Değerli okuyucularımdan zaman zaman kitap tavsiyesi yapmam önerilir. Kitaba gönül vermiş, okumayı ve öğrenmeyi seven insanları kutlamak gerekir. Çok kapsamlı bir kitap tavsiyesi bu köşenin işi değil. Fakat bu “Tam kapanma “ sürecini en iyi şekilde değerlendirmek, en azından üç haftayı okuyarak geçirmek büyük bir nimet.

            Hem Ramazan hem de üç haftalık “tam kapanma” sürecinde okumanın çok faydalı olacağı kanaatini taşıdığımdan, bazı kitapları tavsiye edebilirim:

            Özellikle içinden geçtiğimiz çağ, koyu bir materyalizmin kıskacında bulunuyor. Teknoloji adeta ilahlaşmış durumda. Gençlik dünyası değerlerini, varoluş gerçeklerini yitirmenin kıskacında. Yarınını kaybetmiş insanların oluşturduğu toplumlar, günleri zehirlemekle meşgul. Biz Müslümanlar dinimizi, varoluş bilgi ve inancımızı ayağa kaldırmak zorundayız.

            Herkese bir Kur’an meali (Elmalılı olursa daha iyi.) okumasını öneriyorum. Devam etmek isteyenler bir tefsire de başlayabilirler. Kur’an’sız bir hayat, karanlık bir hayattır dostlar; bugün de öyledir, yarın da.

            Peygamberimizin hayatını okumamız lazım. Sırf bilgi noktasından çok, duygularımızı kamçılayacak eserleri öne çıkarmamız gerek; çünkü duygu körlüğü yaşıyor çoğumuz. Bunun için de Necip Fazıl’ın Çöle İnen Nur’unu öneriyorum. Bu eseri okuduktan sonra göreceksiniz ki, duygularınız kabaracak, gözlerinizde yaşlar oluşacaktır. Gözyaşlarına ne kadar muhtacız.

            İhsan Süreyya Sırma Hoca’nın kaleme aldığı mütevazı, fakat o kadar da tesirli iki kitabı: Mekke Dönemi ve İşkence ile Medine Dönemi ve Cihad.

            Sezai Karakoç’tan Yitik Cennet ve Diriliş Neslinim Amentüsü. Sezai Bey yaşıyor ve bir dünya devi. Onun kıymetini illa öldükten sonra mı anlayalım? Gençlere önerim, Sezai Bey’i tümüyle okumaları.

            Mustafa Kutlu’dan Yoksulluk İçimizde ve diğer hikâyeleri.

            Rasim Özdenören’den Müslümanca Düşünmek Üzerine Denemeler. Gül Yetiştiren Adam.

            Çapı kalın olmasına rağmen psikolojiyi ve insan derinliğini anlamak isteyenler için; Mustafa Merter’den Nefs psikolojisi.

            Cemil Meriç’ten Bu Ülke.

            Seyyid Kutub’tan Yoldaki İşaretler.

            Mevdudi’den Dört Terim.

            William Chitick’ten Varolmanın Boyutları.

            Ve sabırlı olanlarla iç dünyalarını kanatlandırmak isteyenler için Mesnevi.

            Bunlara ek olarak bazı romanlar da okunabilir. Roman ismi vermektense, içlerinde kendinizi, ruhunuzu bulduğunuz romanlar okuyun derim.

            Üç hafta az bir zaman değildir. Evde televizyon karşısında zamanı öldürmek kime yarar? İnternet dedikodularıyla hayat tüketmek insana yaraşır şey değildir.

            Bazı insanlar bu süreçte çok zorlanacaktır. Okumayı sevmeyen, zaten böyle bir alışkanlığı olmayanlar TV, internet gezintilerinde ruh bunalımları yaşayacak ve bu bunalım evin içine de sirayet edecektir. Aile içerisinde sabır önemli bir kavramımızdır. Nefsimize yenik düşerek ailemizin yaralanmasına ve parçalanmasına fırsat vermemeliyiz.

            Bizi yaratan Rabbimizin adıyla okumaya başlıyor ve içimizde yurt edinen mikropları kovuyoruz. Haydi Bismillah!

D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci