1. HABERLER

  2. YURT VE DÜNYA

  3. Vatan sordu: Gülecek ne var?
Vatan sordu: Gülecek ne var?

Vatan sordu: Gülecek ne var?

Vatan Gazetesi'nin manşeti, Mesut Yılmaz'ın Anavatan Partisi ziyaretindeki bu fotoğrafa sorduğu soruya ayrıldı: Gülecek ne var?

A+A-

Özal ANAP'I %45'le İktİdar yaptI, YIlmaz %5'le devrettİ

1983:
Turgut Özal, yüzde 45.1'le ANAP'ı tek başına iktidar yaptı. Mesut Yılmaz, 36 yaşında önce Devlet Bakanı ardından da Kültür ve Turizm Bakanı oldu.

1987: Özal, yüzde 36.3'le yine tek başına iktidar oldu. Yılmaz, Dışişleri Bakanı oldu.

1991: Yılmaz, genel başkan oldu. İlk hükümetini kurdu ve 44 yaşında Başbakan oldu. 3 ay sonraki seçimde partinin oyu yüzde 24'e indi.

1995: İkinci seçimde ANAP'ın oyu yüzde 19.6'ya geriledi.

1996: 6 Mart'ta DYP ile Anayol hükümetini kurdu, ikinci kez başbakan oldu.

1997: 28 Şubat sonrası, DSP ile Anasol-D hükümetini kurdu. Üçüncü kez başbakan oldu. 17 ay başbakanlık yaptı.

1999: Genel seçimde üçüncü kez yara aldı. Yüzde 6.4'lük oy kaybıyla partisi yüzde 13.2'ye düştü.

2002: Mesut Yılmaz'lı ANAP yüzde 5.12'yle barajı aşamadı. Yılmaz siyasete veda etti.

2007: ANAP, 22 Temmuz'da DYP ile DP çatısı altında girme kararı aldı, ancak uzlaşma sağlanamadığı için ortak liste çıkarılamadı. ANAP seçimlere katılmadı. Yılmaz, Erkan Mumcu'nun kamuoyuna yönelik açıklamalarına tepki göstererek ANAP'tan istifa etti. Bağımsız
milletvekili olarak parlamentoya girdi.



GÜNGÖR MENGİ- VATAN GAZETESİ YAZARI

Gülecek ne var?Mesut Yılmaz'ın dün Anavatan Partisi'ne yaptığı ziyaretin fotoğrafları sizde de aynı duyguyu uyandırdı mı?

Benim aklıma çocukluğumdan hatırladığım mahalle bakkalımızın duvarında asılı o çok bilinen resim geldi.

Veresiye veren bakkalın hastalıklı perişanlığı ve yanı başında daima peşin parayla çalışan bakkalın sağlıklı zenginliği..

Mesut Yılmaz, Özal'ın iki defa tek başına iktidar olmuş ANAP'ını üst üste yenilgilerle veresiyeci bakkalın, boşalmış kasasında ve raflarında farelerin cirit attığı dükkânına çevirmiştir.

Parti ufala ufala barajın altında kalıp yok hükmünde bir yere inmiştir.

Ama kendisi hâlâ peşinci bakkalın başarılı ve mutlu pozunu veriyor!

Resmi gördüğüm ilk anda “Gülecek ne var?” sorusu geldi aklıma.

Sonra iflâs ettirdiği dükkâna kalantor olarak dönüp “geçmiş olsun” ziyareti yapan muzip bir karakteri kendi benliğinde teşhis etmiş olabileceğini düşündüm!

Yılmaz halka en iyi zamanında bile sempatik ve karizmatik gelmedi.

Devlet adamı kalitelerine sahip olduğu halde lider niteliklerine sahip bulunmadığı için kamuoyunda gücü olmadı ve onun liderliği döneminde ANAP devamlı iniş yaşadı.

Kişisel hırsı yokmuş!

Partisini halkın gönlünde yükseltecek fırsatlar çıkmadı mı?

Çok çıktı ama değerlendiremedi.

Yani manşetimizdeki “mirasyedi pozu” nitelemesi tam isabet bir tespittir.

Halkı geçmişten intikam alma hıncı ile doldurup AKP'yi tek başına iktidara getirecek kadar kontrolden çıkaran büyük günahların ortakları siyaset sahnesinden silinmiştir. Biri hariç..

Mesut Yılmaz, hemşehri vefası sayesinde bir “yalnız adam” olarak meclistedir.

Dün Anavatan Partisi'ne niçin gitti? Bu merak değil endişe sorusudur!

Yerinin doldurulamadığını mı düşünüyor?

Ekonomik krizle beraber derinleşeceği hissedilen siyasi boşluğun vaat ettiği fırsat onu tahrik mi ediyor?

Dünkü ziyarette kişisel ihtiras taşıdığı şüphesi uyandıran şeyler söylemedi.

Tersine “Kişisel hedefim, hırsım söz konusu değildir. Türk siyasetinin yeniden yapılanması için elimden gelen her türlü çabayı harcayacağım” diye konuştu.

Gerçekten de ülkede siyasetin yeniden yapılanması, erdemli, çağdaş zihniyetli demokrasiye ve cumhuriyet değerlerine bağlı yığınların dağınıklıktan hızla kurtarılmaları gerekiyor.

Toplum bütünleşmeyi sağlayacak öncüleri bekliyor.

Zararlı bir misyon olur

Öncüyü baştan mı seçmeli yoksa değerler temelinde bütünleşme oluşurken hızlanacak yarışın ortaya çıkaracağı yeni aktörleri mi beklemeli?

Tabii ki tercihe şayan olan ikinci modeldir.

Ama liderlik iddiası taşımasa bile Mesut Yılmaz'ın toparlayıcı çağrıyı üstlenen ve hareketi sürekleyen kişi rolünde olmaması önemlidir.

Yılmaz'ın tecrübesi ne yazık ki “başarmak için neler yapmak lâzım?” reçetesi değil, olsa olsa “başarısızlığa düşmemek için hangi hataları yapmamak lâzım?” sorusuna cevap veren bir diyet listesi yazdırabilir.

Yakın geleceğin ufkundaki arayış ihtiyacını teşhis ederek bu durumdan kendine vazife çıkarması saygıya değer olabilir.

Ama şanslarını çok kötü kullanmış ve bundan ötürü millete ağır bedeller ödetmiş bir eski siyasetçi olarak, tarihin tekrarına sebep olma riski yarattığını kendisinin görmesi gerekir.

Geleceğin sahnesine Mesut Yılmaz'ın resimdeki gibi kurulmaya kalkışması hem akılcı, hem ahlâki olmaz.

Aksi halde ara sıra belki yine güleriz ama yalnızca ağlanacak halimize güleriz!
VATAN GAZETESİ

HABERE YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız