Vali, görev yaptığı ilde devleti temsil eder,  her şeyden sorumludur. Vali devlettir, devletin sıcaklığını hissettirir. Dağdaki çoban Ali’den, hastanede tedavi gören Fatma Teyze’den vali sorumludur

1980’den sonra; Rize’de görev yapan valilerimizin tümünü tanıyorum. Gazeteci-vali, ya da bürokrat – vali ilişkisi içinde olduk.

Bunlardan sadece; yeni vali Seyfullah Hacımüftüoğlu ile dostluğumuz, valilik görevinden 25 yıl öncesine dayanıyor. (Samsun valisi Hüseyin Aksoy ile birlikte 1985 yılında tanışmıştık) Samsun Valisi Hüseyin Aksoy ile; Ankara’daki bir cenaze töreninde karşılaştık, ortak dostlarımızın kulaklarını çınlattık. Aksoy, üstün niteliklere sahip valilerimizdendir.

***

Daha önceden de yazmıştım. Rize’de hem siyaset yapmak, hem de vali olarak görev yapmak çok zordur. Son dört yılda üç vali değişti. Bir önceki vali; Zekeriya Şarbak; ancak altı ay dayanabilmişti. Dengeler farklı, hemşerilerimi memnun etmek çok zordur. Başbakanın ilinde görev yapmak ise; çıplak ayak üzerinde keskin bıçak sırtında yürümeye benzer.

Belediye Başkanı Bakırcı, Kasımpaşa’dan geldi, direk Başbakan Erdoğan’a bağlı. 8 Yıldan beri Çaykur Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan Ekrem Yüce; bölgenin tek genel müdürü, bazı siyasilerin kara listesinde olmasına rağmen koltuğunu koruyor. Yüce, 12 Haziran’daki milletvekili seçimlerinde; Sakarya’dan Meclis’e gelebilir. Yapılan anketlerde birinci çıktığını biliyoruz. Yerine atanacak genel müdürü bile biliyoruz.

AK Parti Rize il başkanı haklı olarak, Başbakanı temsil ediyor, sorumluluğu taşıyor, güç ve dengenin onda olması çok normal. (Eski il başkanı Hasan Karal, 13 Haziran’da Meclis’e gelecek isimlerden biri. )

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın Rizeli olması, Başbakan Erdoğan’a yakın olması, Rize Milletvekillerinden Ali Bayramoğlu ile Lütfü Çırakoğlu’nun güçlü konumları Rize’deki siyasi dengenin ne kadar zor olduğunu göstermeye yetiyor.

***

Vali, bu dengeleri gözetmek zorunda. Allah’tan Rize ve Rizeliyi yakından tanıyan, bilen, kardeş ilden Hacımüftüoğlu gibi bürokrasi deneyimi olan bir vali vardır.

Başkentteki Rize etkinliklerine; her gün katıldım. Her akşam; üç ayrı yemek davetlerine koştum. Amaç, hemşerilerimle birlikte olmak hasret gidermek.

Rizeliler Ankara’ya akın ettiler, Başkenti salladılar. Olağanüstü güzeldi, emeği geçenleri kutluyorum. İzlenimlerimi Ankara’da Rize notları’ başlığı ile başka bir yazımda aktaracağım.

Rize valisi Seyfullah Hacımüftüoğlu, gösterişi sevmeyen, üstün nitelikleri olan,’Biz atanmışlar, seçilmişlerin emrindeyiz’ diyebilen, devletin saygınlığını koruyan, devletin sıcaklığını Rizeliye hissettiren, Rizeliyi tanıyan, halkın içinde rahatlıkla; vatandaş gibi dolaşabilen, bürokratlara tepeden bakmadan, hizmet için harekete geçiren, siyasilerle mesafesini koruyan, Ankara’daki siyasi ve bürokrasi gücünü; Rize’ye aktaran başarılı valilerimizdendir.

Başkentteki Rize etkinliklerinde; Vali Hacımüftüoğlu ile birlikte olduk. AKM’deki etkinliler boyunca;  çalışmalarını, ekiple olan uyumunu izledim. Konuşmalarını dinledim, bazı hemşerilerimize ‘valimiz nasıldır, memnun musunuz?’ oltasını attık.

Yediden yetmişe, ‘dilimizden anlayan, içimizi okuyan bir vali bulduk’ cevabını aldık. Aman nazar değmesin.

Vali Hacımüftüoğlu, Rize’ye atandığında ‘Rize’de vali olmak zordur’ başlığı ile; kendisini bekleyen zorluklardan söz etmiştim. Aradan geçen süre içinde; gördüm ki 25 yıllık dostum, çok başarılı olmuş, Rizelilerin gönlünde taht kurmuş.

Rizeli valiyi, vali Rizeliyi çok sevmiş. Sonuç olarak, Vali Hacımüftüoğlu’nun dirayet ve ciddiyeti, Rize’ye hizmet etmekteki samimi gayretini takdire şayan olarak buluyorum.

Bu arada; Vali Hacımüftüoğlu’nun, Ankara’da bürokrat yemeğindeki konuşmasında; şahsımla ilgili ince jestine ve desteğine de içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bazılarına iyi ders verdi.

Ankara’dan sevgiler.