Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç, yaş çayda birinci sürgünde verimin şu ana kadar düşük gerçekleştiğini söyledi.
Paliç, yaptığı açıklamada, bu yıl çay sezonunun geçen yıla göre hava şartlarından dolayı yaklaşık 1 ay geç başladığını, verimin de şu ana kadar düşük gerçekleştiğini belirtti.
Sezon başında çay bitkisinin ideal gübresinin kompoze gübre (N25.P5.K10) olmasına rağmen, üreticilerin bu gübre pahalı olduğu için daha ucuz, ama kalitesi daha düşük olan gübreleri kullandığını ifade eden Paliç, “Gübreleme, ürüne özellikle ikinci ve üçüncü sürgünde katkı sağlar. Ancak düşük kaliteli gübrenin kullanılması nedeniyle bu yıl ikinci ve üçüncü sürgünde de verimin düşük olacağını tahmin ediyoruz. Bu nedenlerden dolayı da bu yıl rekoltenin geçen yılın altında kalarak, 1 milyon tonun altına düşeceğini tahmin ediyorum” dedi.
Nevzat Paliç, kuru çay üreticisinin yapısı gereği sadece kar yapmayı düşündüğünü, bu nedenle satın aldığı yaş çayın karşılığını bazen gıda ürünü ile yaptığını, bazen de yıllarca ödeme yapmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi: “Sektörün iyiye gitmesi ve firmalar arasında yarış ortamı oluşması, üreticinin menfaatine olur. Türkiye'ye kaçak çay girmediği zaman Türkiye'de çay sektöründe fazla sorun kalmaz. Ama kaçak çay, kuru çay üreticisine zarar veriyor. Ülkeye kaçak çay, en fazla 2006 yılında girmişti. Son yıllarda yapılan çalışmalarla bu oran biraz azaltıldı. Biriken stoklar bitti. Kaçak çayla etkin mücadele edilmesi ve önlenmesi halinde özel sektörün yaş çaya daha fazla talip olacağını, daha fazla para vermek durumunda kalacağını düşünüyorum.”
“SEKTÖRÜ AYAKTA TUTAN ÇAYKUR'U KORUMAK GEREK”
Paliç, birinci sürgünde bazı firmaların peşin alım yapmasının bölge ve üretici için önemli bir gelişme olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sezon başında biz bu yılın daha iyi olacağını tahmin ediyorduk. Çünkü özel firmaların elinde geçen yıldan stok pek kalmadı. Ama bazı ürünlerin gümrüklerden serbest geçişine yönelik düzenlemede kuru çayın olup olmayacağının bir süre belli olmaması, bir tedirginliğe yol açtı. Eğer bu daha erken belli olsaydı sezonun daha iyi olacağını tahmin ediyorduk. Ancak her şeye rağmen bazı özel sektör firmalarının yaş çaya 75, hatta birkaç gün de olsa 79 kuruş fiyat vermeleri, ellerinde stok kalmamasının bir sonucu. Böyle sürmesini, ileride daha iyi olmasını umuyorum. Kaçak çay gelmediği sürece özel sektör çayını satabilecek, bunun sonucu olarak da yaş çaya talepleri artacaktır.”
Her zaman özel sektörün daha iyi olmasından yana olduklarını, çünkü özel sektörün iyi durumda olmasının üreticinin de menfaatine olacağını belirten Paliç, ama bunun yanında sektörü ayakta tutan ÇAYKUR'u da korumanın gerekli olduğu düşüncesini taşıdıklarını söyledi.
Paliç, kuru çayın Türkiye'de ucuz olduğunu ifade ederek, “Türkiye'de kişi başına çay tüketimi 3 kilogram civarında. Bu, çok fazla para etmez. Dünyada belki bizden daha ucuzdur. Ama başka ülkelerin şartları, üretim maliyetleri ile Türkiye'nin şartları ve üretim maliyetleri bir değil. Bu nedenle Türkiye ile çay üreten diğer ülkelerin kıyaslanması doğru değil” diye konuştu.