1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. Terörle mücadelede uzlaşma olmaz
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

Terörle mücadelede uzlaşma olmaz

A+A-

Bölücü terör yeniden hortladı. Her gün şehit cenazeleri kaldırılıyor. Yüreklerimiz kan ağlıyor ve milletin sabrı son sınırına gelmiş durumda.

‘İşin sorumlusu kimlerdir, kim hesap vermelidir?’ konularında kafalar karışık. Sayın Meclis Başkanımız kendi İçişleri Bakanından hesap sorması gerekirken bilerek veya bilmeyerek adres sapması yaşarcasına hesabi askerden soruyor.

Allah aşkına, el insaf kardeşim. Bu ülkede yasaları asker mi yapıyor? Bu ülkede bölücü terörün adını “Kürt meselesi” diye ben mi farklı mecralara çektim veya teröristlerin ayağına kadar mobil mahkemeleri asker mi getirdi?

Başımızın en büyük belası olan bölücü ihaneti iç siyasete alet etmek en az bölücü terör kadar bu millete ihanet değil midir? Bölücü teröre kimler göz kırptı veya kimler bu satılmış sürüsü ile mücadele etme yerine uzlaşmayı strateji olarak benimsedi?

Bu soruları istediğiniz kadar uzatabilirsiniz. İktidar mensupları bu sorulara tatmin edici cevaplar bulmadan hiçbir kimseyi hesaba çekme hakkını kendisinde göremez.

Şimdi her türlü akıl oyunu ve hileleri bir yana koyup akliselimle düşünmenin zamanıdır. Ya siz terörü boğacaksınız ya da terör sizi boğacak. Önce doğru teşhis koymak, doğru adrese yönelmek ve doğru yöntemlerle tavır koymak şarttır.

Bu millet kurtuluş savaşı sonrasında “Yurtta sulh, cihanda sulh” diyerek kararını vermiştir. Bu millet savaşmaktan bezmiş ve gına getirmiş bir millettir. Taze fidanlarını daha düne kadar Yemen’de, Galiçya’da, Filistin’de, Mohaç’ta şehit verir gibi şimdi kendi topraklarında kaybetmekten ar duyar olmuştur.

Bu milletin eli öpülesi anaları evlatlarını Kore’de, Yemen’de, Filistin’de anlamsız yere heder etmenin hesabini soramamış iken şimdi kendi topraklarında evlatlarını bir takım kahpelerin ihanetlerine kurban vermek istememektedir.

Taze fidanlarımız, canlarımız hayatlarının baharında bölücü eşkıyanın kahpe kurşunlarıyla hayattan koparılıyorlar. Teröristler dağdan şehre indiler ve yedi düvelin çökertemediği bu devlete efeleniyorlar ve kafa tutuyorlar. Ne anlaşılmaz bir manzaradır ki, benim ülkem teröristlerle nasıl uzlaşırız noktasına kadar getirilmiş bulunuyor.

Ülkeyi yönetenlere sorarsanız, referandumu etkilemek veya iktidarı zora sokmak için terör azmışmış. Peki, bu ülkeyi yönetenler bilmezler mi ki, bu ülkede uzun yıllardan beri terör var ve kendileri olmadan önce de terör vardı.

Siz bu kafalarla giderseniz, siz asırlık ihanet projesini iç siyasete ve kendinize endekslerlerseniz, siz bu ülkenin başına daha çok sıkıntılar açarsınız.

Her şeyden önce terörün adını doğru koymalı ve terörle mücadele ederken de doğru stratejilerle hareket etmesini öğrenmelisiniz.

Bu ülke bugüne kadar kırk bin tane tığ gibi evladını bölücü teröre kurban verdi. Siz yokken de terör vardı, siz gelmeden önce terör sıfır noktasına getirilmişti ve ülkeyi o şartlarda teslim almıştınız.

İktidara geldiğiniz günden beri anlaşılmaz bir kompleksle ve kinle geçmişe ait her ne yapılmışsa aksını yaparak işe başladınız ve ülkeyi bu inadınız yüzünden bugünkü noktalara getirdiniz.

Geçmiş iktidarlardan farklı görünme sevdanız ve inadınız teröre cesaret verdi. Bölücü terör ihanetini ilk defa sizler resmi ağızlardan “Kürt” sorunu diyerek çok tehlikeli bir mecraya çektiniz.

