
Taşlıdere'de çay üreticisi ayağa kalktı
Çaykur Taşlıdere fabrikasının RTEÜ'ye devredilmesi nedeniyle yöre halkı eylem yaparak tepki gösterdi.
Rize alışılmışın aksine bir eyleme sahne oldu. Genellikle halk yerleşim yerleşim yerlerinde fabrika istemezken, Rize’nin Çorapçılar Mahallesi Sakinleri mahallelerine sınır Taşlıdere Mahallesi’nde bulunan ve arazisi ile birlikte Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne devredildiği için yıkımı planlanan Çaykur Siyah ve Yeşil Çay Fabrikası’nın kendi mahallelerinde yeniden inşa edilmesi için eyle düzenledi. Taşlıdere Çay Fabrikası İçerisinde toplanan mahalle sakinleri burada bir basın açıklaması düzenledi.
Deniz Varlı
Mahalleliler adına açıklama yapan Çamlıbel Mahallesi Muhtarı olan Rize Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Erbaş, fabrika arazisinin Üniversiteye devredilerek, farklı bir hizmet merkezi olarak kullanılmasına karşı olmadıklarını ama kapatılan fabrikanın yerine yenisinin mutlaka yapılmasını istediklerini vurguladı.
Taşlıdere Çay Fabrikasının tarihi bir fabrika olduğunu hatırlatan Erbaş, “Bu fabrikamızdan bu bacılarımız, bu kardeşlerimiz çaylarını bu fabrikaya satıp bu fabrikanın veznesinden paralarını almış, bir aile yuvası sıcaklığı içinde burada bu fabrikayı bir tarihi fabrika olarak herzaman yaşatmak istemişlerdir. Bu kardeşlerimiz, Taşlıdere Çay Fabrikasının buradan kaldırılıp bir başka hizmet alanına dönüştürülmesine karşı değillerdir. Bu fabrikanın yerine 3 km ileride bulunan taş ocağına taşınıp Taşlıdere Çay Fabrikasının isminin yaşatılması ve bu fabrikanın bacasının orada tütmeye devam etmesini istiyorlar. Bundan daha doğal bir hak olabilir mi!” diye konuştu.
Rize Üniversitesi kurulduğu zaman Zihni Derin Çay Fabrikasının 1 km ileriye taşınarak bir taş ocağında yenisinin yapıldığını ve yine Pazar’da başka bir fabrika yapıldığını kaydeden Erbaş, “Bu fabrikanın da buradan kaldırılıp 3 km ileride bulunan taş ocağında yapılmaması için bir neden yok.” şeklinde konuştu.
Çay üreticilerinin haklarını korumak, haklı taleplerini iktidar milletvekilleri ve Başbakana kadar ulaştırmak amacıyla bu gösteride yer aldığını ifade eden Rize Muhtarlar Derneği Başkanı Mustafa Erbaş, “Çaykur bizim her şeyimiz; bir çakıl taşının dahi yok olmasına asla müsaade etmeyiz. 1985 yılında özelleştirmeye alınan KİT’ler arasında Çaykur da yer almaktadır. Ancak, Çaykur’un özelleşmemesinin asıl nedeni, Başbakanların Rize’den olmasıdır. Çaykur olmadığı zaman Rize’de bir yaşam olabileceğini düşünmüyoruz. Çaykur’un varlığı bizim varlığımızdır; Çaykur’un yokluğu bizim yokluğumuzdur. Bu nedenle, Çaykur olmasına rağmen özel sektörün çay üreticisine çektirdiklerini hep beraber yaşamaktayız. Alınan çay paralarının zamanında ödenmediğini görmekteyiz. Ama Çaykur’umuz olmazsa biz gerçekten çok mağdur oluruz. Onun için biz Çaykur’a sonuna kadar desteğiz. Çaykur var olduğu müddetçe bu desteğimiz devam edecek ve Çaykur’un var olması için de çalışmalarımız devam edecektir. Dolayısıyla Çaykur’un fabrikalarında bir eksik istemiyoruz. Bu fabrikanın da 3 km ileride bulunan kamuya ait başka bir araziye yapılmasını talep ediyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı siyasilerimizle sürdüreceğiz. Bu konuda, göstermiş olduğunuz duyarlılığa çok teşekkür ediyorum ve sizlere destek veriyorum. Bu konuda kesinlikle taviz vermeyeceğiz.” dedi.
