Ankara'daki 'Oyunlardan Olimpiyatlara Trabzon' Panelinde konuşan Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, “Trabzon'daki olimpiyatların başarılı geçeceğinden en küçük bir kaygımız yok. Ayrıca bu organizasyon 2020 Olimpiyatları'nı İstanbul'a alabilmemiz için de kilit rol üstlenecektir” dedi

Hakan DEĞİRMENCİ/ANKARA
- 2011 Avrupa Gençlik Olimpiyatları'nın evsahipliğini yapmaya hazırlanan Trabzon, bir yandan üstyapı organizasyonu ile uğraşırken diğer yandan da bu organizasyonun sosyal altyapısını hazırlıyor. Bu kapsamda Her Yönüyle Trabzon Günleri etkinliğinin üçüncü gününde Oyunlardan Olimpiyatlara Trabzon adlı bir panel düzenlendi.

- Ankara AKM Müzesi'ndeki panele Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu, Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener ve gazeteciler Meriç Enercan ile Murat Taşkın'ın katılması bekleniyordu. Ne var ki rahatsızlığını gerekçe gösteren Canalioğlu programda yer almadı.

ATALAY: 'KOLBASTI' ASLA SERSERİ OYUN DEĞİLDİR
Karadeniz Oyunları ile başladık. Olimpiyatlara doğru yürüyoruz. Sözlerime başlarken Türkiye'de bir ilki başarmış, Okçuluk Federasyonu Başkanımız, hemşerimiz Uğur Erdener'i kutluyoruz. Kendisi hem Hacettepe'nin rektörü, hem de Dünya Federasyon Başkanı oldu. Büyük onur duyuyoruz. Şener Erzik mi olur, Caner Doğaneli mi olur diye beklediğimiz bir ortamda Dünya Olimpiyat Komitesi'nin en önemli branşlarından birinin başına bir Trabzonlu geldi. Ne büyük bir grup çalışması yaptığını biliyoruz. Büyük onur duyuyoruz. Bütün Doğu Karadeniz, oyunlarda çok hareketli günler yaşadı. Hem tesislerimizi test ettik, hem de bölge halkının sporu ne kadar sevdiğini gördük. Her maçta tribünler tıklım tıklım doldu. Dünyaya bu bölgenin en sıcak mesajlarını gönderdik. Çok tartışılan ülkeleri kan davamız olduğunu düşündüğümüz Ermenistan ve Yunanistan'ı ağırladık. Hiç kimsenin burnu kanamadı. Trabzon üzerinde mseydana getirilen olaylar arkada kaldı. Kolbastı'ya serseri oyunu dedirtenlerin yanıldığını gösterdik.
RUSYA GİBİ BİR 'DEV'YARDIMCIMIZ OLACAK
Trabzonlular merttir, iyi evsahibidir, misafirperverdir, bunu kanıtladık. Şimdi rahat hareket ediyoruz. Güle oynaya tüm tesislerimizi tamamlıyoruz. Karadeniz ülkeleri 11 ülkeden ibaret değildir. Orada Rusya gibi bir dev var. Bugün dünyada hala her türlü oylamalarda, hakem atamalarında, organizasyon taleplerinde çok güçlü bir ülkedir. Rusya'nın direkt yönlendirdiği güçler etkili oluyor. Bir spor devidir. Rusya'yı burada ağırlayacağız. Türkiye'nin başkan yardımcılığını kabul etmiş bir Rusya gelecek. Yunanistan inanılmaz mesafe aldı. Ukrayna ve Romanya da yıllarca olimpiyatlarda en fazla madalya kazanan ülkeler oldular. Biz Gençlik Oyunları'nda bunlarla bir arada olduk ve birlikte hareket ettik. Hatta birçok branşta onları geride bıraktık. 2020 İstanbul Olimpiyatları için de 2011 çok önemlidir. Avrupa'nın olimpiyatıdır. Bunu o kadar iyi yapmamız lazım ki Avrupa'yı ve Dünya'yı etkileyerek 2020 için puan alabilelim.

NASIL HAZIRLANIYORUZ VE NELER YAPMALIYIZ?
Yeni tesisler için harekete geçtik. Bosketbol salonu, yeni bir yüzme havuzu, büyük bir medya merkezi, çeşitli ilçelerde salonlar, stadı atletizm stadına çevireceğiz. Açılış-kapanış seromonisinin yapılması için yeni bir stat planlıyoruz. Avni Aker güzel ama eski bir stadyum. Mümkün olsa da orayı müze yapsak. Ama Trabzon Konya gibi değil. Ya denizi doldurmak ya da dağları yıkmak gerekiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı Minyatürk gibi Trabzonspor'un da Avni Aker'i sergi yeri olabilir. Emeği geçenler, başarılı olanlar burada fotoğrafları ve eserleriyle sergilenebilir. Ama sıfır kilometre stat lazım. Avni Aker artık Trabzon'u taşımıyor. Gecekondu gibi duruyor. Parça parça yapabiliriz. yıkıp yakabiliriz. Ama bu rasyonel değil.