Türkiye’yi bölme projesi olan PKK ihaneti bütün Kürtlere mal ederek ve ya Kürt sorunuymuş gibi göstererek yalnız bizim birliğimizi değil; Kürt kardeşlerimizin yaşadıkları bölge ülkelerinin hepsinin geleceğini dinamitleyen çok tehlikeli bir dil kullandınız.

Şimdi gelinen noktada terörü azdırmış ve cesaretlendirmiş olan sizler başka yerleri adres göstererek terörün gerçek yüzünü halen örtmeye çalışıyorsunuz.

Önce teröristin adını doğru koyalım. Terörist denen yaratık insan denilen canlının en kahpe ve en kancık olanıdır. Nereden, nasıl saldıracağı önceden bilinmeyen, insanlıktan çıkmış bir canavardır.

İnsanlıktan çıkmış bir canavara insanca yaklaşma iddia ve yaklaşımları delalet değilse çok büyük bir saflıktır. Bu aldanış, bu saflık veya delalet yıllardan beri bazı kafalarda ve bazı kirlenmiş gönüllerde halen yaşamaktadır.

Değişik platformlarda dillendirilmekten utanılmayan, halen teröristlerle anlaşalım telkinlerinde bulunmaktan haya etmeyen bir takım sözde hayasız entelektüeller PKK denilen şer örgütünün muhatap alınması gerektiğini bile söyleyebilecek kadar çılgınlaşabilmektedirler.

Terörle mücadelenin olmazsa olmaz şartı, “Terörü ya imha edersin ya da o seni imha eder” prensibiyle hareket etmektir. Siz Türkiye’yi bölme, Türk milletinin birliğini bozma ihanetinin adını koyarken halen “Kürt sorunu” diye ortaya çıkarsanız sizin aklınızdan da, iyi niyetinizden de şüphe edilir hale gelinir.

Terörle mücadele edebilmek için çok güçlü bir istihbarata, sağlam bir iradeye ve çok iyi yetişmiş özel ekiplere ihtiyaç vardır. Düzenli Ordu taktikleriyle terörle mücadele edemezsiniz. Mevcut yasalarla da bu işin altından kalkamazsınız.

Terörle mücadele edebilmek için önce samimi ve kararlı olmak lazımdır. Siz elinde silahı olan eşkıya sürüsünü halen adam yerine koyup bu hayvanlar sürüsünün uslanacağını hayal ederseniz, siz daha çok aldanırsınız.

Terörist denilen canı toplumu kemiren bir mikrop gibidir. Terörist bir serseri mayına benzer. Nerede ve ne zaman patlayacağını önceden kestirmek mümkün değildir. Ona onun yöntemleriyle mukabele etmek zorundasınız. Onu bulduğunuz yerde imha etmekten başka çareniz yoktur.

Siz geçmişte terörle mücadele eden çile insanlarını bir takım uydurma bahanelerle içeri tıkarsanız, dağdan gelen taharetsiz eşkıyaların önüne bu devleti acze sokarsanız, bunun hesabini gün olur her şeyin sahibi olan yüce Allah ve bu millet elbette sizlerden mutlaka soracaktır.

Önce işin adını doğru koyacağız. Sizler Abant platformlarında toplananların ağızlarına bakarsanız, sizler adres tespit ederken yalancı ve sahtekar kılavuzların peşine takılırsanız bırakın bu işlerin üstesinden gelmeyi kendinizi de, ülkeyi de felaketlere sürüklersiniz.

Önce şuna inanacaksınız. Bu eşkıyaları kandırılmış birkaç çapulcu olarak görmekten vazgeçeceksiniz. Bunlara iyi niyetle yaklaşıldığında kötü emellerinden vazgeçecekleri saçmalığını beyinlerinizden sileceksiniz. Bunların çok iyi organize olduklarını, koskocaman batı dünyasının bu şerefsizlere her türlü desteği verdiğini kabul edeceksiniz ve öyle mücadele edeceksiniz.

