Her ne olursa olsun Hasan Kemal Yardımcı’nın çok zor bir süreçte görev almış olduğu gerçeği ortada.

Ucu gözüken ya da gözükmeyen işlerle pislik temizleme operasyonları yapıyor. Bununla da geçmişte yapılan transferlerle birlikte menajerlerin aldıklarına kadar birçok şey araştırılıp ortaya çıkartılmaya çalışılıyor.

Yardımcı göreve geldiği günden itibaren yakındığı en önemli sorun takımdaki yabancı oyuncu fazlalığı ve bunlara ödenen paralar.

Transferlerde çok ciddi rakamlarla har vurulup harman savrulmuş.

Tribünde oturan futbolculara, hatta sözleşmelerine yazdırdıkları maddelerle ülkesine gitmek için uçak biletleri de dahil çok ciddi rakamlar ödeniyor.

İşin içinde çok işler var.

Yardımcı bin bir zorlukla bulduğu paraları kimlere ödemek zorunda kalıyor. Bu Rizespor adına üzülecek ve kahrolacak bir durum. Çünkü top gibi oynamışlar.

Dava Rize ve Rizespor olduğundan Yardımcı’nın da kimseye taviz vermeyeceği kesin. Belgeler ve bilgiler araştırılıyor.  Hesap sorulacak, pislikler temizlenecek.

Hasan Kemal Yardımcı için kontrol topa her yerde hakim olmak demek. Topa hakim olarak aslında sahaya, rakibe ve her yere de hakim oluyorsunuz, adeta rüzgarın hızını ve yönünü siz belirliyorsunuz. Bunu yapmak bir çark sistemini kurmak anlamına geliyor aslında. Bu çark sisteminde dişlerin her birinin hem özel hem de genel bir görevi oluyor ve farklı yerlerdeki dişliler birbirini etkiliyor hatta belirliyor. Yardımcı da top kayıplarına karşı pisliği sonuna kadar kovalamakta kararlı. Bunun için de büyük mesai harcanıyor. Başta ekonomik olmak üzere birçok şey denetimde ve takipte. Kemal Yardımcı’nın Rizespor’u düzlüğe ve süper lige çıkartma adına her şeyi yaptığı malum. Bunu kimse inkâr edemez.

Şimdi kimse kusura bakmasın ama bunu söylemek zorundayım.

Danışmanlar var ve Başkana da en büyük kötülüğü bunlar yapıyor. Yanlışları görmesini engelliyorlar bu da Rizespor’a büyük zarar veriyor. Kendilerini yönetimin üstünde görüyorlar. Başkanın haberi olmadan haberi var gibi kafalarına göre işlere kalkışıyorlar. Futbolu ve Rizespor’u çok bildiklerini zannederek. Yardımcı'nın sürekli ‘Rize’de ağırlık vereceğiz’ dediği yöneticiler de bu durumdan çok rahatsızlar. Yapılan işlerden haberleri dahi olmadığından sıkıntı yaşıyorlar. Şapkadan bir değil birkaç tavşan çıkartmaya çalışarak algı operasyonları ile yaptıkları yanlışları örtmeye çalışıyorlar. Beyler asla ve asla çıkarlarınızı ve egolarınızı Rizespor’un üstüne sakın koymayın.  Huzuru da bozmayın. Danışmanlar Rizespor sizin fantezi yapma yeriniz değil. Fantezinizi gidin başka yerde yapın.

Şimdi bir salto yapıp takıma ve ilk yarıda kalan 3 maça bakalım. Giresun, Ümraniye ve Gazişehir. Hepsi çok önemli ve zor. Rizespor’un ilk yarının kalan 3 maçını birden kazanması kâğıt üzerinde elbette mümkün ama unutulmaması gerekir ki fikstürü zor ve kolay yapan formdur. Takım son haftalarda formda. Kweuke müthiş dönüş yaptı. Cezalar bitti. İbrahim Üzülmez, Giresun deplasmanından itibaren bu oyunun altını doldurabilirse seri galibiyetler mümkün olabilir. Üzülmez’in sistem, oyuncu tercihleri ve taktikleri belirleyici olacak. Rizespor ilk 4 maçı kazandıktan sonra geçen 11 haftada üst üste 2 maç kazanamadı. Bu kazanamayacak anlamına da gelmez. Böyle bir seri kolay değil ama zor da değil. İstendikten sonra rakip kim olursa olsun her şey yapılır.