Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Armağan köyünde doğuştan engelli Yusuf Ay, 6 yıl önce internetten tanışarak evlendiği kendisi gibi sağır ve dilsiz olan Tayvanlı Mei-Chan Whang ile mutlu bir evlilik sürdürüyor.

Mei-Chan Whang (40) evliliğinin ardından Türk vatandaşı olarak Meryem ismini alırken, iletişim konusunda kendilerine sürekli yardımcı olan İşitme ve Konuşma Engeliler Tercümanı Kübra Çolak’ın ismini doğan kız çocuklarına verirken, Ay çifti tek sıkıntılarının maddi imkansızlık olduğunu söylüyor.

Kübra ismini verdikleri 2,5 yaşındaki kızlarının aşklarını perçinlediğini belirten Tayvanlı gelin Meryem, Tayvan’daki anne ve babasının torunlarını sadece internetten görebildiğini ve çok sevdiklerini belirtirken, maddi imkansızlıklar yüzünden memleketine gidemediğini ifade ediyor. Ay, en çok ülkesinin yemeklerini, festival havasında geçen bayramlarını ve ailesini özlediğini belirtiyor.
Maddi sıkıntılar çektiklerini ve iş bulup çalışmayı arzu ettiğini belirten Meryem Ay, “Buraya geldiğimde çok kiloluydum. Önceleri buraya alışamadım, yadırgadım. Ne yiyeceğimi şaşırmıştım. Dolayısıyla sabrettiğim o sürede zayıfladım. Kültür ve gezme açısından Türkiye çok güzel, ama yemek açısından Tayvan’ı özlüyorum. 6 yıldır Türk kültürünü öğrendim. Misafirlerim geldi, yaptığım yemekleri çok beğendiklerini söylediler. 4 ay öncesinde Türk vatandaşı oldum' dedi.

SAĞIR VE DİLSİZ ANNE BABANIN NEŞE KAYNAĞI KIZLARI
Çocuklarının eğitim görmesinin çok istediklerini belirten Meryem Ay "Maddi sıkıntılar çekiyoruz. Bunun nedeniyle benim çalışmam gerekiyor çocuğuma zemin hazırlamam gerekir ki, ben yaşlandığım zaman bana yardımcı olabilsin. Ailemle internet ortamında konuştum. Kübra’yı gördüler, çok beğendiler. Kübra 2 yaşında çok yetenekli. Ben işitme engelliyim, eşim işitme engelli ve çocuğumuz konuşuyor, bizim için inanılmaz bir şey. O duygu çok farklı bir duygu. Biz çocuk sayısını artırmayı düşünüyoruz ama maddi sıkıntılar nedeniyle şu anlık düşünemiyoruz” diye konuştu.
Eşi Yusuf Ay da (41) mutlu olduklarını ancak maddi imkansızlıklar yaşadıklarını belirterek iş bulup çalışmak isteğini söyledi. Çocuklarının doğmasıyla mutluluklarının daha da artığını belirten Ay, “ Çok mutluyuz. Aşkımızın meyvesi çocuğumuzun olmasıyla mutluluğumuz daha da arttı. Birlikte yemek yapabiliyoruz, artık Meryem Türk kültürüne alıştı. Gerçekten Allah razı olsun. Meryem çocukla ilgilenmesi beni çok mutlu ediyor. Tamamen bambaşkalar, ben onu çok seviyorum. O sevgisini içinde yaşayan birisi. Kübra’yla çok iyi ilgileniyor. Türkiye’de bütün bayanların engelliye bakış açısı çok geri planda ama Meryem bunu göz ardı edip o kadar yoldan buraya benim için gelmesi anlatılmaz bir duygu” şeklinde konuştu.

EŞİMİ MEMLEKETİNE GÖNDERMEK İSTİYORUM AMA MADDİ İMKANIM YOK
Eşinin 6 yıldır Tayvan'daki ailesini göremediğini belirten Ay, “Eşim Türk vatandaşı yeni oldu. Ama okur-yazarlık belgesi olmadığı için Türkiye’de iş imkansızlığı yaşıyoruz. Tayvan’da okur-yazarlığı belgesi var ama Türkiye’de bu mümkün değil. Bu yüzden para konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Çocuğumuzun çok fazla masrafı oluyor. Birçok yere başvurduk. Zorluklarla mücadele ediyoruz. 3 aylık sakatlık maaşı alarak geçiniyoruz. Elektrik-su yetmiyor. Para kazanarak eşimin annesine para göndermek istiyoruz. 5 yıldır ailesini görmedi. Gitmek için yola çıkmıştım ama vize problem yaşadık. Babası özlemle bizi bekliyordu. Yakın zamanda Tayvan’ta bayram var, o bayrama gitmek istiyor. Yetkililerin bize yardımcı olmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.