1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. Tatilimizi kitap sahillerinde geçiremez miyiz?
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

Tatilimizi kitap sahillerinde geçiremez miyiz?

A+A-

Yaz geldi, imkânları iyi olanlar tatile gidiyor. Bir yılın birikmiş stresini üzerlerinden atmak isteyenler denizlere, dağlara koşacaklar. Parası olan düdüğü çalar, kimsenin özel hayatına karışmak haddimiz değil elbet. Sonucuna katlanmak şartıyla, isteyen istediğini yapar.
Ben bu yaz farklı bir şey yapmalarını isteyeceğim, değerli okurlarımdan: Nereye giderlerse gitsinler, gittikleri yerlere kitap götürsünler. Bu yaz, bizim kitap okuma ve düşünme yazımız olsun.
Şahsen ben öyle yapacağım. Memlekete gidiyorum ve yanımda da birçok kitap götürüyorum. Sessiz, sakin bir ortamda okumak ve düşünmek! Tadına doyulmaz iki kavram.
Okuyucularım arasında lise ve üniversite öğrencilerinin çokluğunu biliyorum. Onlara, tecrübelerime dayanarak diyorum ki, bu yaz sadece okumasınlar, yazsınlar da.
Günlükler tutun, ama bunlar “yaptım, ettim” şeklinde değil de, duygu ve düşünceye yönelik olsun. Bunun için de yanınıza mutlaka dili güzel kullanan ve onu sevdiren kitaplar alın. Dil ihmal edilmemelidir.
Hatıralar okuyun ve notlar alın. Mesela ben bu yaz, Ali Ulvi Kurucu’nun ‘Hatıralar’ını okumaya karar verdim, inşallah. Üç ciltlik bu güzel kitabı bana hediye eden, bir yıl boyunca akıl ve gönül eğitimini birlikte yürüttüğümüz, Üsküdarlı öğrencilerime de ayrıca teşekkür ediyorum.
Ben, her okuduğum kitaptan notlar almışım. Kitabın hoşuma giden satırlarının altını çizmişim ve sayfa kenarlarına notlar düşmüşüm. Bütün bunlar, dikkatli bir okuyucunun işidir aynı zamanda.
Bir yıl boyunca Mesnevi derslerimize katılan dostlara teşekkür ederken, okuyucularıma Mevlana’nın Mesnevi’sini okumalarını da ayrıca tavsiye ediyorum. Bir gazetede okuduğumu hatırlıyorum, Orhan Pamuk şöyle demişti: “Ben, her romanımı yazmadan önce mutlaka Mesnevi’yi bir baştan sona okurum”
Kimseye burun kıvırma hakkımız yoktur. Hiçbir şey de tesadüfen ortaya çıkmaz. Kendi cenahımızda Mesnevi’yi okumadan onu yokluğa mahkûm edenler, ebedi muhalif olmak gibi bir garabetin içinden kurtulamayacaklardır.
“Ne okuyayım?” sorusu hemen akla geliyor. Herkesin okuyacak olduğu kitabın farklı olduğuna inanıyorum. Bu nedenle size uygun, yapınızla örtüşecek kitabı kendiniz bulmalısınız. Roman mı, hikâye, şiir, deneme, anı, söyleşi veya bir başka tür mü, ona siz karar vereceksiniz.
Sevgili okuyucularıma şunu hatırlatmalıyım: Ne okursanız okuyun, ama mutlaka bu yaz bir Kur’an meali de okuyun. Her güzel kitap, sofrada bir yemek gibidir; Kur’an ise, yemeğin, ekmeğin bizzat kendisidir. O bilinmeden hiçbir şey bilinmez; o tanınmadan hayat tanınmaz.
Bir insan bir ay boyunca düzenli ve disiplinli bir şekilde kitap okusa ve okuduklarını kendi ajandasında yazıyla değerlendirse, inanınız, yeni bir yıla gerçekten tatil yapmış olarak girer. Tatil demek, boşalmak değil yalnızca; kirliliklerden, fuzuli şeylerden boşalıp, onların yerine zihnimize ve gönlümüze güzel şeyler de doldurmanın adı olmalıdır aynı zamanda. Ne var ki bugünkü tatillerin birçoğu, ruh erozyonundan öteye gitmemektedir.
Okumanın, yazmanın elbette faydası tartışılmayacak kadar çoktur. Siz fayda kısmını bir tarafa bırakın ve kendinizi kelimelerin büyüsüne bırakın. Herkes gibi düşünmek zorunda değilsiniz, ama ben böyle düşünüyorum diye de çevrenizden intikam alıcı söz ve davranışlara girmeyin. Unutmayın ki, sizin bildiğinizden daha çoğunu da bilenler vardır. Okuduklarınız sizi alçak gönüllü etmiyorsa, okuduğunuz metinleri yeni baştan gözden geçirin.
Bu yaz, hayatımızın farklı bir yazı olsun. Hani dünyada nice tatil yerleri vardır ya, onları bırakıp, kitaplardaki kelimelerden oluşturduğunuz yepyeni bir zihin mekânında tatil yapmanızı öneririm. Böyle yaparsanız, iç dünyanızın baharına kavuşursunuz.
Ben gençlerden asla ümitsiz değilim. Okuyan, araştıran nice genç tanıyorum. Geleceğin Türkiye’sini ve hatta dünyasını bu gençler kuracaktır, buna da inanıyorum. Bu gençlerin arada bir gençlik coşkusunu da hoşgörüyle karşılamak bize düşen görev olmalıdır. Gençlerdeki güzelliği görüp yaşlılık kıskançlığına kapılmak, sağlıklı bir ruh hali değildir. Onlara örnek olamıyorsak, bari engel de olmayalım.
Bu yaz okumanın, yazmanın ve düşünmenin zamanı olsun. Tatil mekânımız da zihnimiz ve kalbimiz olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
7 Yorum
  • dost acı söyler / 04 Eylül 2008 Perşembe 07:31