ÜRETİCİYİ TEFECİLERİN ELİNDEN YASA KURTARIR
Tefeci olarak nitelendirdiği özel sektörün çay üreticisini sürekli mağdur ettiğini vurgulayan Erbaş, “Bu mağduriyetlerin önlenmesi için mutlaka çay yasasının çıkması gerekiyor. Özel sektörün aldığı çay parasını ödeme takvimini mutlaka belirlemek gerekiyor. Bu bir kanunla güvence altına alınmalıdır. Üreticilerimizin mağdur olmaması için çay yasası mutlaka çıkmalıdır. Yani, çay üreticileri tefecilerin elinden kurtarılmalıdır.” diye konuştu.
ÇAYKUR’UN ERİMESİNE GÖZ YUMMAYIZ
Erbaş şöyle devam etti: “Çaykur, bugüne kadar hep fabrikaların yerini vermiş, bundan sonra biz Çaykur’a fabrika yeri bulacağız. Biz burada çay fabrikalarımızın birer birer gitmesine kesinlikle karşıyız. Yıkılan, kapatılan çay fabrikasının yerine yenisinin yapılmasını hep beraber destekleyeceğiz. Bu konuda, milletvekillerimize, Başbakanımıza, ilgililere sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz bugün buraya 50 kişiyle inersek, yarın 10 binlerle ineriz. Bizim insanımız; vatanına, milletine ve devletine sadakatle bağlı insanlardır.”
GENEL MÜDÜR DE BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR
“Biz, birkaç gün önce Genel Müdürümüzle görüştük. Genel Müdür de bize, ‘Ben fabrikanın kalkmasından yana değilim, fabrikalarımın artırılmasından yanayım. O da bu konuya bizim gibi bakıyor. Biz, Çaykur’umuzun yaşaması için elimizden gelen gayreti sarfedeceğiz. Ben de sizin adınıza bu konunun takipçisi olacağım.”
VATANDAŞLAR, BAŞBAKAN’A GÜVENİYOR
Konuyla ilgili vatandaşlar, “Önce yeni fabrikayı yapsınlar, ondan sonra burayı yıksınlar. Yenisi yapılmadan eskisini yıktırmayacağız. Bizi Başbakanımız mağdur etmesin. Ona güvenimiz sonsuz, onu hep destekliyoruz, onun da bizi mağdur etmeyeceğini biliyoruz. Başbakanımızın, Bakanımızın, milletvekillerimizin, fabrikamızı yıkıp bizi perişan etmeyeceğine inanıyoruz.” şeklinde duygularını ifade ederken, Cingar Mustafa olarak tanınan Mustafa Toptan, kapatılacak Taşlıdere Çay Fabrikasının yerine yenisinin yapılmasını önerdikleri taş ocağı arazisinde yaptığı açıklamada, “Görüyorsunuz, burası güzel bir yer. Bunu ilgililerimiz ve Çaykur biliyor. Halk da; kadın-erkek, işlerini bırakarak buraya geliyor ve haklı taleplerini dile getiriyor. Diyoruz ki, Doğu Karadeniz, bu devletin, bu milletin çimentosudur. Buradaki halk devletinin getirdiği hizmetleri yakmıyor, yıkmıyor. Bunu da ilgililerin iyi bilmesini, iyi değerlendirmesini, Karadeniz’in haklı isteklerine cevap vermesini bekliyoruz. Yoksa yarın bir gün bu halkı da üzersin. Güneydoğudan gelen şehit acısıyla yanan bu analar, yarın devletin yanından uzaklaşır. Rica ediyorum, bütün siyasi kuruluşlar, Başbakan, bu sese kulak versin; Çaykur’u özelleştirmeden kurtarıp bu halkın sesine kulak versin. Muhtarlarım burada, komşularım burada, Taşlıdere’nin hitap ettiği 9 tane mahallenin insanları burada. Burada hükümete bir mesaj verilmek isteniyor. İnanıyorum ki, bu sayı yarın binleri aşar. Bu da siyasilerimizi düşündürmelidir. Buradaki bu kadınların mesajının Başbakana kadar ulaşmasını umut ediyorum” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT