1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. TERÖR NASIL BİTER?
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

TERÖR NASIL BİTER?

A+A-

Terör nasıl biter sorusunun cevabi her yerde aynı değildir. Bu soruya verilebilecek cevaplar veya bu konuda geliştirilecek çözüm yöntemleri şartlara göre değişir. Türkiye şartları ile diğer ülkelerde ki terör şartları bir birlerinden çok farklı olduğu gibi çözüm yolları da bir birlerinden çok farklıdır. 

        En sade ifade ile terör kavramına açıklık getirmek istersek şunu diyebiliriz: Terör örgütleri, yapıları gereği bir nevi serseri mayına benzerler. Nerede, ne zaman, hangi şekilde, hangi hedefe, nasıl bir yöntemle saldıracağını önceden bilmek veya kestirmek imkânsız denecek kadar zordur. Terör örgütleri bu sebeplerle düzenli ordulara karşı savaşma gücünü kendilerinde bulabilmektedirler. Her şeyden önce, terörist denilen insan kılıklı kahpe, kahpe olduğu kadar da kancık ve kalleştir. Hiçbir zaman insaf ve vicdan denilen değerlerden nasiplenmiş değillerdir. 

       Yetişme tarzları ve aldıkları eğitimde, yabana atılamayacak derecede üst düzeydedir. Her türlü iklim şartlarına alışıktırlar ve ölüm korkusunu aşacak kadar uyuşturulmuş ve köleleştirilmişlerdir. Asla acıma veya merhamet hisleri yoktur. Bir yılan kadar sinsi, bir domuz kadar inatçı, bir akrep kadar zehirlidirler. Böylesine insanlıktan uzaklaşmış yaratıklara karşı istenilen mücadeleyi verebilmek için olmazsa olmaz şartların en başında, aynı yöntemlerle ve aynı acımasızlıkla bunlara karşılık vermeyi gerektirir. Bunun dışında ki her yöntem teröre hayatiyet kazandırır veya teröre pirim vermek anlamına gelir. 

       Uzun yıllardan beri bizim başımıza bela olan terör örgütü bu konularda eşi ve benzerine çok az rastlanacak bir örgüttür. Koskoca bir dünyanın gizli desteğine sahiptirler. Her türlü manevra kabiliyetleri vardır. Türk Ordusunun bugüne kadar terörle verdiği kahramanca mücadele her türlü takdire şayan bir mücadele olmuştur. Birileri her ne kadar zırlanırsa zırlansınlar, bu Ordu birkaç defa örgütün sonunu getirecek noktaya kadar işi getirmiş, ancak dış destekler ve iç gafletler sebebiyle yeniden canlanma şansı bulmuştur. 

        Terör örgütü taşeron bir örgüttür. Başkalarının açtıkları ihaleyi almış kiralık bir çetedir. Yüzüne örttüğü maskeler sahte maskelerdir. Maskelerin arkasında ki çirkin yüzü görmeden veya doğru bir şekilde teşhis etmeden geliştirilecek çözüm yöntemleri beyhude yolardır. Mevcut iktidarın açılım politikalarının netice getirmeyeceğini ilk günlerde iddia ettik ve şimdide iddia ediyoruz. Teröristle uzlaşma arama yolunun da sonu yoktur ve kendi ellerimizle yaralı örgüte pansuman yapma gafletini yaşıyoruz. 

        Son zamanlarda terörün bitirilmesiyle ilgili yeni yeni bir takım yollar keşfedilmiş gibi bir kamuoyu oluşturulmuş ve bu amaçla terör örgütüyle devlet masaya oturtulmuştur. Bu durum hiçbir zaman içimize sinen bir durum değildir. Terör örgütünün amacını ve arka planında ki hesapları Türkçe okuyamayanlar veya meseleye Türkçe bakamayanlar maalesef bu konuda değişik ve isabetsiz rüyalar görmektedirler. Hakim zihniyete göre, örgütle uzlaşılarak bu iş bitecekmiş. İşte bu kafa doğru bir kafa değildir. Önce terörün arka planına bakmak, gayelerini ve hedeflerini masaya yatırmak gerekir.

Meselenin arka planında ki hesap bu ülkeyi bölmek ve batının hizmetinde olacak yapay bir devleti inşa etmektir. Hesap bu olunca, terör örgütüyle görüşmek veya müzakere etmek ne işe yarayacak acaba? Amerikalılar emellerinden tornistan mi edecekler, yoksa İsrail veya diğer bölge ülkeleri bu örgütle olan bağlarını koparacaklar mı? Görüntüye göre devlet bu işe el koymuş ve terörü bu yolla bitirmeye karar vermiş bulunuyor. Ben bu düşüncelere katılamıyorum ve devletin bu olup bitenleri soğukkanlılıkla takibe aldığını düşünüyorum. Tabii ki bu devleti farklı tanıyanlar, kendilerini devletin yerine koyanlar veya devleti farklı bilenler bize bu konularda katılamayacaklar. 