    SEN HER İYİ KİŞİYİ SOSYALİST YAPTIN .müslümanları ezen yaptın herhalde avrupadakı hiristiyanların papaz ve kilisenin baskısından kaynaklanan din ile karıştırdın.seni bile bu kapitalist ve materyalist düzen sosyalist yaptı.emeğini yedi. peki seniezmeyen sana menfaat sağlayan bir sistem gelse ona mı uyacaksın sen hayvan mısın kı ekmek derdindesin.hanisenin aklın.sistemin baskısından müslümanlar sosyalist terimlerini sosyalistlerde islami terimler kullanmaya başladı yaşar nuri öztürk ün deyimiyle sistem insanlara özgürlük vermeyince makyevalist yanı kıvırma yapar.bu ruhi hastalıktan nasıl kurtulacağına bak çaresini söyleyim sabahlara kadar ağlamak bana ne olmuş deyip sen hepimiz gibi osmanlıyıda yıkan kapitalist düzenin çocuklarıyız.ya rabbi neden bana iman vermedin diye ağla başka hiç birimizin kurtuluşu yok
    ne için yaşadığını düşün dün mü.kapitalist sosyalistin babasıdıranası kim..onu sen düşün aklı başında adama benziyorsun .falancılar sosyalistti diyorsun ya .O SOSYALİST DEDİĞİN ADAMLAR ŞİMDİ NERDELER... PEKİ SENDE ONLARIN YANINA GİTMEK İSTİYOR MUSUN...KAPİTALİZMİN SÜZGECİNDEN GEÇEN DİNİ BIRAK SENİ EVLADI OLARAK ÇIKARDI MÜSLÜMANLIK İDDİASINDA BULUNANLARI DA OYUNCAK....PEKİ CEVAP VER HERSİSTEM KENDİNE GÖRE İNSAN MODELİ YETİŞTİRMEZ Mİ NEDEN MÜSLÜMANLARI KINIYORSUN .İSLAM ÜLKESİNDE YETİŞİPTE BAŞIMIZDAKİ BEYİNSİZLERİN DOLDURUŞUNA GELENE YAZIK...SANADA HAK VERİYORUM EĞER müslümanım diyenler yaşanılmış dını hayatı yaşasaydı sosyalist kelimesini kullanmayacaktın ..camideki münafıkları kendıne arkadaş etme .kırıcı konuşmak damarımızda var kusura bakma..istersen gene yazışırız mert olmak şartıyla