Siz istihbaratınızı bu belayı başınıza bela edenlerle paylaşırsanız, siz iç güvenliğinizi sağlayamadan Filistin’e Cuma namazı kılmaya niyetlenirseniz, siz asırlardan beri çözülememiş Filistin meselesini çözmeye kalkarsanız siz rüya görmenin ötelerinde ülke ve dünya gerçekleriyle asla buluşamazsınız.

Terörle mücadelede bugüne kadar hep yanlış yapılmıştır. İlk başgösterdiği günlerden beri uygulanan yanlış politikalarla teröre her türlü destek maalesef verilmiştir. Şimdi ne yazık ki ülke bölünme tehlikesiyle burun buruna gelmiş olmasına rağmen ülkeyi yönetenler halen yanlışlarına ısrar etmektedirler.

Bu bela bu tehdit mutlaka def edilmelidir. Bu belanın adını doğru koymadan bu belayı defedemezsiniz. Bu belanın adı “Kürt sorunu” değildir. Bu belanın adı Türkiye’ye örtülü bir savaş ve kancıkça bir ihanettir. Bunlara müsamaha ile davranmak aptallığın çök ötesinde zillettir.

Güçlü bir istihbarat, yarın yargılanmayacağından veya dünküler gibi içeri tıkılmayacağından garantisi olan bir ekiple altı ayda bu işin üstesinden gelinir. Yüreğiniz varsa, bu işte samimi iseniz hemen işe başlamalısınız.

Her şeyden önce ABD ve İsrail ile istihbarat paylaşımından vazgeçeceksiniz. Daha sonra özel birlikler kuracaksınız ve her türlü hareket edebilme yetkisiyle donatacaksınız ve siz kenara çekilip bekleyeceksiniz. Fazla değil, altı ayda o kahraman çocuklar bu işin üstesinden gelemez iseler beni bu köpeklere yem yapın.

Ancak çok önemli bir nokta daha var. Nasıl ki sözde Ergenekon yapılanması bu işlerin arka planında at oynatıyorsa, bu ülkeyi bugün yönettiğini zannedenlerin etrafını kuşatanların da bir kimlik kontrolün geçirilmesi şarttır.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
16 Yorum
  • yusuf / 15 Temmuz 2010 Perşembe 16:20

    genel kurmay içindeki generaler albaylara soruldugunda düşük yogunluklu savaş demiyolarmı benmi diyorum...kendileri söylüyor....dünyaya bakarkende avrupada gelişmiş demokrasilerde insanların yasadıgı hayat standartı bellidir...

