Yılmaz, Rize'den memnun ayrılıyor

Rize bağımsız milletvekili adayı eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Rize'deki seçim çalışmasının 1. turunu tamamlayarak bir değerlendirme yaptı.

GÖKTÜRK FIRAT - Rize bağımsız milletvekili adayı eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, Rize'deki seçim çalışmasının 1. turunu tamamladı. Yılmaz hemşehrilerinden büyük ilgi gördüğünü belirterek, Rize'den memnun ayrılacağını söyledi.
Rize bağımsız milletvekili adayı Mesut Yılmaz, Rize'de başlattığı seçim çalışmalarının 1. turunu bugün tamamladı. Yılmaz, bugün Rize'nin Derepazarı ilçesini ziyaret ederek seçmenleriyle görüştü. Yılmaz, 1. tur seçim çalışmalarının son gününde basın mensuplarının sorularını yanıtlayarak 10 günlük seçim çalışmalarını değerlendirdi. Hemşehrilerinin göstermiş olduğu ilgiden memnun kaldığını belirten Yılmaz, "18 Haziran'da başladığım seçim çalışmalarımın birinci bölümünü tamamladım. Birinci bölümde tüm ilçeleri ziyaret ettim. Şimdi İstanbul'daki bazı programlarımdan dolayı birkaç gün seçim çalışmalarıma ara vereceğim. Bu gezilerimde hemşehrilerimden büyük ilgi gördüm. Rize'de seçimin partiler arasında değil de halkın adayı olan ben arasında geçecek. Bağımsız olarak sadece bir milletvekili alma imkanına sahibim. Siyasette insanın kendi partisine verilen oyları milli egemenlik olarak sayması diğer partilere verilen oyları ise başka türlü görmesi demokrasinin ruhuna aykırıdır. Tüm rakiplerime saygılıyım.Hepsine başarılar diliyorum" dedi.

