Trabzon hedef şehir yapıldı!
Trabzon ismi artık ekmeği, tereyağı, hamsisi, Temel fıkraları ve Trabzonspor'u ile değil şiddet olayları ve çarpıcı cinayetlerle ön plana çıkmaya başladı.
Son yıllarda Türkiye'nin gündemini sarsan olaylarla gündeme gelen Trabzon, son olarak Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısı Ogün Samast'ın Trabzonlu olması ile yine odak noktası oldu.
Trabzon ismi artık ekmeği, tereyağı, hamsisi, Temel fıkraları ve Trabzonspor'u ile değil şiddet olayları ve yaşanan çarpıcı cinayetlerle ön plana çıkmaya başladı. Gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısının Trabzonlu çıkması ve memleketi Trabzon'a otobüsle dönerken, Samsun'da yakalanması Trabzon ismini yeniden gündeme getirdi.
Geçtiğimiz yıllarda Prof. Dr. Hicabi Cındık'ın silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, yine Prof Dr. Sadettin Güner'in ve oğlunun aracında kurşunlanarak öldürülmesi, TAYAD'lılara karşı yapılan 2 ayrı linç girişimi, 2004 yılı Ekim ayında Mc Donalds'a bomba konması, geçtiğimiz yıl Ocak ayında Trabzonsporlu futbolcular Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz'in araç ve işyerlerinin kurşunlanması, yine geçtiğimiz yıl Şubat ayında İtalyan Santa Maria Katolik Kilisesi'nin rahibi Andrea Santaro'nun ayin sonrası kilisede 17 yaşındaki O.A tarafından silahla öldürülmesi, Trabzon'un isminin olumsuz bir şekilde gündeme gelmesine neden oldu.
Bu olaylarla dikkatleri üzerine çeken Trabzon, son olarak Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'in katil zanlısının Trabzonlu Ogün Samast olması ile yine gözlerinin bu şehre çevrilmesine neden oldu. Tüm bu yaşananlar Trabzon'un ismine büyük zarar verdi.
Bu cinayet bir çocuk işi değil
DİNK’in avukatı, Erdal Doğan, zanlının yakalandığının açıklanması üzerine şu açıklamayı yaptı: “Tetiği bu çocuk çekmiş olabilir ama olayın arkasındaki isimler kim asıl onlar ortaya çıkarılsın. Devlet işi bu çocuk yaptı deyip susmamalı. Bu işin arkasındaki isimler, varsa bağlantılar ya da çeteler sonuna kadar araştırılıp, şüphe içindeki kamu vicdanı bir an evvel rahatlatılmalıdır.”
‘En tedirgin olduğu isim Veli Küçük’tü’
Hrant Dink’in avukatı Erdal Doğan, Dink’in 2.5 yıldır sürekli tehdit edildiğini söyleyerek “En tedirgin olduğu şahıs Veli Küçük’tü” dedi. Doğan, Dink’in kendisine “5-6 ay önce Veli Küçük tarafından birkaç kez telefonla tehdit edildiğini” anlattığını aktardı. Doğan, “O zaman biz çok üzerinde durmadık. Çünkü yüzlerce tehdit alıyordu. Ama kendisi Veli Küçük’ün tehditlerinden, diğer tehditlere göre daha fazla tedirgin olduğunu söyledi. Doğan, “Bu iftira değil, ‘Bu şahıs yaptı’ da demiyorum” diye konuştu. Erdal Doğan, bir vali yardımcısının makamında gerçekleştirilen görüşmenin hemen ardından gazete binası önünde gösteri yapıldığını da öne sürdü. Veli Küçük ise yaptığı yazılı açıklamada, hiçbir şekilde Hrant Dink’i tehdit etmediğini belirterek, “Olayın içinde olmam şöyle dursun, böyle bir olaya ilk engel olacak kişi de ben olurdum” dedi.
Tehdit mektubundaki gönderici adresi sahte
Hrant Dink’in bir yazısında yer verdiği, Bursa’dan gönderildiği öne sürülen tehdit mektubundaki adresin ‘’gerçekte var olmayan bir adres olduğu’’ ortaya çıktı. Dink’e gönderilen, mektupta “Hrant Dink, oğlunu, seni ve Sarkis Seropyan’ı bir daha hiç konuşmamak üzere susturacağız. Ama, önce oğlunu. Cesedini Ankara’nın çıkışındaki jandarma bölgelerinden birinden alacaksın. Gestapo TÜRK” yazıyordu.
Valilikte uyaranlar istihbaratçıymış
Vali Muammer Güler, Hrant Dink'in Vali Yardımcısının odasında bazı kişilerce tehdit edildiği iddiaları ile ilgili olarak, "Hrant Dink'in tehditlerden haberdar edilmesi arzusuyla alenen davet edilmiştir. Orada bulunan kişiler de bu istihbari bilgilerinin kendilerine ulaştığı güvenlik görevlileridir. İstihbarat ve güvenlik görevlileridir" dedi. Söz konusu görüşmeyi yapan vali yardımcısının Ergun Gügör olduğu öğrenildi.
HABERE YORUM KAT