Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, Doğu Karadeniz Bölgesi’nin önemli bir turizm potansiyeline sahip olduğunu belirterek Kapadokya bölgesinde olduğu gibi bölgedeki yaylaların balon ile gezilebileceğini ve böylece karayoluyla yaylaları gezmenin güçlüğünden turistlerin kurtarılacağını söyledi.

DOKA 2010 Yılı Mali Destek Programlarını Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen toplantı ile açıkladı. TTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda DOKA Yönetim Kurulu üyesi M. Suat Hacısalihoğlu, DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile turizm özel sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda 22 Aralık 2010 tarihinde teklif çağrısına çıkılan mali program hakkında uzmanlar ayrıntılı bilgi verdi.

Uzmanlar, 2010 Mali Destek Programı’nın, Turizmde Bölge Potansiyeli’nin Harekete Geçirilmesine Yönelik Mali Destek Programı ile Turizme Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı hakkında bilgi verirlerken, bölgede turizmin çeşitlendirilmesi, alternatif turizm modellerinin ortaya çıkarılması, etkin tanıtım ile bölgenin markalaştırılması ve bölgeye gelen turist sayısının ve ortalama kalış süresinin artırılması hedeflerini anlattılar.

DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, 22 Aralık 2010 tarihi itibariyle ilk teklif çağrısına çıktıklarını ifade ederek, turizmin desteklenmesini amaçlayan iki programa Mart ayına kadar başvuru yapılabileceğini söyledi. Kaldırım, teklif çağrısına iş kurmak isteyen girişimciler, firmalar, kar amacı gütmeyen kuruluşlar, kamu kurum ve kuruluşları da dahil olmak üzere çok geniş kesimden gerçek ve tüzel kişilerin proje başvurusunda bulunabileceğini belirterek, “Teklif çağrısı ile Doğu Karadeniz Bölgesi’nde turizme yönelik altyapı sorunlarının çözümlenmesine katkıda bulunma, turizmin çeşitlendirilmesi, alternatif turizm modellerinin ortaya çıkarılması, bölgeye gelen turist sayısının artırılması ve bölgenin turistik cazibe merkezi haline getirilmesine katkıda bulunulması amaçlanıyor. Teklif çağrısı, ‘Turizme Yönelik Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı’ ile ‘Turizmde Bölge Potansiyelinin Harekete Geçirilmesine Yönelik Mali Destek Programı’ olmak üzere 5’er milyon TL’lik iki ayrı programdan oluşuyor. Her iki proje için son müracaat tarihi 21 Mart” dedi.

“TURİZM BÖLGEYİ BÜTÜNLEŞTİRİYOR”

Turizmin bölgede çok önemli bir sektör olduğunu kaydeden Kaldırım “Turizm bölgeyi bütünleştirici bir sektör, bölgeyi yatay olarak kesen bir sektör. İkincisi, bölgede yüksek olan turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, altyapının tanıtımının yapılması, çeşitlendirmenin alternatif turizm modellerinin geliştirilmesi bölgede çok önemli. Bölgede turistin ortalama kalış süresi 1.4. Yatak kapasitesi, kalitenin artırılması, turizmin çeşitlendirilmesi faaliyetlerinin artırılması, insan kaynağının eğitimi çok önemli. Tanıtım ki biz bunu yapmaya başladık. Mart ayından itibaren 16 Avrupa ülkesine turizm tanıtımı için gidip 47 gün tanıtım yapacağız, Arap ülkeleri, Uzakdoğu hedeflerimiz arasında. Turizmin geliştirilmesi noktasında yapacağımız bize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz ama özellikle kamu ve özel sektörden altyapıyı hızlı bir şekilde tamamlamalarını istiyoruz. İnsan kaynağı ciddi bir sorun, insan kaynağının eğitilmesi, yatak kapasitesinin artırılması, mevcut yatak kapasitesinde kalitenin artırılması. Bölgede yıldızlı otel sayısı çok az, 4 tane yıldızlı otel var, bunun da kapasitesi bin 500 dolayında. İç bölgelerde butik otel alt yapısının geliştirilmesi, aile pansiyonculuğunun geliştirilmesi. Bu noktalara iyi çözümler çıkaracağımızı, kaliteli projeler geleceğini umuyoruz. Ve bizim desteklerimizle yaklaşık bizim hesapladığımız bir 40-50 milyon TL bir yatırım programla birlikte uygulanmış olacak. Turizme bölge ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

YAYLALARI BALONLA GEZME PROJESİ

“Alternatif turizm modelleri arasında bölgemizde sağlık turizmi çok önemli” diyen Kaldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kitle turizmi bölgemizde olmaz diyoruz, bu doğru bir tespit. Biz zaten buna talip değiliz. Kitle turizminden neden talip değiliz, bizim muhteşem bir doğamız, coğrafyamız ve artı kültürümüz var. Dolayısıyla alternatif turizme sunabileceğimiz olanak çok fazla. Alternatif turizme kişinin yaptığı harcama kitle turizmine yapılan harcamanın dört katı bazen beş katına çıkıyor. Bölgeye bunun sağlayacağı katkı çok fazla. Kırsalda yaşayan nüfusumuz yüzde 45 ile Türkiye ortalamasının üzerinde. Nüfusumuzun çoğu kırsalda yaşıyor. Nüfusu kırsalda tutabilecek sektörlerden en iyisi turizm. Turist kırsala gidiyor, aile pansiyonunda yada butik otelde kalıyor. Çok hızlı gelişen bir kırsal turizm var, tarım turizmi. Bu turizm çeşidinde yöresel ürün kullanılıyor. Köyde üretilen ürünler değerlendiriliyor. Bizim özellikle köylerden şehir merkezlerine yaşanan iç göçü de durdurabilecek bir turizm modeli olduğunu düşünüyorum alternatif turizmin. Yaylaları gezmenin zorluğundan bahsediliyor. Yaylaların balonla gezilmesi alternatif bir turizm alanı olabilir. Bunun araştırılması gerekir. Ulaşım sıkıntısından bahsediliyor. Türkiye’de Kapadokya’da bu yapılıyor.”