SİYASETİN ÖN YÜZÜNE BAKIP HÜKÜM VERENLER
HER ZAMAN YANILMAYA MAHKÛMDURLAR
Siyasetin ön yüzüne bakarak karar verenler veya çokbilmişlik havasında olanlar bana göre siyasete şaşı bakmaktadırlar.
Siyasetin ön yüzü olduğu kadar bir de arka yüzü vardır.
Ön yüzünde görüntüye çıkanlar esasen çöplüğe gönderilenlerdir.
Arka tarafta hiç bilinmeyenler, değişik hesaplar ve zamanlı ayarlanmış hamleler vardır.
Acemi bir futbol seyircisi taraftarı olduğu takımın oyuncularının geri pas yapmalarına kızıp tepki koyduklarında futboldan anlayanlar nezdinde nasıl küçük düşüp alay konusu olursalar acemi siyasetçiler de siyasetin hep ön yüzündeki balığa sunulan yemlere bakarak aynı gülünç durumlara düşerler.
Önemli olan siyasetin arka yüzü ve o vadilerde at koşturanların renk ve biçimleridir.
Kimseler zannetmesin ki, arka yüzde tek renk vardır ve oralarda kavga yoktur.
İnsan olan her yerde ortak paylaşımlar olduğu kadar paylaşılamayan durumlar da vardır.
Hiçbir meseleyi yerel metrelerle ölçemezsiniz. Yerel metrelerle ölçüp, yerel terazilerle tarttığınız hiçbir hesabınız size pek kar getirmez.
Zoraki bir küreselleşme dayatmasıyla boğuşulan bu dünyada milli devletlerin direnç noktaları bazı konularda gevşetilmeden rahat nefes alıp karşı hamleler geliştiremezsiniz.
Karşı hamle geliştirebilmek için hızınızı düşürüp nefes aldıktan sonra yeni bir enerji ile hamleye girişmeniz durumunda başarı elde edebilme şansınız olur.
Olup bitenlere veya sahneye sürülen ve hepimizin yakinen şahit olduğumuz meselelere bakarken ülke adına kar veya zarar envanteri çıkarırken ortaya çıkacak rakamlar veya neticeler çoğu defa yanıltıcı olabilir.
Hiçbir meyve ağacı bugün dikilip hemen bugün meyve vermediği gibi dünya siyasetinde atılan her adım veya yapılan her hamle hemen neticesini getirmez.
Birileri her ne kadar bugünü veya kendilerini şirin gösterebilmek için geçmişe lanetler yağdırıp geçmişte görev üstlenen siyasetçileri her ne kadar tu kak etse de siyaset dünyası bunları düşmanlığa döndürmeden sineye çekmesini bilmelidir.
Milletlerin veya devletlerin ömürleri siyası iktidarların ömürleriyle sınırlı olmasa da siyası iktidarların uygulayacakları stratejilerin isabet derecesine göre ülkeye çok şeyler kazandırabilecekleri gibi telafisi asırları alabilecek zararlar da verebilirler.
Cumhuriyet Türkiye’si, üzerinde varlık sürdürmekte olduğumuz bu dikenli coğrafyanın bizlere yüklediği değişmez veya değiştirilmesi çok ince hesaplar gerektiren jeopolitik kaderimiz doğrultusunda oldukça başarılı dönemler geçirmiş ve engin devlet tecrübe bankamız yeni tecrübelerle zenginleşmiştir.
Bugünkü iktidar işbaşına geldiği ilk gün bu tecrübeler bankamızın kapısına kilit vurarak bankanın bütün şubeleriyle oynamayı da marifet zannederek bugünkü dar boğaza gelip tıkanmışız.
Devlet Bankasının şubeleri durumundaki hayatı öneme haiz kurumlarımızla, başta ordumuzun kimyasıyla oynayarak ciddi hatalara imza atmıştır.
‘Her şeyin doğrusunu biz biliriz, geçmişte yapılanlar hep yanlıştır’ diyenler şimdi kendi ürettikleri yanlışlar denizinde delaletin çok ötesinde ihanet derecesine varan hatalarına ısrar ederek yeni felaketlere yelken açmaktadırlar.
‘Biz gerekirse ABD’ye de, AB’ye de postamızı koyar ve Rusya ile flört ederiz’ anlayışı dünya siyasetini bilmemenin işaretleriyle doldur.
Dünyada olup bitenlerin tek hakim bir merkezden yönetilip planlandığını, dünya siyasetinin arka yüzünde ABD ile Rusya’nın dünyayı paylaşmadıklarını kim iddia edebilir?
Türkiye son 10 yılda uyguladığı politikalarıyla veya oyuna getirildiği şekliyle tarihi bağları olan yakın dünya ile bağlarını tamamen koparmış durumdadır.
Komşularla sıfır sorun diyerek yola çıkan acemiler takımı şimdi meseleyi sıfır komşuya kadar indirgeyince Rusya ile el sıkışarak soluk alma denemesindedir.
Batı dünyası belki de bu konuda Rusya ile arka planda anlaşarak Türkiye ile arasını tamamen açmayı da planlamış olabilir.
Dostane görüntülerle alacağını zaten alan batı dünyası yarın Rusya ile ipler koptuğunda karşılıklı menfaatlere dayalı ilişkileri ben nasıl istersem öyle olacak noktasına taşıyacağından hiçbir kimsenin zerre kadar şüphesi olmasın.
Kısaca demek istiyoruz ki; para bulma konularında oldukça başarılı olan iktidar ülkeye gelen söz konusu paralardan komisyon veya rüşvet almasaydı çok daha alkış hak edecekti.
Para bulmada başarılı olan iktidar dış politikada, özellikle komşularımızla olan ilişkilerimiz de iflas etmiş durumdadır.
Rusya hamlesi doğru olduğu kadar bir o kadar da riskleri olan bir konudur. Bunun acı veya tatlı meyvelerini kısa bir süre sonra hep birlikte göreceğiz.