    Yanıtla (0) (0)
  • Seyfullah FIRAT / 15 Temmuz 2010 Perşembe 09:47

    Hayretlere düşmemek elde değildir. Farz edelim ki Yusuf kardeşimizin söyledikleri doğru olsun. Fakat bir husus var ki, bu ifadelerini hiç bir sosyolojik realite kabul etmez. Arkadaşımız bir savaştan bahsediyorlar. Belli ki arkadaşımızın savaş kavramının içini doldurma şeklide başkadır. Bilerek veya bilmeyerek Kavramlar karğaşası yaratarak Küresel Tanrilarının insanlığı toptan köleleştirme sitratejilerinin gereği olarak bizim pazarda turşu satmaya çalışmaktadırlar. Yusuf kardeş, kulağına üflenen veya sana bir yerlerde yüklenen ve birazda dördüncü bir din icat edenlerin(haşa)seni inandırdıkları şekliyle siz bir ihanet şebekesini devlet konumuna oturtup savaştan bahsedebilecek kadar delalet denizinde yüzmektesin. Önce şu hususu kafana iyicene yerleştir. Bu bir savaş değildir. Bu isayan eden asilere karşı devletin nefsi savunmasıdır. Savaş iki devlet arasında olur. Karşımızda bilinen bir devlet yoktur. Dünya kuruldu kurulalı her şeyin gerçek sahibinden devlet olma vizesini alamamış, bir insan molozu olmanın ötesine geçememiş, tarihler boyunca bizim şemsiyemiz altında bizimle kardeşçe hayat sürmüş ve bugünde Küresel eşkıyaların oyununa gelen bir takım soysuzların ihanetiyle karşı karşıyayız.
    Sizin yorumlarınıza bakarsak, size göre bu olup bitenler Kürt denilen insanlarla Türkler arasında cereyan eden ve mutlaka çözülmesi gereken bir vaka olarak takdimetmektesiniz. İşte bu nokta yaniliyorsunuz veya birilerinin ihalesini almış bir densiz olarak aynı kavalı çalmaya çalışıyorsunuz. Bu olup bitenleri Kürtlere şamil bir olay olarak kamuoyuna servis etmeye kalkan zavallılara en güzel cevabi söz konusu bölgede yaşayan ve bu milletle gönül gönüle birlikte yaşamaya niyetli olan milyonlarca insan vermektedir. Önce meselnin adını doğru koyalım. Bu bir savaş değil bir ihanet kalkışmasıdır. Bu Kürt meselesi değil, Küresel eşkıyaların bizi hırpalama oyunudur. İsyancılar Kürt değil, bizzat kıralık hayvanlar sürüsüdür. Bu ihanetin adını yanlış koyanları da hiç tereddüt etmeden aynı kategoriye koymaktan asla imtina etmem.
    Dünya'ya bakmamızadan bahsetmiş bizim Yusufcuk kardeşimiz. Birlikte bajkalım ve gördüklerimizi lütfen birlikte resmedelim. Ama bu işi yaparken beyinlerimizi hiç bir şeytanın çocuğuna kıraya vermeden bu işi adam gibi yapalım. Buyrun Yusuf kardeşim, birlikte etrafımıza bakıyoruz veya bakmaya çalışalım. Benim gördüğüm fotoğrafta dünyada yaşamakta olan yedi milyar insanın alı buçuk milyarının hakları gaspedilmiş ve insanlar acından inlemektedirler. Önümdeki fotoğrafta dünyada çok adice kurgulanmış, Firanvunları bile aratacak türden şeytanı akıl oyunları ve hilelrinin senin gibi milyarlarca insanı kuşattığını ve akıl kaymasına taşıdığını görmekteyim. Aynı fotoğrafta Afganistan- Irak-Pakistan ve daha nice bölgelerde sergilenen vahşeti iğrenerek izliyorum. Önümde ki fotoğrafta birilerinin NATO kuvvetleri etiketi altında Küresel Tanrılarını bölgemize davet eden şapıtmışları görüyorum. Bu aklı kırıklar Natonun ABD veya İsrail olduğunu bilmediklerini ve ABD veya İsrailin zaten bölgede olduklarını halen öğrenemediklerini görüyorum. Önümde ki diğer fotoğrafta gördüklerimi bundan öteye sansüre tabi tutuyor ve burada zikretmekten haya ederek sizi veya senin gibilerini sizi yaratanla başbaşa bırakıyor ve sizleri ona havale ediyorum. O bildiği gibi eylesin diyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • M. Sahin / 14 Temmuz 2010 Çarşamba 21:29

    Nihayet icindeki kini ve nefreti ortaya doktun, bizi beyaz Turk yaptin.Olsun ama en azindan Pazarli olmadigini halen itiraf etmemissin bizahmet onuda itiraf et.Ve son birsey daha ,meclisteki sozculerinizde cok sikisinca hemen dansoz gibi kivirip biz ayrilmak filan istemiyoruz ,ayrilmayi dusunmek bu ulkeye ihanettir diyebiliyorlar .Ama is icraata gelince neler soylendigini tekrar yazmama gerek yok.Nasil bir halkimiski hem kolelestirilmeye calisiliyor, ayni zamanda basbakan cumhurbaskani ve bakanlar cikabiliyorlar,memleketin her yerinde rahatlikla is kurabiliyorlar yanlarinda isci calistirabiliyorlar dogrusu anlamak zor geliyor bana.Ve son sozum sana daha cevap vermek abesle istigal olur:Hic kimse bu ulkeyi bolemez,hic kimse digerinden farkli degildir,Kisinin fakir veya yoksul olmasi olmamasi onemli degildir,INSAN olmasi onemlidir.Ve biz beyaz Turk degiliz;TURKUZ.

