1. HABERLER

  2. YÖREDEN HABER

  3. RİZE

  4. Türk çaycılığı Dubai'de konuşuldu
Türk çaycılığı Dubai'de konuşuldu

Türk çaycılığı Dubai'de konuşuldu

Dubai'de yapılan 3. uluslararası Çay Forum ve Fuarında Türk çaycılığı da anlaltıldı.

A+A-

8–10 Mart 2010 tarihleri arasında Dubai’de gerçekleştirilen ve 30 ülkeden yaklaşık 400 delegenin katıldığı 3. Uluslararası Çay Forum ve Fuarı büyük ilgi gördü.

Yıllarca farklı ülkelerde çeşitli organizasyonlar yapılmasına rağmen, uluslararası arenada katılımı gerçekleştirilen ilk organizasyonda Türkiye’yi temsilen fuara katılan Ak Parti Rize Milletvekili ve Ulusal Çay Konseyi Başkanı Ali Bayramoğlu, Rize Ticaret Odası Meclis Başkanı Resul Okumuş, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan ve Genel Koordinatör Hasan Önder, diğer ülkelerden katılan delegelerle fikir teatisinde bulundular.

28020

Konferansın açılış konuşmasını yapan Birleşik Arap Emirlikleri Ekonomi Bakanı Sultan Bin Saeed Al Mansoori, Türkiye standı ile özel olarak ilgilenirken ziyaret sırasında Türk çaycılığı ve iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konularında Ali Bayramoğlu bir süre görüştü.

28021

Forumda bir konuşma yapan AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu, “Türkiye’de çay tarımı Kafkas ve Kaçkar sıradağlarıyla çevrili denize açık, bin metre yüksekliğe kadar uzanan yaklaşık 766 bin dekar mikroklimatik alanda ve yaklaşık 200 bin üretici tarafından yapılmaktadır. Türkiye’de çay plantasyon alanlarının tamamı çiftçilere aittir. Fabrika sahipleri ise yaş çay satın almak suretiyle kuru çay üretimiyle iştigal etmektedirler. Ekolojik şartlar nedeniyle dünya çay üretimi 9-11 ay gibi bir periyoda yayılırken, Türkiye’de üretim genel olarak mayıs ayında başlayıp ekim ayı sonunda bitmektedir. Türkiye kuru çay üretimi hem kamu hem de özel sektör eliyle yapılmaktadır. Üretim dengesi yarı yarıyadır. Yıl bazında üretilen yaklaşık 210 bin ton kuru çayın hemen hemen tamamı iç pazarda tüketilmektedir. Çay sektörünün kamu ellinden özel sektöre açılmasından bu yana geçen yaklaşık 25 yıllık süre içerisinde, ülkemizde borsa sistemi bulunmadığı için çiftçi ödemelerinden pazarlama konularına kadar muhtelif sorunlar yaşandığı muhakkaktır." dedi.

28024

Bu düşüncelerden yolla çıkarak Türk çay sektörünün yeniden yapılandırılması, kalite ve çeşitlilik standartlarının oluşturulması, uluslararası alanda yeni marka oluşturmak ve dünya piyasasına açılım için yeni bir çay kanunu çalışması yapmakta olduklarını da kaydeden Bayramoğlu, "Bu çalışmalarımıza muhtelif zamanlarda destek veren Sri Lanka ve Hindistan yetkililerine teşekkür ederiz. İnanıyoruz ki bu kanun çalışması bittiğinde Dünya genelindeki çay sektörüne de çok ciddi bir ışık tutacaktır. Bu çalışmaları 2012 yıllına kadar bitirilerek borsa sistemine geçmeyi planlamaktayız. Türk çayının en önemli özelliği Doğu Karadeniz bölgesinin mikroklimatik özelliği nedeniyle, herhangi bir kimyasal mücadeleye gerek kalmaksızın yapılıyor olmasıdır. Bu nedenle dünyanın en doğal çayının Türkiye’de üretildiğine inanıyoruz. Bölgenin iklim özelliğinden dolayı hava sıcaklığı kış aylarında eksi derecelere düşmekte ve çay plantasyon alanlarının üzeri karla kaplanmaktadır ve çay üretiminde hiçbir pestisit kullanılmaktadır. Bundan dolayı Türk çayında insan sağlığını tehdit eden hiçbir kimyasal bulunmamaktadır. Son yıllarda belirli bazı bölgelerde tamamen organik plantasyon alanları oluşturulmuştur ve kamu kurumu neslinde sadece organik çay üretimi yapmak üzere yeni bir fabrika inşa edilmiştir. Bu sektörün önümüzdeki yılarda çok daha fazla geliştirilmesi de planlanmaktadır. Aynı zamanda yukarıda bahsettiğim yeni çay kanunu çalışmasıyla da kullanmakta olduğumuz tüm gübrelerin çay attıklarından ve bu attıkları destekleyecek hayvansal attıkların birleşmesinden oluşacak organik gübre ile beslenmesi programlandığından gelecek dönemlerde tüm çay üretiminin organik olacağı muhakkaktır. Bunun sonucu olarak da doğal ürünlere talebin artığı dünyada Türk çayının bu doğalığından kaynaklanan rekabet üstünlüğü olacağı ve teşvik edileceği muhakkaktır. Bu düşüncelerimizin yanında bu toplantı vesilesiyle dünya da çay üreten ülkelerde kurulmuş olan muhtelif sivil toplum kuruluşları olmasına rağmen bir birlik içerisinde ve ortak hareket edilmesine ihtiyaç olduğu muhakkaktır. Bu doğrultuda çay üreticisi ülkelerin temsilen bir dünya çay birliğinin kurulması ve bundan böyle birçok konuda ortak hareket ederek çay sektörünün geleceğinin büyümesini garanti altına almamız en önemli görevlerimizden biri olmalıdır” dedi.
28023

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
19 Yorum