WikiLeaks'da İsrail niçin yok?

WikiLeaks kime yaradı, kim kazandı, kim kaybetti? Bu soruların cevapları; belgeleri sızdıranı ve amacını da gün yüzüne çıkarıyor.

294 diplomatik belgenin, ABD çıkarlarına gerçekten zarar verip vermediği tartışılmaya başlandı

WikiLeaks kriptolarında ABD çıkarlarına aykırı, ciddi sonuçlar doğurabilecek belge şimdilik yok. Ünlü Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, örneğin Ortadoğu meselesinin kilidi olan İsrail’in Yahudi yerleşimlerinden bir kez bile bahsedilmediğine dikkat çekti. Belgeler, İran karşıtı cepheyi ise güçlendirecek.

ABD: Şimdilik zarar yok

Wikileaks internet sitesinde yayınlanmaya başlayan ABD Dışişleri’ne ait 251 bin 287 belgeden açıklanan 294 diplomatik belgenin, ABD çıkarlarına gerçekten zarar verip vermediği tartışılmaya başladı. Amerikalı diplomatların yabancı liderler hakkında dedikodu niteliğindeki bazı kişisel ifadeleri çıkarılırsa, ABD hiçbir ülke ile “diplomatik kriz” yaşamayacak gibi görünüyor.

İsrail: En karlı ülke

Buna karşın, İran’ın nükleer programının gerekirse askeri operasyonla durdurulmasını isteyen “şahin” İsrail hükümeti gibi tarafların eli güçlendi.

Independent Gazetesi’nin tecrübeli Ortadoğu muhabiri Robert Fisk de bu konuya dikkat çekti. Fisk, “Belgelerde -en azından şimdilik- İsrail’in Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi yerleşimleriyle veya Filistin meselesinin kalbinde yer alan toprak hırsızlığı gibi konularla ilgili tek kelime yok. Diğer belgelere göre ise sanki Mossad patronları her diplomatik görüşmede Amerikalı yetkililere hediye listesini okuyorlar, ABD de bunu yerine getiriyor” diye yazdı.

Kaybeden: Sudi Arabistan

Buna karşın belgelerde Arap devletlerinin, İran’a saldırı konusunda neredeyse İsrail’den bile istekli olduğu görülüyor. Suudi Kralı Abdullah’ın “Yılanın başını ezme” talebinin yanısıra, Şii bir nüfusa hükmeden Bahreyn Kralı Hamad’ın bile, “İran’ın nükleer programını durdurmamanın tehlikesi, durdurmaktan daha büyük” gibi sözleri var belgelerde. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın “Hitler” olarak görüldüğünün ve elinde sanılandan çok daha uzun menzilli K.Kore füzelerinin bulunduğunun ortaya çıkması da cabası. Buna karşın sızıntının, muhbirlerin yeni teknolojik olanaklarını ortaya serdiği için tüm dünyada diplomatların işini zorlaştıracağı belirtiliyor. ABD istihbaratı, özellikle elektronik iletişim sistemleri güvenliği konusunda yeniden yapılanmaya başladı bile... İsrail’in eski dışişleri bakan yardımcısı Yossi Beilin ise şöyle diyor: “Herkes birkaç ay boyunca daha dikkatli davranır, sonra herşey eskisi gibi olur.”

Türkiye'nin ekseni hakkında şüpheli ifadeler

Sızıntı, Batı basınında Türkiye’nin “ekseni” hakkında şüpheli ifadeler barındıran makalelerden oluşan yeni bir yorum dalgasını tetikledi. Wall Street Journal Gazetesi’nde, John Hopkins School of Advanced International Studies profesörlerinden Fuad Ajami imzasıyla yayınlanan yazıda, “Yazışmalar yeni güçlerin yükselişini ortaya koyuyor. Bir zamanlar ABD’nin müttefiki olan Türkiye’nin neredeyse karanlık tarafa geçtiği de anlaşılıyor” dendi.

Belgelerde diğer ülkeler

Mübarek: Irak'a ADİL BİR DİKTATÖR

2008 Mayıs tarihli belgeye göre Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, ABD’ye Irak’a “adil bir diktatör” yerleştirme önerisinde bulunmuş ve İran’ın atom silahına sahip olması durumunda ülkesinin de askeri nükleer program başlatabileceğini söylemiş.

Suudi Kralı’ndan GARİP BİR TEKLİF

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, ABD Terörle Mücadele Danışmanı John Brennan’la 19 Mart 2009 günü yaptığı görüşmede, Guantanamo tutuklularından bahsederken, “Aklıma bir fikir geldi. Salıverilenlerin derilerinin altına elektronik çip takalım. Hareketlerini Bluetooth ile izleyelim” demiş. Kral bunun zaman zaman atlara ve şahinlere de yapıldığını söyleyince, Brennan, “Atların iyi avukatları yok ama” yanıtı vermiş.

Çin, KUZEY KORE'Yİ KORUMAK İÇİN ÇABA GÖSTERMEDİ

Kuzey Kore’nin en yakın müttefiklerinden Çin, Kore sorunu konusunda aslında hiç de göründüğü gibi hareket etmemiş. Birçok belgede, Çin’in, ABD’li diplomatlarla yapılan görüşmelerde, Kuzey Kore’yi korumak için kaydadeğer bir çaba göstermediği görülüyor. Hatta Çin, Kore’nin Güney liderliğinde birleşmesine bile razıymış.

Clinton’ın FERNANDEZ ENDİŞESİ

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez’in “sinirli ve öfkeli” bir insan olmasından endişeliymiş. Hatta akli dengesini bile sorgulamış.

Yunanistan’ın ÇEVİRDİĞİ DOLAPLAR

Gizli belgelerden birinde Yunanistan’ın Makedonya’da gizli siyasi faaliyetlerde bulunduğu ileri sürülüyor. ABD Üsküp Büyükelçiliği yetkilileri, belgelerin orijinal olup olmadığı konusunun araştırıldığını bildirdi.

Karzai, KAÇAKLARI AFFETTİ

Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin, güçlü kişilerle bağlantısı olan uyuşturucu kaçakçısı zanlılarını affettiği, tehlikeli tutukluları serbest bıraktığı belgelendi. (Hürriyet)

YURT VE DÜNYA Haberleri