    Yanıtla (0) (0)
  • yusuf / 14 Temmuz 2010 Çarşamba 18:09

    bir şu ulusal kanadın yazdıgı yorumlara bakın 85 senedir devletin köleleştirmeye calıştıgı halkın kulagına fısıldadıgı şeyleri söylüyolar .... bi uyanın bi başınızı dünyaya cevirin ne oluyor ne bitiyor....85 yıldır söylenen seyleri söyleyip durun...ve bu söyledikleriniz cözüm degil 85 yıldır bu söylediğiniz politikayı devlet zaten 85 yıldır uyguluyo zaten....ama sen diyosanki bu politika dogrudur en iyisini biz biliyoruz diyasan güneydoguda insanlar neden ölüyor ?*******boş yere bi savaş bu ne onlar devlet kurabilirler nede biz onları yok edebiliriz kimsenin kazanmadıgı bi savaş bu....neden bu cagda insanların inancları dogrultusunda giyim kuşamlarınna devlet karışıyor ?**dindar insanlarla ne sorunu var bu halkın???yoksa halkın sorunu yoksa devletin ne sorunu var neden alevilerle ermenilerle sorunu var bu devletin.....??? orun yok madem neden tartışıyoruz ...bir sey tartışma konusuysa ortada mutlak bi sorun vardır...düz mantık bunu gösterir....bu sorunları bide emperyalist kaynaklı dedikmi bitti öylemi ????? 85 yıldır uygulanan devlet politikası aklandı hersey emperyalistlerin sucu oldu....masal lar içi gecmiş fikirler argoda ıvır zvır bi sürü gerceklerden kacma lakırdıları .... sorun kökleri derin hemde cok derin....bunu devlet biliyor ama baska birsey söylüyo yılardır bu halka atanmışların ordunun iktidarı kamu mallarını palazlayan atanmışlar erki iktidarına dokunuldumu tüm halkı düşman ilan edebiliyor hukuk adelet tanımıyor .....
    1 inci savasa istirak etmişin düşman yada emperyalizm de yada ne istersen onu de yeniliyosun. ve bir kurtuluş savaşına ihtiyacın var anadoluda yasayan insanları birlestirip bi kamuoyu yaratıp savasmaya razı etmen gerek bunu yapabilmen için ulus fikrin zaten yok anadolu ümetçi feodal yapıda ve bir çok etnisiteden teşekületmekte yani senin türk ulusu fikri henüz ortada yok ve bunun üzerinden bi kamuoyu yaratmıyorsun ......
    insanların dinsel birliğinden iman ezan namus üzerinden bir savaş veriyorsun.. ve bir cok hocalar hutbelerde bu topraklarda yasayan halkı bu halkın mukkades saydıgı ezan namus kuran elden gidiyor vur vurgularıyla birleştiriçiligin ana unsurunu oluşturuyosun... bu kamuoyuna aşiret kürtleride katmakta zorlanmıyosun bu argümanlar onlara yabancı degil bircok tarikalar var bugun hala bölgede ve savasacak bi tesekül kuruyosun. ve bu kurdugun kamuoyu din argümalarıyla hutbelerde okunan hitabelerle bir cogu alevileri kürtler bir cok etnik gurubu birlestirerek 1921 anayasasını yunan ankaraya ilerlerken kabul ediyorsun 29 maddeyle tüm bu ayrı unsurlar büyülü bir şekilde birleşiyor.. bi zafer kazanıyosun zaferden sonra ne olduysa
    itaatcı kafayla fransız devriminden esinlenerek dikkta benzeri 1924 anasyasasını getirerek beyaz türklerin iktidarını getiriyorsun. ulusal bir devlet kuruyon sana savası kazandıran bu kamuyunu görüşlerini hiçe saymayı bırak adiliyeti şüpheli... bunca din adamı alimi istiklal mahkemelerinde yargılayıp asmak üstelik savasacak kamuoyunu oluşturan bu insanları...... devrimcilkse giyim kıyafetlerine karışmak etnisitesini yok saymak müslüman falan degilsin laiksin ulenn bitti kürt mürt diilsin bitti türksün dagda kartkurt etiğinden kürt oldun ne mutlu türküm diyene türk olupta mutlu olunacaksa dünyada herkes türk olmalıydı. kimsenin türk olmaya niyeti yok galiba oysa ne mutlu insanım demeli..ve sıra geliyor beyaz türklerin oluşmasına..her ilde ilçede kurucu idarenin yanındaki adamlar tespit ediliyor. bunlar şehrin merkezinde konumnandırılıyor mülk edindiriliyor.. .bunlardan pazardada var pazara baktığında çarşının sahipleri kimse beyaz türkler onlar...devletle ne kadar içli dışlı oldukları zaten tarih içinde belli bu çayelide rizede türkiyenin her il ve ilçesinde aynı o şişli beşiktaş mecidiye köy etiler kadıköy beyoğlu çanlaya ulus daki dükkan ların mülkleri kimin sanıyosunuz. mecliste bürokraside yönetim kademelerinde simdiye kadar gelen temsilxcilerin babalar dedelerinin kim olduğunu sanıyosunu? bunların dışında kalanlara çarıklılar deniyor bunlarda beyaz türklere oy veririz sizi iktidar yaparız tüylendirilip sisteme giriyorlar. Sen yol yapma, okul yapma, yatırım yapma, elektrik götürme, su götürme, feodal düzeni aynen muhafaza et, sonra da kalk Kürtlere “sen gelişmedin . feodal agalar