
Yazıcı'dan önemli açıklamalar
Rize'de seçim çalışmalarını sürdüren Bakan Yazıcı, Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği'nde basın mensuplarının sorularını cevapladı.
GÖKTÜRK FIRAT
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, 12 haziran seçimleri sonrası seçmenin AK Parti'ye yeni anayasayı oluşturacak gücü vereceğini söyledi.
Yazıcı, yeni anayasayı oluşturacak çoğunluğu elde etmeyi beklediklerini belirterek, "Beklentimiz Türk milletinin bu seçimde, halkımızın bu seçimde tarihinde ilk defa bir anayasayı yapabilecek bir çoğunluğu AK Parti'ye sağlayacağı yönündedir. Bunun olması Türkiye'nin çıkarınadır. Biz de bu konuda çok daha fazla çalışmak zorundayız. Gerek meclis içinde gerekse meclis dışında her kesimle bu konuyu tartışarak süreci Türkiye'nin çıkarlarını gözetmek sureti ile milletimizin arzu ve istekleri doğrultusunda ve bugüne kadar bu alanda yapılmış eleştirileri dikkate almak sureti ile inşallah yeri anayasayı milletimize hediye ederiz. Bu açıdan bu seçimi son derece önemsiyoruz" dedi.
Bakan Hayati Yazıcı, Türkiye'nin başkanlık sistemini tartışması gerektiğine dikkat çekerek, "Siyaset biliminde meclis hükümetleri vardır. Parlamenter demokrasi vardır. Başkanlık vardır, yarı başkanlık vardır. Bizimki kuvvetler ayrılığına dayalı parlamenter demokrasi. Bunlar tartışılır. Başkanlık rejimi yarı başkanlık rejimi. Sayın başbakanımızın mutlaka böyle olsun yönünde bir beyanı olmadı. Türkiye'nin bunları tartışması lazım" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU ANAYASAYI YAPACAĞIZ"
Anayasa çalışmalarının içeriği konusunda net bilgiler vermekten kaçınan Yazıcı "Anayasada şu, şu olacak dememiz de elbette mümkün değil. Ama kısa bir anayasa, özlü bir anayasa, hak ve özgürlükler güvence altına alınmış devletin yönetim şeması içerisinde görev alan kurumların sadece görev sahaları içerisinde vazife icra edeceği, diğerlerinin görev alanlarına müdahale etmeyeceği bir anayasa Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu anayasadır. İnşallah koşulların oluşması ile bunu gerçekleştirip Türkiye'ye armağan edeceğiz" şeklinde konuştu.
Yazıcı, Ergenekon ve balyoz sanıklarının seçilseler bile anayasa gereği yasama dokunulmazlığına sahip olamayacaklarını ifade ederek "Haklarındaki suçlamalar çok ağır. Ergenekon, Balyoz davası falan. Siyasi davalara ilgi duyan bir hukukçu kimliğimle davaların iddianamelerini okudum. Onlara bakıldığında gerek CHP gerekse MHP'nin aday gösterdiği insanlar hakkındaki suçlamalar anayasanın 2. maddesinde ifade edilen; hükümetin varlığı ve parlamentoya yönelik suç isnatları ile doğrudan doğruya bağlantılı. Çeteleşme anayasal düzeni ortadan kaldırma suçlaması ile ilgili iddialar. Bunlar anayasanın yasama dokunulmazlığı ile ilgili 85. ve devam eden maddelerinde bunların yasama dokunulmazlığı kapsamında olduğu ifade edilmiştir. 'Seçilmeden önce soruşturması başlamış olma şartı ile anayasanın 2. maddesi kapsamına giren konularda haklarında bir tahkikat varsa seçilseler bile onlar yasama dokunulmazlığına sahip olmazlar' diyor. Tutuklu olanların seçilmiş olmaları dolayısı ile otomatik olarak tahliye edilmeleri mümkün değildir. Bunu çok net söylüyorum. Tahliye tamamen bunların seçilmesi dışında değerlendirilecek bir olaydır" ifadelerini kullandı.
"İNSANIN BİR ŞEYİ GÖRMESİ İÇİN GÖZÜ OLMASI LAZIM. DUYMASI İÇİN KULAĞI OLMASI LAZIM"
Hopa olaylarını değerlendiren Bakan Hayati Yazıcı, şunları söyledi: "Sayın Kılıçdaroğlu'nun Hopa'da Başbakanımıza yönelik yaptığı açıklamaları son derece provokatif buluyorum. 'Yağmur eken, fırtına biçer' diyor. Başbakan ne yapmış? Söylediğin sözün arkasını doldur. Hangi sözü hangi eylemi yağmurdur, onun arkasında fırtına diyorsun. Bugün de gitmiş 'Ben geldim burada eşkıya görmedim' diyor. İnsanın bir şeyi görmesi için gözü olması lazım. Duyması için kulağı olması lazım. İnsanın görecek gözü işitecek kulağı yoksa biz sadece üzülürüz. Ama bu bizim sorunumuz değil. Göremiyorsan eğer ya kontrol ettireceksin gözünü ya da baktıracaksın. Bunu biz bilemeyiz. 'Eşkıya var' denirken elbette bu Hopa halkına denmiyor. Hopa halkı bizim insanımızdır ve çok saygındır. Ama o olayları provoke eden bir grup var ortada. İnsanlar konuşsun, düşünsün, protesto etsin. Bunlar hakları. Sopa atmak, taş atmak, kırmak ve dökmek bunlar hak olabilir mi? 'Eşkıya yok' diyorsun buradaki polis memurunu ziyaret etmek istiyorsun. Peki o polis memurunun gözüne gelen taşı kim attı? Eşkıya değil mi o taşı atan? Eşkıya orada bir ifadedir. Orada eşkıya gücünü hukuk dışı kullanmanın adıdır."
HABERE YORUM KAT