1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Tek Gıda tekledi, meydan Öz Gıda'ya kaldı!
Tek Gıda tekledi, meydan Öz Gıda'ya kaldı!

Tek Gıda tekledi, meydan Öz Gıda'ya kaldı!

Tek Gıda'nın Çaykur grevi fiyaskoyla sonuçlanınca Öz Gıda İş Sendikası yeniden meydana indi. Rize'de bir araya gelen Öz Gıda ekibi adeta meydan okudu:

A+A-

Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, Tek Gıda-İş Sendikasının Türkiye sendikal tarihinin en komik grev uygulamasını gerçekleştirdiğini belirterek “Dört dörtlük bir fiyasko oldu” dedi.

Şahin, “Siz bir muhalefet partisinin il başkanını yanınıza alıp grev gömleği giyerseniz siz buraya ait olmayan neyin peşinde olduğu kamu oyunca malum olan bir takım sendika ve marjinal grupları buraya getirir seniz Başbakan’ ın memleketinde Başbakan’ı hedef alarak ona haddini bildirmeye kalkarsanız bu bölgenin insanı da size haddinizi bildirir.” ifadelerini kullandı.

Rize’ye gelen Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya, Genel Mali Sekreter Emin Sürücü, Genel Sekreter Mecit Zeren beraberinde Öz Gıda-İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Serdar, Rize İl Temsilcisi Tevfik Hançeroğlu, Of Temsilcisi Habib Çakır ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Yüzlerce işçinin katılımı ile gerçekleşen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Öz Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Şahin, sözlerine Çaykur’da örgütlenmeye başladıkları ilk günden bugüne kadar kendilerine inanan, güvenen ve dimdik duran sendika üyelerine teşekkür ederek başladı.


 “ÖZ GIDA-İŞ SENDİKASI OLARAK HEP SORUMLU DAVRANDIK”


Bütün işçilere de teşekkür eden Şahin şöyle konuştu:  “Boş vaatlerle yalanlarla sokak kabadayısı ağzıyla Çaykur işçisine akla hayale gelemdik boş hayaller satarak bugünkü noktaya getirdiler. Onlar konuştu biz dinledik. Biz bütün arkadaşlarımıza şunu söyledik. Sabırlı olun bizim de konuşacağımız zaman gelecektir. Biz başladığımız günden bugüne kadar Öz Gıda-İş Sendikası olarak hep sorumlu davrandık. Hiçbir üyemizi hiçbir gün kendi menfaatlerimiz için yalan söylemedik. İşçinin menfaatine ne varsa onu söyledik. Bugüne kadar böyle oldu bugünden sonrada böyle olacak. Çaykur’da yaşanan süreçte önce sendikal haklardan başlayarak Çaykur işçisi arkadaşlarımızın hakkını hukukunun ne olduğunu söyledik. Neler olabileceğini söyledik. Birlikte mücadele edersek neleri alabileceğimizi söyledik ama asla boş vaatlerde bulunmadık. Tutamayacağımız hiç bir sözü söylemedik. Altında kalkamayacağımız hiçbir kavgaya girmedik. Onlar çeşitli yalanlar söylediler. Mesailerinizi ve kıdemlerinizi alamazsınız dediler, emekli olamazsınız dediler. Sonunda ne dediler. Toplu iş sözleşmesinden faydalanamazsınız dediler. Türkiye’de ilk defa Öz Gıda-İş Sendikasına nasip oldu yetkisi itilaflı olan mahkemelik olan iş yerlerinin kamu zamlarından faydalanmasını sağladık. Çaykur işçisinin mağdur ettirmedik. Sözümüzde durduk. Geriye farkla kalmıştı. Onlarla ilgili arkadaşlarımıza söylediklerimiz belli. Bundan sonrası ile neler olabilir bunları birlikte istişare edeceğiz.”