buranı beyaz türkleridir...bu beyaz türkler bir yandan devletin tahsis etiği mülklerle ve maaşlarla ne malanırken....gelişmeye hiç önem vermediler..bunlar milliydilerye kocaman bir yalan . bir tane araba cep tlf yapamadılar . bir tane markaları yok. ucaklar amerikan geldi. bügün ordunun g3 alman tanklar amerikan obuslar 1946 hittlerin ordusundan kalma içindeki motorlar amerikan. f16 bombalıyoruzya sesi cayelinden duyuluyo terörist kacıyo. ucak hedefe gelene kadar yani dagı tası bombalıyolar..sesiz bombardıman ucakları.var. onlardan yapamıyoz.. avaslar var hermetrakareyi 10 bin fiten gözetliyo foto videya alıyo ondanda yok. uydu gönderemiyoruz... bir uydu gönderdik şeker kutusu büyüklüğünde ha 2008 nerden biliyomusunuz. burun kıvırdığımız hindistandan önce kendi cekim izleme yapabilen uydusunu bıraktı.. 20 dakka sonra bizim radfyo vericisi gibi olan uyduyu....bu ülkenin insanlarına gözüne baka baka yalan söylediniz.. bizi kandırdınız. gençliklerimizi çaldınız.... bize atma hamidiye atma lahanaları ...k edeyisun bugdayda ekeceguz vergide vereceguz şapkada takacaguz diye aman dilettiniz. beyaz türklerin en zalimi dönemin ankara valisi nevzat tandoğan agzında şu kelimeler döküldü.Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek. sonunda vucudunu kusatan zalimlik yolsuzluk intiharla son buldu... insan insanlar temel hak ve özgürlüklerden sosyal ekonomik yasamdan egitim ve saglıktan sevgiden pay alabilirlerse mutlu olabilirler yoksa hemde bide zorla dikte edilen miliyetcilikle degil halk destegini almayan hiç bir devrimde devrim falan degildir o zaman susturulan sesizlige itilen kamuoyu bügün sesizliğini bozmaya basladı dindarlar alaviler kürtler muhalifliklerini ilan etiler ve kuruluşta yok görülen şeyler sorun olarak bügün karsımızdalar .....bunlarla yüzleşme zamanı gelmiştir artık .....artık bu topraklarda yaşan halkına devlet şunu söylemelidir ....devlet dediğin ben soyut bi kavramım sen yani halk olmasa ben teşekül edemem benim var olma kaynagım sensin.....beni kuranlar bundan önce seni biz kurduk biz bi avuç elit atanmış azınlıgız....ama senin var olman bizim gibi düşünenlerin saltanatı için ...halkın sana canını feda etmesin herseyin senin için oldugu inandıracagız....herkes senin iyiliğin için calışacak.... kölelerin olacak..burda yasayan halklar.....sen otoritesin statükosun ne dersen o olur .....peki ama dünyada ne oluyor bügün gercek iktidar olan halk mutlulugunu iktidarını istiyor....talep ediyor.....halkların devletin elinde bulunduran kendince seckin gercekte 5 para etmeyen faşit erkin elinden artık hakı olan iktidarı istiyor istiyorki devlet halkının hizmeti için devlet olacaksa olsun.....onun tüm insanı ihtiyacları insan hak ve özgürlükleri demokrasi ekonomik sosyal yasamdan saglıkta egitimden aldıkları payın yükselmesiyle mutluluga ve refaha ermek istiyor adeletin hukukugun herkes için aynısı adeltli olmasını istiyor ultra zengin, general, genel müdür mafyayla alalade bir vadandaş bir hak yeme davasında hakim karsısına cıktıgında kimle olursa olsun ultra yönetici cumhur baskanı basbakan bakan dahil kanunlar önünde eşit olmasını istiyor. bunu verin bu halka artık o bunu coktan hak eti çünkii ..ne istiyorsunuz artık bu halktan cekin ellerinizi..... beyaz türkler direniyor..elerindeki iktidarı vermemek için devletin kaymagını yemek saraylarda oturmak ne güzel degilmi cumhuriyet kurulalı beri şimdi ise halk hakı olan iktidarı talep ediyor
    beyaz türkler laiklik cagdaslık ilerici pozlarında halka bilgisiz cahil diyor.
    cok adisiniz beyaz türkler insanlarınız acke...n ülkeyi sömürüyodunuz miliyetciydiniz güya cocuklarınızı yurtdışında okutuyodunuz....sözlerimi resululah efendimizin veda hutbesinde söylediği nefis sözlerle bitiriyorum..Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir. Hepiniz Adem'in cocuklarisiniz, Adem ise topraktandir. Arabin Arap olmayana, Arap olmayanin da Araap üzerine üstünlügü olmadigi gibi; kirmizi tenlinin siyah üzerine, siyahin da kirmizi tenli üzerinde bir üstünlügü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadir. Allah yaninda en kiymetli olaniniz O'ndan en cok korkaninizdir."Azasi kesik siyahî bir köle basinza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'in kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • AYDEĞİL / 14 Temmuz 2010 Çarşamba 11:36

