. 2011 yılında tüm izinlerin alınmasına karşın Muğla Mimarlar Odası tarafından “Dalaman sulak alanı, Caretta carettalar ve Nil kaplumbağaları el birliği ile yok edilmek isteniyor” denilerek 16 Aralık 2011 tarihinde yürütmeyi durdurma genel talebi ile dava açıldı. Datça’da yapılacak 300 yat kapasiteli ve Ören beldesinde yapılacak 330 yat kapasiteli yat limanları için yer teslimleri yapıldı.