 “GREVLE DÖRT DÖRTLÜK BİR FİYASKO YAŞANDI”


 Son günlerde bölgede tarihi bir fiyasko yaşandığını ifade eden Şahin, “1 Nisan şakası desek 23 Nisan müsameresi desek buna sayılır. Hem üzücü hem de komik bir olay yaşadık. Türkiye sendikal tarihinin en komik grev uygulaması ile karşılaştık. Dört dörtlük bir fiyasko oldu. Biz rakiplerimiz de olsa karşımızdakileri en az kendimiz kadar akıllı var sayıyoruz. Mutlaka akılla hareket edecekler diye düşünüyoruz. İnsanların intihar etme hakkı da var ve intihar ettiler. Dolayısıyla Çaykur’da Çaykur işçisini nezdinde Çay üreticileri nezdinde bölgede hiçbir itibarları kalmadı. Öz Gıda Rize’yi terk edecek diyenler greve çıktıklarının akşamında Rize’yi terk etti. Niye böyle oldu. Tek Gıda-İş Sendikası ne yapmak istedi, Çaykur işçisi neden itibar etmedi. Çok basit. Biz başından beri ne dedik “işçi akılıdır,menfaatinin nerede olduğunu bilir, görür”. Siyasette, sendikacılıkta ve bütün sosyal faaliyetlerde böyledir. Kendisini işçiden daha akıllı ve kurnaz zannedenler dersini aldı.” dedi.

 “50 YILDIR BURADAN TRİLYONLARCA AİDAT ALAN SENDİKA BİR DÖNEM İÇİN AİDAT HAKKINDAN VAZGEÇEMEDİ”

 Şahin şöyle devam etti: “Toplu sözleşme süreci başladığında bizleri arayanlara şunu söyledik. “Ücret zamlarınızı aldınız, sosyal hakların farkları kaldı, bunlarda bellidir. Kamu çerçeve sözleşmesi verilecek olan budur. Bunun üzerindeki sizin sendikal maharetinizle alınabileceklerdir. Tribünlere oynayarak insanları kandırarak 5 bin 10 liraya kadar size fark parası alacağız diyenlerin hesabı farklıydı. Onlar işçinin hakkını düşünerek yapmadılar. Kendi sendikaları için aidat parası almak istiyorlardı. Biz 5 yıldır burada faaliyet gösteren sendika olarak ne dedik. Biz 2009-2010 sözleşmesi için yetki bize çıktığında geriye dönük aidat hakkımızda feragat ediyoruz. 50 yıldır buradan trilyonlarca aidat alan sendika bir dönem için aidat hakkından vazgeçemedi. Bütün hesabını işçiyi mağdur etmek adına Çaykur’u mağdur etmek adına çay üreticisini perişan etmek adına maceraya sürüklemek adına dahi olsa kendi aidatını almak için bu riskin içerisine atmaya kalktı. Azıcık aklı olan biri çay kampanyası döneminde Rize, Trabzon, Giresun ve Artvin’de grev yapılamayacağını bilmesi lazım. Bu çalışan işçiler aynı zamanda çay üreticisi olduklarını da bilmesi lazım. Ya çok akılsızsınız ya çok cahilsiniz. O kadar tabanlarından kopuklar ki Çaykur işçisinin bunların peşine takılarak greve gideceğini düşünebilecek kadar aymazlık içerisindeydiler. 10 bin Çaykur işçisinden 100 kişiyi greve çıkartamadılar. Çünkü işçi inanmadı, işçi Tek Gıda İş  kendi aidatının tahsil etmek peşinde olduğunu gördü. Bu oyuna alet olmadı. İşine gücüne sahip çıktı. Herkes iş başı yaptı. Bizce doğru yaptı.”



 “SENDİKACILIK ADINA BÜYÜK BİR UTANÇ VE FİYASKO YAŞANMIŞTIR”

 Bu süreçten alınacak dersler olduğuna dikkati çeken Şahin, “Bizim örfümüzde düşene vurulmaz. Çok fazla Tek Gıda ile benim söyleyecek bir şeyim yok. Yapılan iş meydandadır. Bunun taktiri Çaykur’da çalışan işçi kardeşlerimize, çay üreticimize, bölge halkına ve bütün Türkiye kamuoyuna aittir.  Sendikacılık adına büyük bir utanç ve fiyasko yaşanmıştır. Sendikalar olarak bizim elimizde bir tane silahımız var oda grevdir. Bu silah öyle bir silah ki iki taraf için de risk taşıyor. Siz çok haklı olmadıkça çok fazla mağdur edilmedikçe bıçak kemiğe dayanmadıkça tabanınızla etle kemik gibi istişare ederek bir karar almadıkça bu silahı çekmemelisiniz. Olur olmazı siz her yerde sokak fedaisi bunu yapmaya kalkarsanız bu silah döner sizi vurur. Çaykur’da da bu olmuştur.Çok kötü olmuştur. Sadece burası içinde değil. Bundan sonrada her hangi bir başka iş yerinde işçinin hakkı yeniyorsa sendikanın kullanabileceği bir silahı bundan sonra sendikalar kullanmaya kalktıklarında 10 sefer düşüneceklerdir. Maalesef bu Türkiye sendikal hareketi açısından büyük bir kayıptır. Bizi üzen tarafı budur. Olur olmadık konuda siz grev silahını kullanmaya kalkarsanız böyle maskara durumuna düşersiniz.” dedi.

