Rize’de merakla beklenen adaylık sürecinde sona yaklaşıldı.
Salı günü listeler YSK’ya teslim edilecek ve adaylar belli olacak.

Geçen haftanın gündemi Başbakan Davutoğlu’nun Rize İl Başkanı Muhammed Avcı’ya sorduğu ilk soru oldu!

Avcı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla görüşmesi sırasında başbakanın ilk olarak kendisine ‘Yine birinci olacak mısınız?’ sorusunu sorduğunu söylemiş.

Evet, Rize yine Türkiye birincisi olabilecek mi?
Ya da yine Türkiye birincisi olabilmesi için neler gerekiyor?

İl Başkanı Avcı’ya bu konuda önemli işler düşüyor.

Rize İl Genel Meclisi Başkanlığında makamı ve rahatı bırakıp zor zamanda AK Parti Rize İl Başkanı oldu.

Aldığı oy oranıyla Türkiye birincisi olmuş Rize’nin bir sonraki seçiminden önce il başkanlığı görevini kabul etmek her babayiğidin işi değildir.

Üstelik Rize gibi bir yerde.

En yakınınızda, dost diye bildiklerinizin altınızdaki halıyı çekmek için fırsat aradığı bir şehirde, seçimlere kısa bir zaman kala ve böylesi bir tabloda Muhammed Avcı’dan başkası da zaten bu görevi tereddütsüz kabul etmezdi.

Avcı’nın imtihanı zor. Allah kolaylık versin demek düşer bize…

Gelelim Başbakan Davutoğlu’nun ‘Rize yine birinci olabilecek mi?’ sorusuna.

Rize her ne olursa olsun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rüzgârıyla seçimlere giriyor. Bir kere bu konu arka plana alınamaz.

Ancak, birincilik öyle çantada keklik değil!

Erdoğan’ın köşke çıkıp devrettiği bir hükümet var.

Yılların verdiği yıpranmışlık ve özellikle cemaatle başlayan kavganın ardından, ekonomide bir çözülmenin yaşandığı şu dönemde, seçim arifesinde iç kavgaların da ayyuka çıkması; genel anlamda AK Parti’nin sıkıntıları olarak gözüküyor.

Rize ekseninde baktığımızda, yeni başbakanın artık Rizeli olmaması oylara nasıl yansıyacak; bu ancak sandıklar açıldığında belli olur.

Rize’de Türkiye birinciliği, muhalefetten yani toplumun her kesiminden oy alarak gerçekleşebilir.

AK Parti’nin kemikleşmiş oylarının tek başına Rize’de Türkiye birinciliği getirmesi mümkün değil.

Rize’de Türkiye birinciliğinin elde edilmesi güçlü esen bir rüzgâr ile olur.

Toplumu germeyen, küstürmeyen, kucaklayan bir AK Parti’nin Rize’den Türkiye birinciliğiyle çıkması zor olmaz diye düşünüyorum.

Peki, bu nasıl olacak?

AK Parti’de Türkiye genelinde anayasayı değiştirecek vekil sayısı hedefleniyor.
Bu nedenle tüm Türkiye’de temayüle sivil toplum kuruluşlarının dâhil edildiğini görüyoruz.
AK Parti aslında STK oylarını saymak için değil toplumun her kesimini sürece dâhil edip oylarını almak için böyle bir strateji belirledi diye düşünenlerdenim.

Rize’de STK anlamında en hareketli ilçe Pazar oldu.

AK Parti daha bu sürece gelmeden Pazar’da STK’lar aday belirlemede öne çıkıp gündem oldular.

İlçedeki dinamikler bu konuda açık şekilde tavır aldılar.

Bu gündem ve tavır aslında Pazar’da yaşayanların ortak sesiydi.

Pazar son yıllarda tarihi ve konumu itibariyle hak etmediği bir gerilemenin içine düştü.

Pazar kalkınamadı... Pazar kalkındırılmadı… Pazar sanki biraz da aldatıldı!

Bir önceki dönemde, milletvekili alamadığı için hayal kırıklığı yaşayan Pazarlı seçmene, ‘Ne üzülüyorsunuz? Ben Pazar’ın vekiliyim!’ diyenler umut olmadı!

Pazar’da STK’lar ayaklanmışsa bunun nedeni de Pazar’ın içine düştüğü çıkmazdır.

Pazar’dan bir vekil çıkması için verilen mücadeleye çevre ilçeler de destek veriyor.

AK Parti tarafından 3 dönemdir Ardeşen’e verilen vekillik, sadece Pazar’ı değil etrafındaki diğer ilçeleri de rahatsız etti.

Maalesef Ardeşenli bürokratların keser gibi hep kendilerine yontmaları; Fındıklı, Hemşin ve Çamlıhemşin insanını da rahatsız ediyor. Hatta Ardeşen insanı da memnun değil bu durumdan.

Pazar ve adı geçen diğer ilçelerde yaşanan kadrolaşmalar tepki çekiyor. Bu nedenledir ki bu ilçelerin STK’ları da Pazar’dan vekil beklediklerini açıkça deklare ediyorlar.

Hemşin, Çamlıhemşin, Fındıklı seçmeni ve STK’ları Pazar’ın hareketine destek oluyor. Pazar’da yapılan STK toplantılarında buna şahit olduk. Eski CHP Pazar İlçe Başkanı Rize’deki STK temayül yoklamasında oy kullandı. Bunlar basit işler değil.

Avcı bir de 3H formülüne atıfta bulunarak, ‘AK Parti formüllerle aday belirlemez’ diyor.
Samimiyse, bana göre de en doğrusunu söylüyor.

3H, teşkilatın adamları. Yani 3’ü de aynı kişi aslında.

Biri eski il başkanı; yeni milletvekili, diğeri onun yardımcılığından il başkanlığına geçmiş, öbürü de onun yardımcılığını yapmış.

AK Parti teşkilattan TBMM’ye istihdam mı yapacak?

Bu nasıl bir formüldür?

Siyasetçinin sermayesi, oydur!

Bu 3H aday gösterildi diye partiye ekstradan bir oy gelecek mi?

Ya da tersinden soralım; bu 3H aday gösterilmezse partiden 1 oy eksilir mi?
Gayet net ve açık sorular… Cevapları da tartışma götürmeyecek kadar belirgin...

Rize’nin birinciliği için organik oylara ihtiyaç var. Bu oylar da Rize’nin doğusundadır!

Rize’nin doğusu ilk kez Pazar için kenetlendi.
Bunu görememek, bana göre AK Parti için Rize’de siyasi intihardır.

Muhalefet Pazar’dan AK Parti’nin vekil adayı çıkarmaması için dua ediyor haklı olarak. Çünkü onlar da tepki oylarına talipler…

Kaldı birkaç gün...

Bu yazı hazırlandığında büyük ihtimalle adaylar kâğıt üzerinde belli olmuştur.

Ancak siyasette değil 1 gün, 1 saat bile çok uzun bir zamandır…