1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. YARININ GAMI, BUGÜNÜMÜZÜ ÇÜRÜTTÜ
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

YARININ GAMI, BUGÜNÜMÜZÜ ÇÜRÜTTÜ

A+A-

            “Sen, bugünün adamısın, yarının gamını yeme!” (Ferideddin Attar)

            Yarına ait gamlarla bugünümüzü yitiriyoruz. Oysa en kıymetli şey zamandır; onun değerini bilmeyen neyi biliyordur?

            “Yarın ne olacak? Acaba altılı masa dağılacak mı? İktidar, tekrar iktidar koltuğuna oturabilecek mi? O giderse, bu gelirse benim koltuğum ne olacak?”

            Dün kimler geldi, kimler geçti! İsimlerini duydukça, resimlerini gördükçe uykumuzu kaçıran insanların bugün kemikleri bile kalmamış. Dün uğruna canlar verilen “fikirler, izmler”, bugün komik duruma düşmüş.

            Kâmil insan, beyhude işlerin sevdasına kapılmayan ulu bir varlıktır; dünün gamını çekmez, yarının da.

            Bir zamanlar şöyle bir söz okumuştum:

            “Dünyada seni tanıyan son insan da öldükten sonra, artık sen hiç yaşamamış gibisin!”

            Kıyamete kadar adın geçse, dünya durdukça hep tanınsan, ismin ilahlaşsa; bunun sana ne faydası vardır, eğer sende bir cevher yoksa?

            İnsan, kendisinin dışında yatırım yapan varlık. Gençlik, sarhoşluk gibi gelip geçtikten sonra, yaşlılığın aldanış kulübesinde “eyvah” sesleri yükselir. Gençliğinde hakikati demlemeyenin yaşlılığı acı olur. Hakikati demlemek kolay değildir, çile gerek.

            Dünyada hakikat borularını döşeyip, insanlara rahmet akıtan Rahmet Erleri Peygamberlerin hayatları bizlere örnek değil midir? Onlar ne geçmiş için “keşke” dediler, ne gelecek için gam çektiler. Onlar, “an”ı ihya ederek varlığın nabzını tuttular ve insanlığın sekte-i kalpten kurtuluşu için, kendileri çilelere katlandılar; fakat Hakk’ın rahmetini muştuladılar.

            Âdem (AS)’in başına gelenlere bak; uzun zaman yasla geçirdi hayatını.

            Yüzlerce yıl kâfirlerden gördüğü eziyet karşısında ümidini yitirmeyip Tufan’a binen Nuh (AS)’a bak!

            Ya putları kırıp ateşi yurt edinen İbrahim (AS)!

            Sevgili uğruna kurban olan İsmail (AS)!

            Oğlunun derdiyle gözleri ağaran Yakub (AS)!

            Kuyuya atılan, zindanlara hapsolan Yusuf (AS)!

            Hastalığı nedeniyle kapıda kalan Eyyub (AS)!

            Kısa bir zaman balık karnında yurt tutan Yunus (AS)!

            Beşiği tabut, dadısı Firavun olan Musa (AS)!

            Demiri mum gibi eriten ve zırhlar yapan Davud (AS)!

            Rüzgâra, hayvanlara hükmeden Süleyman (AS)!

            Testere ile biçilen Zekeriyya (AS) ve başı kesilen oğlu Yahya (AS)!

            Darağacından kurtulup Yahudilerden kaçan İsa (AS)!

            Sonra da âlemlerin Efendisi, Sevgililer Sevgilisi, “Benim bildiğimi bilseydiniz, az güler, çok ağlardınız.” diyen Efendimize (AS) bak!

            Dünyaya bedava rahmet borusu döşeyenler neler çekip gittiler dünyadan! Şimdi gaz boruları için savaşlar yapılıyor. İnsan, muazzam muamma!

            Senin yaradılış barajın sonsuza akıyor, sen dünyalıklarla onun önünü tıkıyor ve kendine bir cehennem oluşturuyorsun. Akılla önünü tıkadığın baraj bir gün patlayacak ve sen, vahyin ölçülü dünyasını hayatına yansıtmadığın için ebediyyen boğulma acısı çekeceksin!

            İnsan tanımadığına düşmandır. Sevgiliyi birazıcık tanı, emin ol dareyn mutluluğu yaşayacaksın.

            D. Ali TAŞÇI (dalitasci@hotmail.com) Twitter:@DAliTasci

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız