Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Sinan Tilki, soğuk algınlığının hava koşullarına bağlı değil, insandan insana bulaşmaya bağlı olduğunu ifade etti.
Soğuk algınlığı olan bir kişinin burun akıntısının aksırık, öksürük veya elden ele bulaşması sonucunda virüslerin aktarılmasıyla insandan insana geçtiğini kaydeden Dr. Tilki, "Soğuk algınlığına karşı korunmak için bol miktarda C vitamini alınmalı. C vitamini vücudun soğuk algınlığı virüslerine karşı savaşma gücünü artırabilir. Bol C vitamin içeren mandalina, greyfurt, kivi gibi meyveler yenmeli. Kış aylarında soğuk algınlığına daha çok rastlanır. Ancak soğuk algınlığı veya üşütmenin nedeni doğrudan soğuk hava değildir. Soğuk havada kişiler kapalı mekanlarda yakın mesafede bulunur ve bu ortamda virüsün bulaşması kolaylaşır. Okul, toplu çalışılan yerler gibi kalabalık mekanlarda salgınların görülme nedeni budur. Hapşırma, öksürme ve yakından konuşmada kişiler ağızlarını kapamadığından soğuk algınlığı kolayca bulaşabilir. Halk arasında genellikle ter atmanın soğuk algınlığına iyi geldiği kanısı vardır, ancak bu doğru değil. Terleme sonucu geçici olarak kendinizi iyi hissedebilirsiniz çünkü burun baştaki dolgunluk hissini giderir. Ne var ki bu kesin bir çözüm değildir. Soğuk algınlığından kurtulmanın tek yolu, bağışıklık sisteminin virüsleri yok etmeye yetecek kadar antikor üretmesini beklemektir. Bu süre genellikle 3-4 gündür. Soğuk algınlığını çabuk atlatmak için istirahatın yanında, burun ve genzin açık tutulması ve burun solumasının devamı çok önemlidir. Burun tıkandığında soluma ağız yoluyla yapıldığından atmosferin soğuk ve kirli havası boğaza çarptıktan sonra direkt akciğere gitmektedir" dedi.