    Son yazar-Çizer yorumcu ve vatandaş sohbetlerinden artık insanımızın meseleye el koymasıyla ve TC kuruluş felsefesini anlayamayan dar kafalıların dahi aklı yavaş yavaş gelmeye başlıyor,Mecbur anlamak zorundalar çünkü Yol Bitti... Sayın FIRAT; BAZAN SİTEDE DAHA NAZİK OLUNMASI İLE İLGİLİ TENKİTLERİNİZ OLURDU, ŞİMDİ GÖRÜYORUM ARTIK DİNİ VE HERŞEYİ KULLANAN aLLAMEYİ çiyan'lara karşı onun Tuzağına düşen zavallıları da şoklarla , nasıl gerekiyorsa o üslübü kulanmaya başladınız, Çünkü savaşta nazik kurallar herzaman geçerli olmuyor. Bunu en iyi bildiğinize zaten hiç şüphem de yok.Ülkem Uyanmalı, Uyandırmalıyız.Siz üzerinize düşeni yapıyorsunuz.Eğer Sünepeler gibi sizde Şahsi çıkar gözetseydiniz herkesten daha iyi şimdiki Haramzedelerden de daha zengin olabilirdiniz.Olmadınız, seçmezsiniz bu yolu.Çünkü İslamı ve İnsanımızı kullananlardan değil Yüceltmek isteyen yüce bir yüreğe sahipsiniz.İşte bu da Bizim ZENGİNLİĞİMİZ VE HATTA Allah Kabul ederse İnşallah Vatanı sevmek ve Milleti üstün tutmak da ibadetimizdir inşallah.Sözde olanlar gibi değil işte sizin gibi ve böyle düşünenler gibi. size teşekkür ve tebrikler sunuyorum.Hepimiz çok kısa zamanda AYYILDIZ Ve TC.kURULUŞ felsefesi etrafında 72 Milyonla buluşmalıyız Bunun bu devşirme ve akıllara zarar mevcut yürütme ile değil, akli selim ve tarihin öğrettiği derin tecrübe ile yapılacağını herkes çok kısa zaman sonra kavrayacaktır veya kavratacağız. İnanıyoruz ve kendimize güveniyoruz,İnsanımıza , 72 Milyona güveniyoruz.Selamlar, sevgi , muhabbet ve saygılar.

    Yanıtla (0) (0)