"Bu yarışı demokratik bir şekilde götüreceğim" diyen Yılmaz, "AK Parti 2002 seçimlerinde Rize'den 3 vekil almıştı. Bu 3 vekile sayın Başbakan kefil olmuştu. Ama 4.5 yıl sonra bu vekillerin hiçbiri aday yapılmadı. Yani bir anlamda AK Parti bu vekillerin Rize'ye iyi hizmet etmediğini kabul etmiştir. Ayrıca bu seçimin Türkiye genelinde nasıl sonuçlanacağını kimse kestiremez. AK Parti tek başına iktidarda olabilir. CHP-MHP koalisyonu olabilir. Başka koalisyonlarda olabilir. Kaldı ki yapılan araştırmalara göre, meclise en az dört partinin girebileceği belirtiliyor. Bağımsızların daha sonra bir parti oluşturması halinde bu sayı daha da artabilir. Bu sayı arttıkça AK Parti'nin tek başına iktidar olma imkanı da azalmaktadır. AK Parti tek başına iktidar olursa benimle birlikte iki milletvekili çıkarırsa, Rize'den gerekli temsili kazanmış olacaktır. Ama unutmayın ki AK Parti iktidarı kaybederse o zaman Rize'den seçilecek AK Parti milletvekilleri muhalefet konumuna geleceklerdir. İktidar olduklarında buraya yeterince hizmet yapamayanlar muhalefet olduklarında neler yapacakları daha büyük soru işaretleridir" şeklinde konuştu.
 Mesut Yılmaz, yaptığı basın açıklamasında, Rize'de bulunan yerel kanalların seçim çalışmalarını takip etmemesinden yakınarak, ticari davrandıklerını savundu. Yılmaz, "Evvela birinci bölümde benle beraber ilçeleri dolaşan basın mensubu arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bu arada bir problemin var. Bazı mahalleli kanallar bu çalışmalarımı hiç yansıtmadılar. Anlıyorum ki bunu bazı ticari düşüncelerle yapıyorlar. Oysa Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bu konuda genelgeleri var. Medya kuruluşları tüm siyasi partilerin çalışmalarını kendi haber bültenlerinde eşit olarak vermek durumundalar. Diğer haberler dışında reklam yayınlanması yasaktır. Açık oturum ve mülakat yapabilirler ama haber bültenlerinde partilere ve adaylara eşit yer vermek zorundalar. Ama kanalların bunu yapmadığını görüyorum. Sadece benim için değil diğer bazı adayları içinde aynısını yapıyorlar. Sadece kendi anlaştıkları adaylarına yer veriyorlar. Bu YSK ve RTÜK' ün genelgelerine aykırıdır. Umuyorum önümüzdeki günlerde bu tavırlarını değiştirirler herkes eşit yer verirler yoksa yasalar karşısında sorumlu duruma düşerler. Bizde gayet tabii arkadaşlarımız yasal müracaatları yaparlar. Bu Rize'den yayın yapan iki televizyon kurumudur. Onları bir an önce yasal zeminde çalışmaya davet ediyorum" diye konuştu.
"AHMET ÖZAL'IN PARTİ KURMA ÇALIŞMALARI SÖYLENTİ"
Ahmet Özal'ın parti kurma çalışmalarını da değerlendiren Yılmaz, merkez sağın Türkiye için ihtiyaç olduğunu yineledi. Yılmaz, bu konuda kendisine yöneltilen soruyu, "Bunların hepsi bir söylentidir. Bunlara itibar edilmemelidir. Seçim çalışmalarına başlamadan 2-3 gün önce Ahmet Özal İstanbul'da bana geldi, kendisiyle görüştüm. Daha önce bir kaç kez de parti kurmaya teşebbüs etti. Fakat olmadı. Anavatan ile ilgili tespiti doğrudur. Gelecek dönemde yeni yapılanmayı sadece Anavatan Partisi ile sınırlı
düşünmemek lazımdır. Geniş düşünmek, herkesi bir çatı altında birleştirecek bir harekete ihtiyaç vardır. Aslında olması gereken aralarında büyük görüş ayrılıkları olmamasına rağmen, aynı değerlere inandıkları halde, devletle milleti sürekli uzlaştırma yönünde politika yaptıkları halde bazı insanların farklı siyasi partilere gitmiş olanların aynı partide bir araya gelmesidir. Türkiye'de uygulanan seçim sistemi ve yüksek baraj nedeniyle de bu kutuplaşmayı yaratan ve kutuplaşmadan beslenen partilere yaramaktadır. Oysa böyle bir bütünleşme olsa, hatta geçen yıl benim başlattığım dönemde birleşme olsa bu seçimlerin en önemli iktidar adayı bu merkez sağ oluşum olurdu. Ama küçük hesaplar, liderlik kavgaları, bunun gerçekleşmesini engellemiştir. Bugün Demokrat Parti (DP), Adalet Partisi ve Anavatan Partisi çizgisini yürütecek yeni bir partiye ihtiyaç vardır. Mevcut siyasi partilerin bir araya gelip bunu oluşturması en doğru olanı, akla yatkın olanıdır. Ama bu olmasa bile bundan yılmamak lazımdır. Çünkü Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç önümüzdeki dönemde daha şiddetle hissedilecektir'' şeklinde cevapladı.
Anavatan Partisi Genel Sekreteri Muharrem Doğan'ın hakkındaki açıklamalarına cevap veren Yılmaz, şunları söyledi: "Zaten benim söylediğim bu oluşum gerçekleşseydi benim böyle bir oluşuma niyetlenmek gibi bir düşüncem olmazdı. Erkan Mumcu'nun eskiden beri söylediği bir şey vardır; 'Başaramayanların siyasette istifa etmesi gerekir'. Kendisi 2.5 senedir partiyi yönetmektedir. Bugün ilk defa partiyi seçime giremeyecek duruma getirmiştir. Kendi mantığıyla düşünürsek kendisinin hemen gitmesi gerekir. Ben 2002 seçimlerinde uygulanan ekonomik program ve koalisyonun kendi içinde çatlaması nedeniyle seçimlerde iyi netice alamayacağımızı biliyordum. Buna rağmen seçimlerde tek başımıza mücadele ederek yüzde 5 oy aldık. Aynı seçimlerde yüzde 23 oy alan DSP yüzde 1 oy aldı. Dolayısıyla bundan önceki seçim çok olağanüstü koşullarda yapıldı. Anavatan Partisi ile ilgili söylenmesi gereken husus Anavatan Partisi'ni kim seçime giremeyecek duruma getirdiyse onun bunun bedelini ödemesi gerekir.'' Yılmaz, "Birleşememe DP'nin oylarını nasıl etkiler" şeklindeki bir soruyu ise, "Maalesef bu birleşme girişimi başarıyla sonuçlanmadığı için DP'de bundan olumsuz etkilendi. Eğer bu birleşme teşebbüsü olmasaydı Doğru Yol Partisi olarak seçime girselerdi belki de daha avantajlı olacaklardı. Buna rağmen benim arzum DP'nin mecliste güçlü bir grupla temsil edilmesi. Seçim tahmini yapmak benim işim değil. Ama umarım ki barajı geçerler'' diyerek cevapladı.

Rize Haberleri