Bucaspor birkaç yıl önce amatör kümede oynuyordu.
Bugün ise Birinci Lig’de oynayarak fırtınalar estiriyor.
Rizespor’un tarihi ise şanla şerefle dolu. Ama gel gör ki bu Rizespor Buca’da hezimete uğradı.
Skora bakın skora: 6-1.
En son süper ligde iken kendi sahamızda Trabzonspor’a 6-1 yenilmiştik.
İzmir’de sadece bu senenin değil son yılların en kötü Rizespor’unu izledik.
Böylesine bir takımın görüntüsü içimi acıtıyor.
Yazık, yazık çok yazık.
Bir takım düşünün ne başı belli ne dibi.
Mücadele yok, topa basma yok, rakiple didişme yok; yani hiçbir şey yok. ,
Oyunun ilk bölümünde bal yapmayan arı gibi bir şeyler yapmaya çalışan Rizespor ama Bucaspor’un golleri peş peşe gelince hiçbir şey yapamayan bir Rizespor.
Kaleci Yavuz’u anlatmaya gerek yok. İnanılmaz goller yedi. Ayakta kalmaya sadece filelere giden topu çıkarmaya çalıştı.
İnanılması güç derece izlemeye başladık.
Defans yolgeçen hani. Akıl almaz derecede pas hataları ve ıskalar defansın arasına atılan her top gol oldu.
Orta sahayı anlatmaya gerek yok. Tel tel döküldüler.
Forvet ise ununu elemiş eleğini asmış…
Beyler yazıktır. Sizin oynadığınız futbolu Bucaspor’un kız takımı oynamaz. Sizin yediğiniz golleri amatör takım yemez. Böyle mi profesyonellik?
Böyle mi futbolcusunuz?
Peki, teknik kadroya ne demeli?
Aslında Mehmet Şansal, büyük bir şah. Bu takıma fazla bir katkısı olamayacağı açıkça görüldü.
Rizespor’un bu duruma gelmesinde suç sadece teknik kadro ve futbolcularda mı? Tabii ki değil. Bu takımı sportif anlatma bu kadar başarısız olmasının baş sorumlusu yönetimdir. Sevk ve idare yok. Oktay Çevik ve Vezir gidiyor, yerine Şansal getiriliyor. Peki değişen ne oluyor? Değişmeyen kötü sonuçlar.
Eğer bu işi yapamayacaksanız emaneti geri verin!