1. YAZARLAR

  2. Osman YAZICI

  3. TSK’ya karşı bu nefret niye?
Osman YAZICI

Osman YAZICI

Yazarın Tüm Yazıları >

TSK’ya karşı bu nefret niye?

A+A-

Sevgili Pazar 53 Okuyucuları,
Yazılarıma gelen bazı yorumlara şaşırıyorum. Benim yazılarım yüzünden birçok hemşerim birbirine giriyor. Çok seslilik benim açımdan güzel bir olaydır. Yazdığım her yazımın sorumluluğu da bana aittir. Bu eleştiriler bana güç veriyor.
Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı Tavuk’tan çıkar? Tartışmasını bilirsiniz. Ben yazımı yazarım, gerisine karışmam, aranıza girmem...
Eleştiri ve övgü okuyucularımın işidir. Hepinize teşekkür ediyorum.

***

Şimdi gelelim konumuza.

Milli Güvenlik Kurulu’nun 40 yıldan beri yapılan açıklamalarında iki tehditten söz ediliyor. Biri ‘irtica’, öteki ‘bölücülük.’

Bütün Cumhuriyet hükümetlerin birinci görevi ‘irtica’ ve ‘bölücülük’ konusunda önlem almak ise Türk Silahlı Kuvvetleri’nin TBMM’den geçmiş ‘İç Hizmet Yasası’ gereği; irticai faaliyetleri izlediğini, laik cumhuriyet karşıtı oluşumları yakından gözlediğini ve bunları kendi aralarında değerlendirdiklerini bilmeyen var mı?

Cumhuriyetin kuruluşundan beri bu böyledir. Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhuriyetimizin yılmaz bekçiliğini yapmadı mı? Endişe ve tespitlerini çeşitli hükümetlere, başta Milli Güvenlik Kurulu’nda olmak üzere çeşitli zeminlerde iletmedi mi?

***

Şimdi belge yaş mı, kuru mu? diye kıyametler kopuyor. Ortada suç ve suçlu varsa, hukuk devletinde savcılarımız gereğini yaparlar. Konu zaten yargıya intikal etmiş durumda. Bundan sonra yorum yapmak mahkemeleri etkilemektir, bu da suçtur.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ni aşağılama, hakaret, bu linç niye? Her şeyimizi borçlu olduğumuz ordumuza niye bu kadar saldırıyoruz? Bunlar başka ülkenin ordusu değil, bizim ordumuz beyler. Düşman saldırdığında, ülkemizi işgal etmeye kalktığında cepheye onlar koşacaklar, can verecekler, vatanı savunacaklar. Aydın geçinip, köşesinde ahkâm kesenler, bu gerçeği bilmiyorlar mı?

PKK’lılar törenle getirilirken, şov yaparken, ‘pişman değilim’ derken, teröristler Ankara’nın göbeğinde bayrak asarken, çocuk katilinin posterini açarken sessiz kalan bazı aydınlar, ‘hukuka, demokrasiye saygılıyım’ diyen Türk ordusu ve başındaki komutanlarını hedef göstermelerini ve istifaya davet etmelerini anlamış değilim, anlamak da istemiyorum.

***

Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil’in de yazısında belirttiği gibi ‘PKK’lılar memlekete faydalı, Türk Silahlı Kuvvetleri zararlıdır öyle mi?

Ya da Habertürk yazarı Bekir Coşkun’un yazısında ifade ettiği gibi ‘PKK’lı suçsuz, militanlar serbest ama askerler yargılanmalı. Genelkurmay Başkanı’nı almalı, komutanlarını atmalı, karargâhtaki subayları içeri tıkmalı’ diyorlar. Niçin bu linç? Nedir bu nefret? Bize dünyanın en şanlı zaferlerini ve o zaferler üzerine kurulmuş bu cumhuriyeti armağan eden ordumuza bu saldırı niye? ABD ve AB mi istiyor? Şanlı ordumuz, gücünü kaybetsin ve ülkemizde istediklerini yapsınlar mı isteniyor?

Bizim Cumhuriyete gidişimizin temelinde, Mustafa Kemal’in Milli Mücadele’ye başlarken, Amasya’da yayınladığı ilk tamimle ‘Milli İrade’ kavramını açıklamış olması yatar.

Elbette bu cumhuriyeti korumak, kollamak kolay olmamış ve olmayacaktır. Cumhuriyeti ortadan kaldırmak isteyenler, içerde ve dışarıda her türlü baskıyı uygulamış; bütün fırsatları değerlendirmiş, isyanlar ve ayaklanmalar tahrik edilmiş, her türlü dayatmalar Türkiye’ye yapılmıştır. Genç Cumhuriyet ve Türk ulusu bunların üstesinden gelmesini bilmiş bundan sonra da bilecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
11 Yorum