50 BİN KİŞİLİK BİR STAT İÇİN HAZIRLANIYORUZ
Biz Trabzon'a Ali Sami Yen Projesi gibi, Antalya ve Kayseri gibi yeni bir stat istiyoruz. Çevresinde bağlantılı sosyal ve ticari tesisler de olmalı. Kulübe, belediyeye ve kurumlara yük olmadan bunu yapmak istiyoruz. Akyazı Projesi'ni destekliyorum. Komplekse kapılmadan gündeme getirenlere minnet duymak lazımdır. Yeni otel, ticari alanlar, eğlence ve ulaşım merkezleri, ağırlama yerleri olacak. Karadeniz'in pek çok yerinin sırf eğlenme ve birkaç gün geçirmek için gelmelerini sağlayabilicek bir stat olsun istiyoruz. Yine Barcelona'lar, Liverpool'lar gelecek. Akyazı'nın hayal olmadığına inanıyorum. Yeni yönetim ve ekibi bizi ziyarete geldiklerinde onlara da söyledik, ilgili bakanlıklar buna hazır. Biz de hazırız. Çünkü sayın başbakanımızın talimatı var. Bu stat yapılacak. En az 33 bin kişilik, ama belki Avrupa Futbol Şampiyonası'nı alabileceğimizi de hesaba katarak 50 bin kişilik kapalı bir stada kavuşmak istiyoruz. Bizim bakanımız Sayın Murat Başesgioğlu, Bayındırlık Bakanımız Sayın Faruk Özak, Çevre Bakanımız Veysel Eroğlu ve Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım'ı ilgilendiren bir toplantıda bu hazırlığı sonlandıracağız. Türk Milli Takımı'nın ağırlandığı bir yer planlıyoruz. Avni Aker Stadı'nı yıkıp oraya stat yapsak en az 60 trilyon gider. Hepsini biz karşılamak zorundayız. Olmazsa, Söğütlü'deki Sebat Tesisleri'nin yanını alarak yapabiliriz. Trabzon çok geri kaldı. Dağları yıkmanız lazım, bu da bir seçenek. Ama Trabzonspor burada top oynasın diyorsanız denizi doldurmak da bir seçenek. Akyazı'daki tesis ve kurumlar pahalı gelirse ya da yetişmezse sadece stat yaparız. Bir stat için 2 yıllık süre var. 2011'in Temmuz ayında Gençlik Olimpiyatları'nı organize edeceğiz. Oradan da 6 ayımız var.

OLİMPİYATLAR HER ANLAMDA BÜYÜK ŞEYLER KAZANDIRIR
Olimpiyatlar bize çok şey kazandırır. Kazandıracaklarının başında, kültürümüzü pazarlamak geliyor. Bir Kolbastı'yı gösterdik; sonra gelen ülkelerin sporcuları Kolbastı dersleri almaya başladı. Yemeklerimiz, motiflerimiz, kılık-kıyafetimiz, herşeyimiz özel. Pazarlanabilecek pek çok maddemiz ortaya çıkacak. Hanımlarımız bile yeni kazanç kapıları bulacak. Dağımızı-denizimizi pazarlayacağız. Bu, kentsel dönüşüm olarak da düşünülebilir. Caddeler dar, sokaklar yıpranmış, küflenmiş evler var. Boyasız-badanasız evler kaldırılmalıdır. Hem de yeni alışveriş merkezleri ile yeni cazibe yerleri kazandırılmalıdır. Raylı sistem kurulmalıdır. Olimpiyat yapmış şehirlerde gördüğümüz şeyler bizi yönlendirecek. Havalimanı daha rahat ve geniş olmalıdır. Direkt 2011 için taahhüdümüz var. Avrupa ülkelerine direkt seferlerimiz olacak. THY'nin bu konuda taahhüdü var.

HİÇ KİMSE BU BAŞARILARI KENDİNE MAL ETMEYECEK
Okullarımızda şimdiden Spor Kültürü Dersleri'ni başlattık. Yöne halkına yeni meşgaleler bulacağız. Onların istihdamına dönük kurumlar inşa edilmeli. Ağlamasını değil de, istemesini bilmek lazım. 2011 Olimpiyatları'nı bahane ederek çok şey koparmak mümkün. Erzurumlular bu konuda istekli ve heyecanlı. Erzurum'un da değişmesi lazım. Türkiye'yi, İstanbul'u ve nihayet olimpiyat almak isteyen her ilimize reform getirmemiz şart. Trabzon'da tarihin en güzel organizasyonunu yapacağız. Hiçbirimize mal etmeden daha büyüklerine aday olacağız. Trabzon bıraktığmız yerde kalmayacak. İstihdama, insan yetiştirmeye, turizme katkımız olacak. Trabzon'da basın, Gençlik Oyunları'na çok fazla sahip çıktı. Bu işi takiple ilgili bir görevli vardı, İngiliz'di. Buraya gelmişti, Trabzon'da gazetelerin hepsi manşetten bizim haberimizi vermişti. Hep gündemde ve diri tuttular, stadın dolturulmasını ve duyarlılık gösterilmesini sağladılar. En fazla onlar çalıştılar. Onlara minnettarız. Turizm Bakanlığımız bütün bütçesini dünyaya açsa, bizim getirdiğimiz kadar turist getiremez. Formula'yı getirdik. Dünya'nın tamamı bunları izliyor. Şampiyonlar Ligi finalini milyarlar izledi. Universiad, Oyunlar, Ermenistan hepsi buraya geldi. Gidip uzak Akdeniz ülkelerinde tatil yapacaklarına Trabzon'a gelsinler; bunda ne var? Uzaydan kimseyi getirmeyeceğiz, yapılacak yeni merkezlerde Trabzon'daki insanlar çalışacak”