“BAŞBAKAN’ IN MEMLEKETİNDE BAŞBAKAN ’I HEDEF ALARAK ONA HADDİNİ BİLDİRMEYE KALKARSANIZ BU BÖLGENİN İNSANI DA SİZE HADDİNİZİ BİLDİRİR”

 Bugüne kadar Öz Gıda-İş Sendikasını yandaş ve hükümet yanlısı olarak eleştiren Tek Gıda’nın çeşitli yalanlar söylediğini ifade eden Şahin şunları söyledi: “Bizim için Çaykur özelleştirecekler bilmem ne yapacaklar, bir sürü yalan dolan. Tamam kabul ettik de biz öyleyiz de yahu kardeşim biz o gün izledik. Çaykur’un önünde bu beylerle grev eylemini başlatanlar kimlerdi. O heyette kimler vardı. Siz bir muhalefet partisinin il başkanını yanınıza alıp grev gömleği giyerseniz siz buraya ait olmayan neyin peşinde olduğu kamu oyunca malum olan bir takım sendikaları buraya getirseniz marjinal grupları buraya getirir seniz Başbakan’ ın memleketinde Başbakan ’ı hedef alarak ona haddini bildirmeye kalkarsanız bu bölgenin insanı da size haddinizi bildirir.”



 “BU BÖLGENİN ÇOCUĞU OLAN BAŞBAKAN VE GENEL MÜDÜR ÇAYKUR’U DÜŞÜNMÜYOR DA BEYLER ANKARA’DAN GELİP ÇAYKUR’UN ÖZELLEŞMESİNİ ENGELLEYECEKLERMİŞ”

 İşçinin hakkı ve menfaati için herkesin kapısını çalacaklarını ifade eden Şahin, “Biz bugüne kadar iktidar partisiyle de muhalefet partileri ile de görüştük. Bizim haklı mücadelemizi siz kendi siyasi emelleriniz için birilerine peşkeş çekmeye kalkarsanız ve işçiyi de bu işe alet etmeye kalkarsanız altında kalırsınız. Bunu Tekel’de yaptınız ve Tekel işçisini mağdur ettiniz. Başkaları ile birlik olup hükümete ders vermek için Tekel işçisini haklı davasında Ankara’nın ayazında peşkeş çektiniz. Sonra ne yaptınız, hükümetin size teklif ettiğini kabul edelim gidin 4-C ‘ye başvurun dediniz.Aynı Tekel işçisi sendikanın önünde çadır kumaya kalktığında polise copu ile dağıttırdınız. Sizin karneniz bu. Tekel örneği ortada. Çaykur’da da benzerini yapmaya kalktı bu beyler. Çaykur özelleşecek ya güya, yandaş sendikayı da getirdiler ya. Bir taraftan diyorlar Öz gıdanın 800 üyesi kaldı diğer taraftan bunları hükümet getirdi. Bu nasıl bir hesap. Hangisi doğru. Bu hükümet bu kadar kudretliyse bu işi bitirmek istiyorduysa bitirirdi. Öyle diyor diyorsunuz. Hem hükümeti şikayet ediyorsunuz hem bizim sayımızı da olabildiğince küçük göstermeye çalışıyorsunuz. O zaman rıza gösterseydiniz. Bu halinizle Çaykur işçisi size nasıl güvenecek. 10 bin işçinin 100 tanesini sen greve çıkartamıyorsun sonrada diyorsun bunlar özelleştirme yapacak bizde bunu engelleyeceğiz. İşçi sana inanmıyor ki kimle engelleyeceksin. Nasıl engelleyeceksin. Bu bölgenin çocuğu olan Başbakan bu bölgenin olan Genel Müdür Çaykur’u düşünmüyor da beyler Ankara’dan gelip Çaykur’u özelleştirecekmiş te onlarda engelleyeceklermiş. Şimdi söyledikleri yalan bu. Bu kadar yapmayın bu kadar düşmeyin. Kendinizi bu kadar küçük düşürmeyin. Sizin kendi iç işçinize karışmayız. İstediğiniz yalanı da söylemeye devam edin de birde kendinize bakın.” diye konuştu.



