Bugün toplumu en etkileyen ve yönlendiren kurum yazılı ve görsel medyadır. Medyanın yapıcı yayınlarda bulunması, yalnız insanlığın değil, milli kültürün değil, aynı zamanda toplum huzurunun ve genel ahlakın da korunmasını sağlar.

Fakat bugün ülkemizdeki başta yazılı basınımız olmak üzere medyamızın önemli bir kesimi bu korumadan çok uzak hareket etmektedir.

Düşman güçler, medyamızın bu yayınları karşısında insan psikolojisinin bu zaafından faydalanarak, yıkıcı yayınlarla milli kültürümüzü tahrip etmekte ve yabancı kültürü aşılamak suretiyle onların amaçlarına hizmet etmektedir.

Milli kültürleri tahrip edilen ülkelerde önce fikir anarşisi meydana gelir.
Bugün doğuda yaşanan bölücü olayların altında yatan sebeplerden biri de budur.

Yıllardır bu ülkenin bölünmesini isteyen bir kısım yazar ve gazeteler, kışkırtıcı ajanlar kullanılarak, fikir anarşisi; fiili anarşiye ve teröre dönüştürülmüştür.
Bu teröre maalesef ülkemizde yayın yapan bir kısım medya öncülük etmiştir.

Yıkıcı yayınlar, toplum huzuruna ve genel ahlaka zarar veren yayınlar olarak üzülerek görüyoruz ki halen bu bölücü terör örgütlerinin amaçlarına hizmet vermeye devam etmektedirler.

Bu nedenle yıkıcı yayınlar, demokrasinin gereği değil; demokrasinin inkârıdırlar.

Bu yıkıcı ve yapıcı olamayan yayın grupları, ülkemizi 5 yılı aşkındır birçok zorluk ve fedakârlıklarla yöneten Ak Parti iktidarını bir türlü hazmetmeyerek, sürekli bu iktidara karşı beyazı siyah göstermektedir.

Ama bir benzetme yapmak gerekirse, yapıcı medya, cerrahın elindeki hayat kurtaran neşter gibidir. Fakat aynı araç, katilin eline verilirse, bir cinayet aracı olmaktadır.

Çağımızda düşman güçler, medyayı korkunç bir silah olarak kullanmak suretiyle hedef ülkelerin milli kültürlerini tahrip ederek, onları, iç karışıklıklar, terör olayları ile sarsmakta ve kalkınmalarını engellemektedirler.

Ülkemizde yıllardır yazılı ve görsel yayın yapan, bu ülkenin değerlerinden ve kaynaklarından yararlanan medyamız; milletimize, temiz geçmişimize, mazimize ve geleceğimize bakarak namuslu, dürüst ve objektif yayın yapmalıdır.
Bu ülke ve millet için yapılan iyileri yazmalı, yanlış yapılanları da yapıcı bir eleştiri üslubu ile yazmalı ve göstermelidir.

İçimizde ve dışımızdaki düşmanlar hiç eksilmeyip, sürekli artmaktadır.
O nedenle bu cennet ülkemizin gerçeğini görüp, sorumlu medya olarak insanlığa ve Türkiye’mize büyük, kalıcı, güçlü hizmetler vermeliyiz ve oynanan düşman oyunlarını hep birlikte bozmalıyız.