Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle arı ürünlerine vatandaşın yoğun talep gösterdiğini belirterek, vatandaşları merdiven altı üretime karşı dikkatli olmaya çağırdı.
Kekeçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DAGEM olarak arı ve arı ürünleri hakkında birçok bilimsel çalışma yaptıklarını ve Türkiye'de arıcılığın yayılması için çok büyük katkı sağladıklarını kaydetti.
Kovid-19'un ülkede görülüp hızlı bir şekilde yayılmasından sonra propolisin "virüsü önlediği" gibi birçok söylentiler olduğunu fakat bunun kesinlikle kanıtlanan bir bilimsel dayanağının bulunmadığını anlatan Kekeçoğlu, "Doğal arı ürünlerinin hiçbir şekilde yan etkisi veya zararı olmayacaktır. 'Propolis koronavirüsü iyi gelir mi?' tarzında birçok soru gelebiliyor. Arı ürünleri ve diğer doğal ürünlerin koronavirüsü iyileştirmesi gibi kanıtlanmış bir şey yok. Propolis için bir çalışma gerçekleştirilmiş fakat bu daha önceki koronavirüs çeşitleri için. Kovid-19 ile ilgili bir çalışma yapılmamış. Takip ettiğim kadarıyla propolis ve Kovid-19 ile ilgili bir çalışma yok." diye konuştu.
- "Propolis vücudu dirençli tutmak için kullanılabilir"
Propolis hakkında binlerce makale ve çalışma olduğuna işaret eden Kekeeçoğlu, şöyle devam etti:
"Şunu vurgulamakta fayda var, gerek koronavirüs olsun gerekse başka virüsler olsun enfeksiyonu engellemiyor. Enfekte olan vücudu dirençli tutma konusunda arı ürünleri veya diğer doğal ürünler kullanılabilir. Propolisin şimdiye kadar yapılmış 17 binin üzerinde bilimsel çalışması var. Bilimsel çalışmaların büyük bir çoğunluğu ise halk dilinde bağışıklık sistemine iyi geldiği. Yani koruyucu bir özelliği var. Arı da kendi kovanını korumak için kullanıyor bu ürünleri. Propolis vücudu dirençli tutmak için kullanılabilir."
Doğal ürünlerin birçok anlamda faydası olduğunu ancak, merdiven altı ürünlerin sağlığı tehdit ettiğini de vurgulayan Kekeçoğlu, şunları söyledi:
"Gerçekten piyasada son günlerde propolise olan eğilim arttıktan sonra birçok marka görüyoruz. Bu markaların güvenilirliği elden geçmeli. Kim tarafından tam, nasıl, ne şekilde üretiliyor? Acaba bilimsel bir ortamda üretiliyor mu ya da bu alanda çalışan bir öğretim üyesinin fikri alınması metodundan tutun da bir bilimsel sonuç alınmış mı? Doğal yollarla mı yapılmış yoksa merdiven altı dediğimiz yollarla mı yapılmış? Kesinlikle şunu vurgulamak gerekiyor, vatandaşlarımız merdiven altı ürünlere dikkat etsinler, bunların ne olduğu belli değil."