 “BİZ ÇAYIMIZA DA ÇAYKUR’UMUZA DA İŞİMİZE DE SAHİP ÇIKARIZ”

 Ortadaki çok büyük bir başarısızlık olduğunu vurgulayan Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Mızrak çuvala sığmıyor hiç olmazsa dönün kendi kendinize bir öz eleştiri yapın. Biz nasıl oldu da bu kadar büyük bir yanlış yaptık ta bu fiyaskoyu yaşadık deyin. Azıcık onurunuz varsa istifa edin. Tek Gıda iş Sendikası merkez yönetiminde bugün olmayan Tekel’den 4 tane yönetici vardır. Çaykur’dan ise 1 tane vardır. Yüzde 75’i özel sektör olan bir sendikanın tepe yönetiminin tamamı olmayan bir işyerindendir. Meydanlara çıkıp millete demokrasi özgürlük nutukları atıyorlar ya katılımcı sendikacılık şeffaf sendikacılık diyorlar ya bir önce kendi evinizde uygulayın da ondan sonra başkalarına tavsiye de bulunun. Biz Çayımıza da Çaykur’umuza da işimize de sahip çıkarız. Çaykur işçisinin Tek Gıda-İş sendikasından bu saatten sonra bekleyeceği hiçbir şey kalmamıştır. Yük etmesinler çekip gitsinler yeter, zaten çekip gitmişlerdir. Telefonları kapalı kimseye cevap vermiyorlar. Üzülüyoruz burada kalan arkadaşlara. Yalanlarla işçinin yanlarına gönderdikleri arkadaşlara acıyoruz. Ne hesap verecekler. Bir sürü yalan söylediniz. 10 bin liralar 9 bin liralar havada uçuşuyordu. Şimdi işçiler soruyor “ne oldu bizim bu paralar?.”. Nerde buyursun getiresin Tek Gıda İş Sendikası . Türkiye’nin neresinde ne zaman görülmüş sabahleyin başlattığın grev öğleden sonra bırakıp kaçıyorsun. Bu kadar mı basiretsizlik bu kadar mı akılsızlık olur. Arkadaşlar haber verdiklerinde biz inanmadık. Böyle bir şey olmaz dedik. Maalesef doğru çıktı. Bu onların iç meseleleri. Kendi hesaplarını kime verirle bilemiyoruz. Onlarla bir işimiz yok. Onlar için nefes tüketecek değiliz. Bize yönelik bir suçlama yaptıklarında karşılık göreceklerini bilmelidirler.”

 “TEK GIDA-İŞ SENDİKASI  İŞÇİNİN HAKLI DAVASINI SİYASİ MALZEME HALİNE GETİRMİŞTİR VE FATURASINI DA ÖDEYECEKTİR” 

 Şahin, “Bize yandaş diyenler kendileri candaşları ve yoldaşları ile bir arada odluklarında aynı suçlamanın kendilerine geleceğini bilsinler. Biz işçinin hiçbir haklı meselesini siyasi mesele haline getirmedik, getirmeyeceğiz. O zaman zayıf düşeriz. Biz işçi hakkı ve hukuku olduğunda şapkamız sendikacılıktır işçinin yanındayız. Her kesimden destek isteriz. Buranın haklı bir davasını her hangi bir siyasi parti için peşkeş çekmeyiz. Aracı yapmayız, yapmayacağız. İster iktidar partisi ister muhalefet partisi olsun siyaset yapmak isteyenlere yol açık buyursunlar. İstifa etsinler bıraksınlar sendikacılığı siyaset yapsınlar.Ama sendikacı kimliği taşırken işçinin haklı davasını siyasete alet edemezsiniz. Tek Gıda-İş sendikası  burada işçinin haklı davasını siyasi malzeme haline getirmiştir ve faturasını da ödeyecektir.” dedi.

 “ÇAYKUR’UN GELECEĞİNDE ÖZ GIDA-İŞ SENDİKASI OLACAK”

Şahin, açıklamasında "Biz hiçbir işçi arkadaşımızı mağdur etmedik, bundan sonrada mağdur etmeyeceğiz. Çaykur’un geleceğinde de inşallah Öz Gıda-İş Sendikası olacaktır. Birlik ve beraberlik içerisinde inşallah toplu sözleşme nasıl yapılırmış hak ve hukuk nasıl alınırmış bütün herkese göstereceğiz. Önce de Tek Gıda-iŞ Sendikası görecek." ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
20 Yorum