    Yanıtla (0) (0)
  • iskender isfendiyaroğlu / 02 Temmuz 2008 Çarşamba 15:23

    Melii adlı arkadaşın yorumunu değerlendirirken kullandığın'' arayan belasını da mevlasını da bulur'' adlı söz hiç de yakışıklı değil.Birde melii arkadaşın yazı eleştirisinin kaynağını onun solcu olmamasına bağlamanda çok yanlış. Nereden biliyorsun bu vatandaş belki akp li de olabilir ya da mhp li de veya saadet partili de olabilir.Yani her eleştiren solcu mu olacak? ya da solcu olanlar eleştiri yapma hakkına sahip değilmi?Şimdi asıl sorun şu sizlere solun ne olduğu gerçekte öğretilmemiştir. Sizler solu Amerikan emperyalizminin taşeronu olan kalemlerden, Amerikan emperyalizminin kuklası olan sözde din adamlarından ve faşistlerden öğrendiğiniz için elbette bu ülkede solu adam gibi öğrenemeyeceksiniz.
    O halde biraz sana ve senin gibilere solu öğretmek bizlerin borcu haline gelmiştir.
    Bizler bu ülkenin Atatürkçü çizgide varlığını sürdürmesi gereken vatanseverleriz . Vatanı sevmek suç olsada bizler vatanımızı sevmeye devam edeceğiz. Biz biliyoruz ki Cenab-ı Mevla da vatanseverlerle beraberdir.

    SOL NE DEMEKTİR
    Bir şeyi anlamanın ön koşulu ön yargılardan kurtulmaktır.Bu nedenle bu yazıyı okuyan arkadaşlarımızın öncelikle önyargılardan kurtulap ta okumalarını rica ediyoruz.

    Sol ve sağ kavramı genel olarak ezen ya da ezilen güçlerden yana olma duruşunu tanımlayan ifadelerdir. Ezen, sömüren para ve menfaat yanlısı duruşa sağ , ezilenden yana soyguna talana vurguna yolsuzluğa karşı olma ve eşitlikten yana olma duruşuna ise sol denir.Solculuğun dini yoktur. Bu ifadededen solcunun dini yoktur anlamını çıkarmamak gerekir. Solcu bir insan Müslüman olabileceği gibi başka bir dine de mensup olabilir ya da hiç bir dine mensup olmayabilir.Din Kişinin yaratıcısıyla kendisi arasındaki ilişkidir. Bu ilişki hiçbir ticari anlayışa alet edilmeyecek kadar kutsaldır.

    Sosyalizm ise kavram olarak( socius-toplum-izm- takip etmek ) anlamına gelen toplumdan ve toplumun içinde büyük bir yekün teşkil eden ezilenden yana olmak anlamına gelen bir ifadedir.
    *Sol ve sosyalizm nerede ezilen isan varsa ondan yana olmaktır.
    *Sol ve sosyalizm sorumluluk bilinci taşımaktır. Tümezilen insanların yükünü omuzlarında hissetmektir.
    *Sol ve sosyalizm emeğe saygıdır.
    *sol ve sosyalizm inançlara saygıdır ama tek bir inanca değil bütün inançlara saygıdır.
    *Sol ve sosyalizm herkese özgürlüktür ve herkesin herkese saygı duyduğu bir anlayışın adıdır.
    *Sol ve sosyalizm eşitliktir.
    *Sol ve sosyalizm insanlığın nereden gelirse gelsin olumlu değerlerine sahip çıkmak ve nereden gelirse gelsin olumsuz değerlerini reddetmek ve bu zarar verici değerlerle savaşmaktır.
    *Sol ve sosyalizm hertürlü çürütücü ve yozlaştırıcı unsura karşı çıkmaktır.

