1. YAZARLAR

  2. Yusuf KAMBUR

  3. TELAFİSİ OLMAYAN HATALAR!
Yusuf KAMBUR

Yusuf KAMBUR

Yazarın Tüm Yazıları >

TELAFİSİ OLMAYAN HATALAR!

A+A-

 

(ÖLÜME ÇIKARILAN DAVETİYE)

 

“(Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu) insanların kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda karada ve denizlerde çürüme ve bozulma başladı. Neticede (Allah), yaptıklarının (kötü sonuçlarından) bir kısmını kendilerine tattıracaktır; umulur ki (yol yakınken) dönerler.”(Rum: 30/41)

Telafisi olmayan hatalar, bir anda solan hayatlar, sönen nice ocaklar bu makaleyi kaleme almayı zorunlu kıldı.

“Çılgın Türkler!” deyimini haklı çıkaran, ama her konuda bu sözü doğrular nitelikte bir “çılgınlığı” yaşıyoruz.

Medeniyet kurmada, medeniyetlere meydan okumada; çağ açıp çağ kapamada çılgın olduğumuz gibi “kendi hayatımızı ve başkalarının hayatını hiçe saymada” da bir çılgınlığın içindeyiz.

İlk cümledeki çılgınlığımız bizi “kahraman bir millet” yaparken, ikinci cümledeki çılgınlığımız bizi “derin pişmanlıklara” sürüklüyor.

Yolları kan gölüne, evleri sönen ocaklara, düğünleri cenaze evine, bayramları yas günlerine; sel gibi akıp giden gözyaşlarına çeviriyor.

-“Trafik kurallarını hiçe sayma, hız ve haz tutkusu”, özetle “insan hatası” sonucu şu dokuz günlük bayram tatilinde şu ana kadar 147 ölüm, 800’ün üzerinde yaralanma meydana geldi.

-Tüm uyarı ve ikazlara rağmen, “bana bir şey olmaz abi! Ben çok iyi yüzme biliyorum!” deyip kendini göl, nehir, sulama kanalı ve denize salanlar, 78 günde 63’ü çocuk 174 kişi boğularak can verdi.

-“Düğünü şenlendirmek, kendini eğlendirmek adına” belindeki tabancasına mukayyet olamayanların, (yani magandaların) sebep olduğu nice ölüm vakaları her gün haberlere konu oluyor.

Daha çocuk yaşlarında “maganda kurşunuyla” ölenlerin sayısı azımsanamayacak derecede… “Babaanne ve kucağındaki 1 yaşında bebek… Magandanın biri eğlenecek, zevk yapacak diye ateşlediği silahtan çıkan kurşunlar her ikisini de hayattan kopardı…”

-“Gerekli emniyet tedbirlerini almadan” yüksek binalarda çalışanların düşmesi, iş kazalarında ülkemizde ortalama günde 3, dünyada günde 5.000 kişi hayatını kaybediyor.

-Bölgemize ait “teleferik kazalarında”, yani ecel teknesinde solan onlarca insan hayatı…

-18-26 Temmuz tarihleri arasında 33 ilde çıkan çoğu “insan kaynaklı” 100’den fazla orman yangını…

-“Dini değerleri” istismar edilerek dolandırılan, sahip oldukları kıymetli eşyalarını istismarcılara kaptıran niceleri…

-“Kurban Bayramında” cesaretli “acemi kasapların” binlercesinin kendini yaralaması…

-“Piknik alanlarında bırakılan” çöplerin oluşturduğu çöp yığınları…

-“Taciz ve tecavüz” olaylarında kaybettiğimiz onlarca kadın ve çocuklarımız… Ve daha nice benzer olaylar…

Müslüman bir toplum olarak bir “gaflet, dalalet ve hatta ihanet” girdabına sürüklenmiş durumdayız.

Gaflet içindeyiz çünkü yaptığımız işlerin “insanlığa ve Müslümanlığa sığmadığını hesaba katmıyoruz.” Yaptığımız hatanın en başta kendi hayatımıza sonra da çevremizdekilerin hayatına mal olabileceğini idrak etmiyoruz.

Dalalet içindeyiz çünkü “kurallara uymuyor, uyarıları dikkate almıyor, cezadan korkmuyor, kul hakkından sakınmıyoruz.”

Allah’ın bize emanet olarak verdiği “sahip olduğumuz tüm değerlere ihanet ediyoruz.” Kendimize, fiziki çevremize, insanlığa ve insanlık değerlerine ihanet ediyoruz.

Yaptığımız hatalar sonucu başımıza gelen musibetlere bir de “kader!” diyerek Rabbimize iftira atıyoruz. Kendi kusurumuzun faturasını “Allah’a kesmek” gibi büyük cürete yelteniyoruz.

“… Neticede (Allah), yaptıklarının (kötü sonuçlarından) bir kısmını kendilerine tattıracaktır; umulur ki (yol yakınken) dönerler!”

Öyleyse, sorumlu davranmaya çaba gösterelim.

“Tedbir bizden takdir Allah’tandır.”

Elimizde olmayan sebeplerle başımıza gelenler elbette kaderimizdir. Bu manadaki kaderimiz, Rabbimizin bizimle ilgili takdirleri başımız üstündedir.

Ama yüzyıllar öncesinden ve ötelerin ötesinden yükselen ilahi ikaza kulak vermeli değil miyiz?

“(Ey insanlar!) Sakın kendinizi, kendi ellerinizle tehlikeye atmayın!”(Bakara: 2/195)

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
5 Yorum
  • Metin BÜYÜKYAZICI / 03 Eylül 2018 15:51

    Yusuf hocam yazıların için.teşekkürler.pazar halkımıza sizin gibi ilim adamların çoğalması dileğimle.Yazılarınızı bu köşede tekrar görmek dileğimle.Allah'a emanet olun.selam ve dua ile.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fikret ANDIÇ / 29 Ağustos 2018 12:56

    Konu güncel, yorum nefis....yüreğine sağlık hocam....

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Çiçek / 28 Ağustos 2018 08:40

    Hocam toplum olarak bozulduk değindiğin konular çok önemli mustefid olduk.Hocam birde şu ticaretle uğraşanlar varya sanki her şey dolara bağlı zam üstüne zam gerekçe dolar. benim arzum diyanet bu konuyu ele almalı Gürcüleri niye sucluyoruz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yusuf KAMBUR / 29 Ağustos 2018 09:57

    Haklısın. "Fırsatçılık" her alanda yaygın vaziyette. Söylenecek, eleştirilecek o kadar şey var ki... Etiketsiz satışlar, fiyatlarda uçurum. Rize ve Ardeşen'de sebze fiyatları Pazardan çok daha ucuz.

    "Allah korkusu çalışmıyorsa, vicdan körelmişse, cezalar caydırıcı olmalı"

    Yanıtla (1) (0)
  • Salih / 27 Ağustos 2018 16:04

    Çok güzel noktalara değinmişsiniz hocam, elinize sağlık.

    Yanıtla (0) (0)