Çay Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz Kar, çay sektöründe iş gücü maliyetinin son yıllarda kontrol dışı arttığını ifade ederek “2009 yılında işçinin günlük maliyetini 50 TL idi. Ancak bu yıl bu rakam 153 TL’ye çıktı” dedi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Kar, "Çay tarımı hem zor hem de telaşlı iştir. Çayın toplama zamanı gelmişse çayınızı toplamak zorundasınız. İşçiye ihtiyaç duyuyorsanız simsarlara gideceksiniz. Müstahsilin çok büyük çoğunluğu çayını işçiye toplatmak istiyor. Simsarlar işçi talebine yetişemiyor. İşçilerin çalışma izni yok. Yakalandığında işçi başına 2017 yılı için 6 bin 229 TL ceza ödemek zorunluluğu var. Simsarlar kar etme amacında olan insanlar. Mesela 120 TL olan yevmiye için birisi el altından 140 önermişse işçinizi ona veriyor. Tabi ki sıkıntılı bir süreç başlamış oluyor. Zaten yasal olmayan piyasa daha da karmaşık bir hal almış oluyor. Çayda işçilik maliyetleri de çok yüksek. Bir işçi günde ortalama ancak 250 kg çay toplayabilir. Ödediğiniz yevmiyeyi toplanan çayın miktarına bölerseniz kg maliyeti çıkar. Mesela 2009 yılında işçinin üreticiye günlük maliyeti 50 TL idi. Bu rakam 2015 yılında 117 TL ye çıktı. 2016 yılında ise rakam 129 TL oldu. 2017 yılında ise işçilik maliyeti 153 TL ye çıkarken çayın kg maliyeti de 61 kuruşa yükseldi. Ancak benim tespitlerim 2017 yılında maliyetin 61 kuruşun çok daha üzerinde oluştuğu yönündedir. Çünkü çay verimi çok düşüktür ve işçiler 150 kg civarında çay toplayabilmektedirler. Gübreyi, çay otu temizliğini ve diğer işlem maliyetlerini de hesaba kattığımızda, aslında iyi olması gereken üreticinin durumunun, kontrolsüz artan işçilik maliyetleri yüzünden hiçte iyi olmadığı görülüyor” dedi.
"Vergi ve Sigorta bedeli devletçe ödensin, 90 gün çalışan işçiye 180 gün çalışma izni verilsin"
ÇAYSİAD olarak yerli istihdam projesi hazırladıklarını ancak başarılı olamadıklarını da ifade eden Mustafa Yılmaz Kar, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı projenin adına; ‘Yaş Çay Bizim İşimiz Projesi’ dedi. Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanlığı da projenin paydaşlarından birisiydi. Beş yılda 5 bin işçi istihdam ederek piyasada kontrolü sağlamayı hedeflemiştik. Hem hammadde kalitesini artıracak, hem de hammadde arzında istikrar sağlayacaktık. Gıda Tarım ve Hayvancılık Trabzon İl Müdürlüğü ve İşkur Trabzon İl Müdürlüğü ile yaptığımız yoğun çalışmalarda maalesef başarılı olamadık. Çünkü çay sezonu 4 ay gibi kısa bir dönemi kapsıyor. İşçiler geleceğini bu kısa dönem için bağlamak istemiyorlar. Ancak ortada bir sorun var. Sorun yasal olmasa da, yabancı işçiler sayesinde rahatlayan piyasanın yabancı işçiler gelmediği zaman ne hale geleceği ile ilgilidir. Proje, bu kontrolsüz yapının ’B' planını oluşturmaktadır. Projenin uygulanabilmesi için iki seçenek mevcuttur. Birincisi, çay işinde 90 gün çalışan işçiye kamu yararına projelerde 180 gün çalışma hakkı verilmesi. İkincisi ise, vergi ve sigorta bedellerinin sanayide çalıştırılan işçilerde olduğu gibi en az 180 gün devletçe ödenmesidir.”