Nizam-ı Alem Ocakları'ndan tanıyanlara göre Dink suikastı zanlıları Yasin Hayal ve Erhan Tuncel yapılanları yeterince radikal bulmadı ve ocaktan ayrıldı. BPP İl Başkanı Cihan, 'Yasin cezaevinden çıktıktan sonra elimi öptü, soğuk davrandım' diyor. Yasin ve Erhan'ın bulunduğu oluşum bilinmiyor
Bir 'Müslüman Türk milliyetçisi' konuşuyor: "Yasin Hayal de arkadaşımdı, Erhan Tuncel de. İkisi de Nizam-ı Alem Ocakları'ndan, bizi daha pasif buldukları, radikalleştikleri' için ayrıldı."
Trabzon; adını belirtmekten kaçınan 'kişi' gibi, 'abi' Tuncel, 'bombacı' Hayal ve 'tetikçi' Ogün Samast'ın 'arka yüzünü' sorguluyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Gültekin Yücesan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Büyük Birlik Partisi'ni (BBP) pasif bulan gençlerin 'derin adreslere' başvurduğunu düşünüyor. Akla şu soru geliyor: Akçaabat'ta bir üstgeçit ve otobüs durağına yazılmış, -üstelik el yazısıyla değil kalıp baskıyla- 'Dünya Türk Olsun' sloganını; BBP ve MHP üstlenmediğine göre, kentte, ucu Dink cinayetine uzanabilecek 'milliyetçi' bir örgüt mü filizleniyor?
Özdağ'ın işaret ettiği neydi?
Ali Öztürk, Genel Yayın Yönetmeni olduğu yerel Günebakış gazetesinin, Uzun Sokak'taki bürosunda, arşivini gösteriyor. Şubat 2006'nın Günebakış fasikülünde bir manşet: 'Meğer Trabzon üs seçilmiş!'
Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin(ASAM) eski başkanı ve 'Yeniçağ' gazetesinin yazarı Prof. Dr. Ümit Özdağ, 25 Şubat'ta kentte yapılan bir konferansta, "Karadeniz insanının 'doku üstünlüğü' milli güvenlik açısından önemlidir. Bu bölge devletin güvenlik konseptinin içine girmiştir."
Ali Öztürk' göre, Prof. Dr. Özdağ, devletin içindeki birtakım 'ulusalcı' güçlerin kente yönelik müdahalesini Trabzonlulara üstünlük atfederek, ifşa ediyor. Öztürk, "Diyarbakır'da geçtiği kaydedilen AB yolu, Trabzon'da tıkanmak isteniyor" diyor. Öztürk; Dink'in, böyle bir kümelenme sonucunda öldürüldüğünü düşünüyor.
Bu belirsizlik, mevcut 'milliyetçi' olasılıkları akla getiriyor. Adını belirtmeyen BBP'li bir 'Müslüman Türk milliyetçisi', Hayal'i de, Tuncel'i de tanıyor. Hayal, çocukluk arkadaşıymış; ortaokuldan beri tanışıyorlarmış. Tuncel ile aynı fakültede okumuş. Bu üç genç, aynı zamanda BBP'ye yakın Nizam-ı Alem Ocakları'ndanmış: "Çocukluğum Yasin'le geçti. Üniversiteyi kazanınca pek görüşemedik. Ocağa geliyordu. Erhan'la Yasin mahallede tanıştı. Daha sonra, 2003'te bizden koptular. Bizi 'pasif' buluyorlar, kendilerini 'radikal' görüyorlardı."
'Yanımızdan uzaklaştılar'
BBP İl Başkanı Yaşar Cihan, Tuncel ve Hayal'i 'iyi birer çocuk' olarak anımsıyor. Tuncel'in 2005'te Genel Başkan Muhlis Yazıcıoğlu'nun Trabzon ziyaretinde çekilen fotoğrafta görülmesini, "Sadece bir ziyaret" diye yorumluyor: "Radikal düşünceleri vardı. Yanımızdan uzaklaştılar. Yasin, cezaevinden çıktıktan sonra geldi elimi öptü. Ona da soğuk davrandık."
'Tuncer mahkemeye girmezdi'
Ne 'Müslüman Türk milliyetçisi' genç, ne de Cihan, o tarihten sonra Hayal ve Tuncel'in nasıl hareket ettiklerini biliyor. Hayal'in babası Bahattin Hayal, bunu doğrulamıyor. Baba Hayal, cinayet işlendiği gün evlerinin üç kez arandığını, telefonu açan eşine, "Ocaktan arıyoruz" dendiğini söylüyor: "Bizim hanım da demiş ki, zaten Yasin'in başını bu ocaklar yakmadı mı!"
Baba Hayal, Tuncel'i, oğlunun, McDonald's'a bomba attıktan sonraki duruşmaları sırasında görmüş: "Duruşmaya gelir, koridorda beklerdi. Oğluma selam verir, ayrılırdı. Yasin, tahliye olduktan sonra görmedim. Fakat görüştüklerini biliyorum."
O sloganı kimse sahiplenmiyor
Baba Hayal, kuşkulanmakla kalırken, belirsiz adreslerden biri Trabzon'un Akçaabat girişinde ortaya çıkıyor. Biri, otoyoldan Fatih Stadyumu'na bağlanan üstgeçidin ayağında, diğeri Söğütlü'deki bir otobüs durağında, 'Dünya Türk Olsun' sloganı yazıyor.
BBP İl Başkanı Cihan ve MHP İl Başkanı Muhammet Öztürk, bu yazının kendilerine ait olmadığını belirtiyor. Milliyetçilerin, içinden çıkamadığı belirsizliğe, İHD Şube Başkanı Gültekin Yücesan, yanıt arıyor. Yücesan'a göre, MHP ve BBP, kendi gençlerini tatmin edemiyor: "Gençlere göre, bu partiler sundukları ideallere yabancı. Örneğin MHP'liler, 'Bahçeli, sattı bizi' diyor. Ve bu yüzden bireysel suçlar işleniyor veya çeteler oluşuyor. Bu, kitap okumamış, lumpen milliyetçiliğin etkisindeki gençler, başka güçlerin etkisine giriyor." (Kaynak: Aktifhaber)