        Meseleye yalnız Kürtçülük perspektifinden bakanlar ciddi bir yanlış yaparlar. Bu mesele asla Kürt meselesi değildir. Bu mesele Küresel odakların peyda ettikleri ve özellikle Kürt etiketi altında gizlenen Ermeni militanları kullandıkları çok adice peyda edilmiş bir yapıdır. Bugün siz başını ezseniz bile, yarın başka bir yerden baş verecektir. Çünkü küresel odakların menfaatleri ve çıkarları bunu gerektirmektedir. Sizin yapabileceğiniz işler sınırlıdır. Terörün istismar ettiği kanalları tıkarsanız, onlara taviz vermeden her an tepelerinde olursanız terörü sindirme şansınız olur. Siz, teröristle masaya oturursanız, devlet olarak onları muhatap alırsanız bu işin üstesinden asla gelemezsiniz. 

           Terörle mücadele edenlerin sanık, teröristlerinde tanık olduğu enteresan bir sürece tanıklık ediyoruz hep birlikte. Olup bitenleri ibretle izliyoruz ve tarihe not düşüyoruz. 

          Son söz olarak diyoruz ki; Terörle uzlaşma olmaz, terörle masaya oturulmaz. Terörle mücadelede tek yol vardır. Ya ona teslim olursun ya da onu teslim alırsın. Dağlarda tek bir eşkıya kalmayıncaya kadar her an tepelerinde olursun. Bulduğun yerde imha edersin. Başka yollar üretenler çok ciddi bir yanlış içerisindedirler. Gelinen noktanın adını elbette gelecekte köşe yazanlar koyacaklar. O günlerde bizler belki bu dünyada olmayacağız ama her iki elim de gaflet erbabının yakasında olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
23 Yorum
  • Seyfullah FIRAT / 18 Ocak 2013 Cuma 19:46

    Çok haklısınız üstadım. Bugünlere şahit olmak yaralıyor hepimizi. Kaderde bunları da görmek varmış. Biz pantolon ve çizme giymeye devam edelim. Etekleri giyenler giymişler zaten. Saygı, sevgi ve dualarımı sunuyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • İsmet Kösoğlu / 18 Ocak 2013 Cuma 17:52

    Seyfullah hocam kaleminize sağlık.Ellerin dert görmesin.Teröriste taviz verilemez.terörist ile Kürt vatandaşı biz her zaman ayırıyoruz.Teröristle müzakere yapılamaz.Ona onun anladığı dilde anladığı yerde mücadele edilir.Bitmezmiş diyorlar, Eğer 600 bin Türk Ordusu üçbeğ bu çapulcu ile adam gibi baş edemeyeceksede etek giymemiz lazım.Vatan mevzuubahsi ise gerisi tedferruaaattır.Mustafa Kemale şu anda çok ihtiyacımız var.Sağlıcakla kalınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • ALİ GÜNAY / 18 Ocak 2013 Cuma 07:12

    Hani bütün işlerde"kazan-kazan" taktığı uygulanıyordu?. PKK ile uzlaşma ve anlaşma yaparak ne kazanıyorsun? O ülkeni bölecek,kendini özgürlüğe atacak ya sen devlet olarak akıtılan kanlar mı,gelen şehitler mi,vatanın bölünmesi mi veya gözümüzün önünde seyreden bunca ihanet mi kardır? verilen bu tavizler ne adına.Vallahı hocam bu gün bu görülenler bir kaç yıl öncesinde hayal bile edilemezdi. Millete akıl tutulması var.Sonumuz hayırlı olsun inşallah
    Kalitekli derinlemesine terörü analiz eden bir yazı Kalemine yüreğine sağlık

    Yanıtla (0) (0)
  • Seyfullah FIRAT / 17 Ocak 2013 Perşembe 18:30

    İnsanlar nasıl ki namus ve şereflerinden taviz vermeye sıra geldiğinde en azız varlıkları olan canlarını vermeye karar verdikleri gibi, devletler de iş ihanete gelince en ufak bir taviz veremezler. Mete Han; çinliler toprak istediklerinde çok değer verdiği atını ve cariyesini vermeye rıza göstermiş ama iş toprağa gelip dayanınca restini çekmiştir.

    Yanıtla (0) (0)
  • cake / 17 Ocak 2013 Perşembe 17:11

    hocam sız hem buyuk kuresel guclerın olusturdugu veya emperyalıs emellerı ıcın kullandıgı bı teror orgutunden bahsedıyosunuz hemde bu orgutu terorle mucalele yaklasımıyla sorunu cozulebılcegınden bahsedıyosunuz.bıraz dar bı dusunce sızınkısı gıbı gelıyo.bole buyuk guclerı arkasına alan hıcbı teror olayını tavız vermeden cozemessınız.ya tavız ya bole olumlere devam.3 cu bı olasılık yok.saygılar

    Yanıtla (0) (0)