    *Sol ve sosyalizm haksızlığa karşı çıkmaktır.
    *sol ve sosyalizm emperyalizme karşı çıkmaktır.
    *sol ve sosyalizm en yüksek dereceden ahlaki tutumun adıdır.
    *Sol ve sosyalizm donuk durağan , sabit ve statik bir unsur değil alabildiğine dinamik bir teori ve tutumdur.
    *Sol ve sosyalizmezen ezilen çelişkisiyle başlar ezen ezilen çelişkisinin olduğu her mekanda ve zaman diliminde mevcuttur.

    SOLCU VE SOSYALİST KİMDİR?
    Kılavuzu karga olanın burnu... kurtulmaz. Diye bir söz vardır.Solu ve sosyalizmi nato ve nato tetikçilerinden öğrenirseniz sonunuz bu olur. Solcu kimdir? Bu soruyu cami cemaatinin bir kısmına sorduğumuzda , dinsiz imansız kitapsız içkici , kumarcıherkes solcudur.Neden bu imaj oluşmuştur? İşte bu imajın kaynağı Amerikan emperyalizmidir. Amerikan emperyalizmi kendi aleyhindeki direnişi kırmak ve onun kitle gözünde küçültmek için dini duyguları kullanmış ve bu insanları din üzerinden yıpratma yoluna gitmiştir. Oysa aynı cami cemaati kendi çocuğuna baksa- sola ve sosyalizme küfretmesine karşı- ne kadar büyük alkolik olduğunu ve paraperest olduğunu daha yakinen görecektir. Cinsel yönden büyük oranda açlık çekmesine ve alabildiğine iki yüzlü bir cinsel politika izlemesine karşı kendi hatasını görmez. Solcuları Allahsız olarak niteler ama kendisinin *** para , şöhret , menfaat, sinor taşı , parti başkanları , rüşvet ve adam kayırma olduğunu görmez. Çünkü nato propagandası ile yıllarca beyni yıkanan bu cemaatin bunları görmeye mecali kalmamıştır.

    Ama bizler solun ve solcunun kim olduğunu insanlara anlatmak zorundayız.Bana göre yeryüzünde ,dün, bu gün ve yarın emekten bilimden haktan , hukuktan dürüstlükten , doğru ve güzelden yana olan herkes solcudur velevki kendini sağcı olarak lanse etse de . Bunun yanısıra soygundan talandan eşitsizlikten ve vurgundan yana olan herkes sağcıdır velevki kendini solcu olarak lanse etse de.

    *Bu durumda spartaküs eski çağ romasında köle isyanını başlattığından dolayı sosyalisttir.
    *Ebuzeri Giffari hz leri sosyalisttir çünkü hak ve eşitlikten yanadır
    *Ömer Bin Abdülaziz sosyalisttir.
    *Şeyh Bedrettin sosyalisttir
    *Hallac-ı mansur sosyalisttir.
    *Seyyid Nesimi sosyalisttir.
    *Ömer hayyam sosyalisttir
    *Hz Ali , Hz ömer sosyalisttir.
    *Osman Gazinin Babası Ertuğrul Gazi sosyalisttir.
    *Karacaoğlan sosyalistti.
    *Gevheri sosyalistti
    *Ali Kuşçu sosyalistti
    *Pir sultan Abdal sosyalistti

    Ve daha niceleri.
    Dikkat edin Rasulullah döneminde Ebu Cehil Peygambere şöyle haber gönderir:
    '' Muhammedin Hiçbir söylediği zoruma gitmiyor ama hele bizi çulsuzlarla bir tutum aynı sofradan yemek yememizi , hele hele aynı Allaha iman etmemizi söylemiyormu . işte buna kahroluyorum.''

    İşte bütün bunlar bize peygambere karşı çıkanların ezen ezilen diyalektiğinde ezenlerden yana olanların ya da ezenlerin kendilerinin peygambere karşı çıktığını görüyoruz.
    Ama ne yazıkki daha sonraki yıllarda islam ezenlerin ezilenlere karşı kullandığı bir silah olmuştur.
    Hrıstiyanlıkta da aynı şey geçerli değilmidir?

    Bu nedenle sol ve sosyalizm bir din- dinsizlik meselesi değildir. Tarihin ne şekilde işlediğini bilmek ve ona göre saf belirlemektir.