PROF. UĞUR ERDENER DENEYİMLERİNİ ANLATTI
Türk spor ailesinin bir ferdi olarak sadece ülkem adına mensubu olduğum spor dalında en iyiyi yapmaya çalıştım. Bunu yaparken de ülkemi uluslararası spor alanında en iyi biçimde temsil etme amacı taşıdım. Nüfusu 70 milyonu aşmış ülkemizin sporda büyük organizasyonlara ihtiyacı var. Görevli olarak en fazla olimpiyat izlemiş spor yöneticilerinden biriyim. Olimpiyatlar her alanda dünyanın en büyük organizasyonlarıdır. Önümüzdeki yaz ayında Pekin'de olimpiyat var. Buraya 10 bin 500 sporcu 5 bin spor adamı, 3 bin basın mensubu ve 100 bin dolayında değişik görevlere mensup insan olacak. Pekin'deki hareketliliği göz önüne aldığınızda, oraya gidecek olan seyircileri de katarsanız bugün büyük bir kentimizin nüfusu bir anda ortaya çıkacacaktır. Milyarlarca kişi evlerinden onları izleyecek. Tv yayın bedelleri milyar dolarlara çıkacak.

GENÇ VE DİNAMİK GENEL MÜDÜRE GÜVENİYORUZ
Böyle organizasyonlar ülkeye çok önemli şeyler kazandırıyor. Olimpiyat organize etmiş tüm kentlerin 1 yıl öncesine ve sonrasına bakıldığında; kentin adeta yeniden yapıldığını görebiliriz. Barcelona'da böyle oldu, Sydney'de böyle oldu, Seoul'de ve Atina'da böyle olmuştur. Bir kentin topyekün değiştiğini buralardan görebiliyoruz. İstanbul da olimpiyat oyunlarına adaydır. Türkiye'nin bu tarihten önce büyük organizasyonlara imza atması adaylığımızı pekiştirecektir. Biz özellikle Trabzon'un organize ettiği Gençlik Oyunları ve Avrupa Olimpiyatları için çok umutluyuz. Spor teşkilatımıza önemli görevler düşüyor. Genç, dinamik genel müdürümüzün çok önemli sorumluluklar üstlendiklerini görüyoruz. Önümüzdeki yaz Pekin'de yarışacak olan sporcularımızın hazırlanmaları, onların en iyi şekilde oyunlara katılmaları ve başarı ile dönmeleri yine Gençlik Spor Genel Müdürlüğümüzün temel görevlerinden olacaktır. Trabzon'da yapılan tüm etkinliklerin, Trabzon'da spor altyapısının ve Türk sporuna kazandıracaklarını tümden ele aldığımda 2011'in çok önemli olduğunu düşünüyorum.

TRABZON'A HER YÖNÜYLE KEFİLİM VE GÜVENİYORUM
Trabzon'un büyük spor organizasyonları içinde Üniversiteler Spor Haftaları diye bir spor programı vardı. İlk ona katılmıştım. Senede bir kez üniversitelerin tüm spor branşları aynı kentte bir hafta boyunca binlerce sporcu halinde bir araya gelirdi. Bir şenlik havası içinde geçerdi. Trabzon'un benim gözümde ilk ağırlığı, o yıllarda başladı. Trabzonspor ise ayrı bir değer. Ama bu kulübü futbolun içinde bir yere koymak durumundayız. Ciddi başarıları ile böyle anmak zorundayız. Genel anlamda spora baktığımızda 28 dal var. Çok pencereli bir perspektif şart. Olabildiğince fazla sporcunun, olabildiğince fazla dalda bir kentte yarışmaları büyük önem taşıyor. Trabzon'un bu yönden, evsahipliği açısından önemli bir avantajı var. Çünkü böyle bir alışkanlığı var.

2011'de 10 bin kadar sporcu ve idareci kitlesi olimpiyata gelecek. Kosova ile birlikte 49 ülke Trabzon'da olacak. Karadeniz Oyunları, ülkemizin doğusunda düzenlenen ilk organizasyondu. Erzurum'daki Kış Olimpiyatları ve Trabzon 2011 de birer ilk olacak.