SONUMUZ BAYRAM OLSUN!
“Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip te, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki:
“Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) vadedilen cennetle sevinin!”(Fussilet: 41/30)
Bundan bir ay önceydi. “Ayların sultanı”, Rabbimizden bir misafir, müjdeci, rahmet esintisi, bereket iklimi; kulluğumuzun şahidi olarak, rahmet yüklü “gök sofrasını” indirdi yeryüzüne… Yürek bahçemize…
Ve bugün görevini tamamlayarak dönüyor Rahman’ın huzuruna…
Paslanan yüreklerimizin pasını silmek, körelen vicdanlarımızı Allah rızasına ayarlamak, bizi iman ayarlarımıza döndürmek için gelmişti. “Takvaya ulaştırmak için”
Rabbimizin selamını, esenlik dileğini getirdi. Kur’an mektubunu bir kez daha okudu her birimize ayrı ayrı. “Bu Kitaptan sorguya çekileceksiniz!” diye tembihledi.(Zuhruf: 43/44)
Nasıl olmamız gerektiğini hatırlattı bir kere daha. “Dikkat, Allah var” dedi. Hâşâ, “O yokmuş gibi hareket etme!”
“Hesap var dedi, hesaplaşma var.” Bir hesap günü yokmuş gibi davranma!
“Ölüm var dedi ölüm!” Dünyayı oyun bahçesi gibi algılama! Bunca ilahi ikaza rağmen “kalpleri hep oyun oynaşta” olanları gösterdi bize…(Enbiya: 21/3)
“Şeytan var, şeytanlaşmak var” dedi. Şeytanlarını zincirlerinden çözme! Rabbine isyan ederek yüreğindeki şeytani kişiliği besleyip büyütme! “Can düşmanını can evinde ağırlama” dedi.
“Açları hatırlattı” günün bir bölümünde aç bırakarak. “Şükret Rabbine” hep aç olanlara bakarak! “Açlığın yüreğindeki rahmet musluklarını açıversin! Susuzluğun rahmet suyunu vicdan terazisinin kefesine koysun!”
“Sevdiğin şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek “iyiliğe asla ulaşamazsın” dedi.(Ali İmran: 3/92)
“Dargınlıklar var, barışmayı, bayramlaşmayı unutma” dedi. Allah böyle istiyorsa “barışmamak için bahaneler uydurma!” dedi.
“Önce kendinle barışmalısın!” Fıtratınla, imanınla, yüreğinle... Hemen uzaklara gitme eşinle, evladınla, annenle, babanla, geçmişlerinle barış! Oruç rahmet ve merhamet pınarıdır.” “Yüreğindeki kini, öfkeyi onunla söndür!” “Onlar öfkelerini yutarlar ve insanları affederler”(Ali İmran: 3/134) ayetini duymadın mı?
Ayların sultanı geldi ve bizi denetledi. Gördü her halimizi, şahit oldu her davranışımıza ve bugün dönüyor gördüklerini, şahit olduklarını Allah’a anlatmak için! Soracak Rabbimiz:
“Nasıl buldun kullarımı?” Oruç diyecek ki:
“Kitabına yazdığın gibi ey Rabbim, aynen bildiğin gibi…”
“Kimi ilahi emirlere kayıtsız kalarak nefsine zulmetmede, kimi günah sevap karışımı bir hayat sürmede, kimi de her hayırda önde gitmede!”(35/32)
Oruç acaba bizim için nasıl bir şahitlik yapacak?
Zaman, hakkımızda neler söyleyecek?
Gündüz, hangi güzelliklerimizi dile getirecek?
Gece dile gelince ne diyecek bizim için?
“Rabbimizin rahmet, af ve mağfiret kapısı her zaman açıktır. Bir imtihanı kaybedene yeni imtihanlar ve fırsatlar verilmiştir.”
Ramazan imtihanını kaybedenler, bayram imtihanını fırsata dönüştürmelidir. Kalpler paslanmadan, kilitler vurulmadan, ecele yakalanmadan değerlendirmek lazım.
Rabbim sonu bayram olan günler nasip eylesin!
Bayramınız mübarek olsun…
YAZIYA YORUM KAT