    Tarih ise özetle ezenlerin ezilenleri nasıl ezdiği ve ezilenlerin de ezenlerin baskılarından kurtulmak için ne tür mücadele verdiklerinin hikayesidir.

    Solcu ve sosyalist ise bedeli ne olursa olsun, dini dili ırkı felsefi görüşü ne olursa olsun ezen ve ezilen diyalektiğinde ezilenden yana olan kimsedir.

    Yanıtla (0) (0)
  • MELİİ... / 01 Temmuz 2008 Salı 12:15

    kendi düşüncelerim bunlar isteyen katılır isteyen kaykılır..yarası olan gocunur derler.ben yezarın nedemek istediğini pekala anladım ,elbette okumak güzel şey bunu kimse inkar etmiyor,ben bazıların bakıpta göremeyip yada görmek istemediği şeyleri hatırlattım OKADARR...

    Yanıtla (0) (0)
  • Şermin Çıkrıkçı / 28 Haziran 2008 Cumartesi 13:52

    Aslında yorum yapan larda haklı.Herkes haklı bütün kiş gayret edip çalışan üreten ler olarak tatil hepimizin hakkı.GEL GÖRKİ ELİN GAVURU ,EMEKLİSİYLE,GENCİYLE,ESNAFIYLE GÖNLÜNCE TATİL YAPARKEN BİZDE TAM TERSİ OLUYOR .Birakın tatil yapmayı kış hazırlıklarına başlamak için ek ne yapabilirim düşüncesi başladı ev reislerinde sırtlarındaki yük öylesine ağırki!Hocada haklı okumak ufkunu geliştirmek güzel tabiki hiç değilse kafanı olan bitene takmıyorsun kendine katkı sağlıyorsun çocuklarınada kitap svgisini aşılamak adına hoş bir davranış.Kitap adı vermemiş tavsiye etmemiş birkaç kitap adı ben vermek istiyorum okuyun sizde tavsiye edeceksiniz.ADAM FAWER(OLANAKSIZ)-PROF.DR NEDİM MACİT(İMPARATORLUK POLİTİKALARI-TEO-STRATEJİLER VE TÜRKİYE)-PROF.DR ÖZCAN YENİÇERİ(TÜRKİYE'YE YÖNELİK PSİKPLOJİK OPERASYONLAR)-BURHAN GÜNEL(GÜZ DE GEÇER)-AYCAN ALP(MİSAKÇILAR-BU MEMLEKET KİMİN)KARADENİZLİ BİR YAZAR AHMET ÖZER(YER DEĞİŞTİRİYORUZ HAYATLA-BU KİTAPTA 40 YILLIK DEĞİŞİMİE ŞAHİT OLACAKSINIZ) İYİ OKUMALAR GEÇLERİMİZE VE ÖZELLİKLE AYDIN VE DÜNYA İNSANI OLMAYA ADAY, KENDİNİ YENİLEMEYE ,DEĞİŞİME BAŞ KALDIRANLARA ,ÇOCUĞUNA ÖRNEK OLMAK İSTEYEN ANA BABALARA TAVSİYE EDİYORUM OKUYUN KAZANAN SİZ OLURSUNUZ.' pazarda karadenizli bir hasan dayı var alışverş yaptığım sohpetine hayran olduğum elinden düşürmediği kitapları için TEK SERVETİM BUNLAR diyor hiç birşey bulamazsa bulmaca çözer yemin ederim ki sanki bu ülkeyi yönetmiş bilgi ve donanıma sahip kültürlü bir hasan dayı)SEVGİYLE KALIN

    Yanıtla (0) (0)
  • neron / 27 Haziran 2008 Cuma 16:28

    arayan belasını da mevlasını da bulur derler. Sen ne arıyon da bulamıyon. Yazar diyor ki tatilinizi okuyarak geçirin. Floridada kuş adasında antalyada eğlenin demiyor ki böyle şeylerle cevap verdin. yani her şeyden bir şey çıkarırsınız. yazarın adı d.ali taşçı değil sol solak olsa aynı şeyler aklına gelecekmiydi. yazarı değil yazdıklarını okusan bence istediklerine kavuşursun.hem de tezelden:-)

    Yanıtla (0) (0)