ZİNCİRLERİNİ ŞAKIRDATAN KÖLELER!

D. Ali TAŞÇI

 

            İnsan vardır, hiçbir karşılık beklemeden, bir yetime, bir düşküne yardım eder. İnsan vardır, yetimin, zavallının malını gasp eder, düşkünleri ezer geçer ve bundan da hiçbir vicdan azabı duymaz. Dışarıdan, yani fiziklerine bakıldığında belki ikincisinin konumu daha albenili, birincisi ise gariban gözükür. Ne var ki, gaspçı olanın iç dünyasında cehennemler kaynıyordur, garibanın içinde cennet reyhanları açıyordur.

            Aslında insanlar zincirsiz dolaşmıyor; hepsinin boynuna görünmez zincirler takılmıştır. O zincir, onları kazanca, ticarete, denize, dağa; hâsılı hayatın her safhasına götürür. Bu zincir, insanların ahlâklarından, huylarından meydana gelmiştir. İnsanların kendi boyunlarına bağlanan zincirler, kendi ahlâklarından oluşmaktadır. Hira mağarasına, Peygamberimizi öldürmeye gelenlerin boyunlarına böylesine bir zincir bağlanmamış mıydı?

            Kimisi zenginleşir, makam mevki sahibi olur ve şöhret ve övgü zincirini kendi elleriyle boynuna takar. Kimisi de güzel işler yaparak “halis kul” zincirini yine kendi elleriyle boynuna takar; ama dünyada zincirsiz kul yoktur. Hepimiz “Zincirlerini şakırdatan köleleriz.” fakat kimimiz “Allah’ın kölesi” durumunda, kimileri de “şeytanın köleleri.”

            Gönül mescidinde secdeye kapanan insanlarla, şehvet panayırında “nefsini ilah edinen”ler elbette aynı kategoride değillerdir. Nefs- şehvet zincirini boynuna takanların ayak izleri hep kanlı olmuştur ve onların kurdukları dünya da kanlı bir dünyadır; orada ancak vampirler yaşar, zavallılar kan kusar!

            Gönül mescidinde secdeye kapananlar ise, ahir zamanın yasına merhem olmaya, neşe olmaya koşarlar. Vaktin Hızır’ı olanlar, gemilerin kurtuluşunu sağlayacaklardır. Ümitsiz olmak, gönül mescidinde secdeye kapananlara yaraşmaz. Gönül mescidinde secde edenler, yarın öyle bir nimete kavuşacaklar ki, Rablerine şükretmekten dillerinde güller bitecek.

            Söyleyip yaptıklarımızın zorunlu sonuçları vardır; onları görmektir bilgi, irfan. İnsan lokmaya düşkün olunca, onun gidecek olduğu yer kanalizasyondan başka yer değildir. Lokmadan geçerek olgunlaşınca Lokman olur ve Sevgili yoluna mutluluk içinde yürür gider.

            Her kriz, bir yeni oluşumun habercisidir; kalp krizinin ölüm habercisi olması gibi. Dünyanın krizler içinde boğuşması, yeni bir oluşumun habercisidir. Köleler zincirlerini şakırdatmaya başladılar. Rabbim, zincirlerini nefislerine bağlayıp dünyayı kana bulamak isteyenleri değil, zincirlerini ruhlarına bağlayıp gönül mescidinde secdeye kapananları zafere eriştirsin!

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci