1. YAZARLAR

  2. Seyfullah FIRAT

  3. Yeşil kuşak projesi ve şeytanların kuklaları
Seyfullah FIRAT

Seyfullah FIRAT

Yazarın Tüm Yazıları >

Yeşil kuşak projesi ve şeytanların kuklaları

A+A-

               

            Yeşil kuşak diye bilinen İslam coğrafyasın da son zamanlarda tuhaf şeyler oluyor. Ezilmişliğin, aşağılanmışlığın ortaya çıkarmış olduğu haklı tepkiler birilerini ürkütmüş olmalı ki, şimdi eski tüfekler çöpe atılarak toplumu susturmak ve yeniden uyutmak için yeni kurtarıcıların toplumun önüne sürülmesi tasarlanmış gözüküyor.

           Olup bitenleri herkes kendi penceresinden değerlendiriyor. Kimilerine göre asırlardan beri uyumakta olan Müslümanlar uyanıyor, kimilerine göre de bu olup bitenlerin arka planında da aynen bizde olduğu gibi bir takım şeytan değirmenleri döndürülüyor.

           Değirmeni döndürenler her zaman olduğu gibi yine perde arkasından kıs kıs gülerken, yıllardan beri bir kurtarıcının gelmesini beleyen bir takım ahmaklarda bu şeytan değirmenlerine Amerikan kovalarıyla su taşıyorlar gibime geliyor.

          Olaylar hakkında görüş belirten veya önsezide bulunan çevrelerin hangisinin düşüncelerinin isabet kaydedeceğini elbette zaman gösterecek. Ne yazık ki, sosyal hadiselerin veya uzun vadeli dış güdümlü siyasi stratejilerin neticelerinin tam olarak gün yüzüne çıkması uzun yıllar aldığı için bu konularda ahkam kesenler haklı veya haksız olup olmadıklarının zevkini veya mahcubiyetini yaşayamadan bu dünyadan göçmüş olacaklar.

          Tunus ta başlayıp ve diğer Arap ülkelerini sallayan halk hareketlerini uyanan halklarının tepkisi olarak anlamak belki de bölge insanları için öldürücü bir yanılgı olacak. Olup biten olaylara temkinli yaklaşmak ve olup bitenlerin görüntüye çıkan yanlarından daha çok gelecekte ki neticelerine bakmak bence en akıllıca yol olur.

          Birden çok Arap ülkesini yerinden sallayan, mevcut yönetimleri yerle bir edip Firavunun beş bin yıllık mumyasını tahrip etmeye kadar uzanan toplumsal deprem bana Fillerin avlanma hikayesini çağrıştırdı.
        
          Fillerin avlanması hikayesine kısaca değinerek bizim bakış açımıza açıklama getirmeye çalışalım. Filler hantal hayvanlardır. Guruplar halinde gezmeyi severler. Koyunlar kadar olmasa da saf hayvanlar kategorisinde yer alırlar. Kısaca söylenmek gerekirse, filler görüntüleri büyük olduğu kadar akıl ve idrak bakımından cüce hayvanlardır. Bu hantallıklarından dolayıdır ki, avcılarının kazdıkları kuyulara çok aptalca düşerler.

          Saf Filler avcıların kazdıkları kuyulara düştükten sonra fil avcıları siyah elbiselerini giyerek çukurların başına gelirler. İnsafsız avcılar çukurlara düşen ve bir kurtarıcı beklemeye mahkum olan fillere ellerinde ki sivri mızraklarla günlerce işkence ederler.

         Yapılan ağır işkenceler fillerin canlarına tak ettiği bir noktada, kurnaz fil avcıları siyah elbiselerini çıkarıp beyaz elbiselerini giyerek tekrar çukurun başına geldiklerinde bu defa ellerinde mızrak yerine kerpetenler bulunur.

            Siyah elbiseli acımasız işkencecilerden nefret eden filler, bu defa beyaz elbiseleriyle çukurun başında bekleşen avcıların aynı canavarlar olduğunu düşünemediklerinden, zalim avcıları kurtarıcı melek zannedip onlara teslim olurlar. İşin sonunda ne yazık ki fil avcıları fillerin dişerini sökerek amaçlarına varırlar. Filler yanıldıklarını anlasalar da ne yazık ki işi işten çoktandır geçmiştir.

         Bu hikaye yi anlatmamın sebebi, benzer bir oyunun burada da oynanmakta olduğu hakkında  kullandığın yöneticilere yaptırdığın zulümlere karşı halk katmanlarında biriken tepkileri nötralize etmek şarttır. Uyuyan veya uyutulan insanlar uyanmaya başladığında yeni bir uyuşturucu vermek gerekir. Bu insanların önüne yeni bir kurtarıcı koymayı beceremezsen asırlık yeşil kuşak projeni askıya almış olursun..

        Yakın çevremizde olup biten olaylara ben şahsen bu pencereden bakıyorum. Olayların geleceği ve neticeleri hakkında kaygı duyuyorum. Yıllardan beri sindirilmiş veya bir şekilde silikleştirilmiş halk yığınlarının bir anda güçlü bir örgüte dönüşmesi veya kitlesel eylemlerde ortak bir şuur ortaya koyması toplum psikolojisine ters düşen aldatıcı bir görüntüdür. İşin içinde oldukça iyi tasarlanmış, uzun vadeli düşünülmüş bir takım hesapların olduğu noktasında ciddi şüphelerim var.

           Tunus ta başlayıp diğer Arap ülkelerinde devam eden olayların Türkiye yi teğet geçtiğini söyleyenler bu milleti hiç tanımayan aklı kırık zevattan olsa gerek. Bizim coğrafyamızda yaşayan tecrübeli bir millet var. Türk milleti, Arap toplumları gibi bir insan molozu değildir. Türk tarihinde hiçbir zaman geniş çaplı halk hareketleri olmamıştır. Bizim toplumumuzdan benzer bir çıkış bekleyen salatalar ciddi bir yanılgı içerisindedirler.

           Bizim toplumumuz bu işleri demokrasinin kuralları içerisinde halledecek. Türk milleti beyaz elbise giydirilmiş sahte kurtarıcılara uzun süre kanacak bir saflık içerinde değildir. Türk milleti siyah giyeni de beyaz giyeni de tanımış ve şimdi yeni bir hamleye hazırlık yapmaktadır. Bu hamle sandıkta olacak ve birileri sandığa gömülerek siyası mevta ya dönüşecektir.

          Türkiye yi karıştırmak isteyenler avuçlarını yalasınlar. Türkiye ne Mısırdır nede Tunus. Türkiye devlet tecrübesi sonsuz olan ender milletlerdendir. Zihinsel olarak her ne kadar kuşatılmış olsak da, her ne kadar millet kimyamız bozulmuş olsa da biz yinede kaos zamanlarında belli ortak paydalarımız etrafında kucaklaşıp dünya ya karşı durmasını bilmiş bir milletiz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
4 Yorum
  • Seyfullah FIRAT / 01 Ekim 2013 Salı 21:00

    Sayın yolcu, senin gibilerin en büyük marifeti meseleleri çarpıtmaktır. Siz herhalde uymuşsunuz veya yandaş medyadan başka bir yere baktığınız yok. Bahse konu ettiğim durumlar kısa bir süre önce sözde İslamcı ülkelerde yaşanan rezillikler. İran ülemasınin son fetvasından nede kolayca habersiz kalmışsın. Benin saldırganlığım doğrudur. Ben Müslüman görünüp de bu yüce dini kendilerince yorumlayanlara karşı saldırganım. Elimden gelse Müslimi horasanı olup hepini kılıçtan bile geçirirdim. Türküm dediniz, peki siz şimdi ırkçı mı oldunuz.. Allah Kuranın neresinde Milletleri inkar etti. Bu memlekette din adına millet düşmanlığı yapan devşirme bozuntularına ne demeli. Biz millet derken, Türk ve Türkçe derken neden deli divane olur birileri. Sıvrı ve sarkık bıyıklı gençleri ağzına alirken insaf et ey zavallı. O gençlerin verdikleri şerefli mücadele neticesinde senin gibi lar bugün hayat sürüyorsunuz. O gençler olmasaydı sen şimdi kızıl köleliği yaşıyor olacaktın. Siz her türlü edepsizliği sergileyecek siniz, sonra da biz saldırgan olacağız öylemi. Kaba olanda, kazma olanda, sapıtmış olan da, kökünü inkar edende senin kafa yapına sahip olanlardır. Benim ırkçı olduğumu nereden çıkardın. Allaha inanan bir insandan ırkçı olmayacağı gibi soysuz da olmaz.. Ben dinimle de, asaletimle de, geçmişimle de onur duyar ve şükrederim.. Senin için genç yaşta canını veren beşbine yakın genç insan inananlardan fatiha beklerken, sözde inandığını zanneden edepsizlerin onlara hakaret etmesi karşısın da bu edepsizlere karşı edepli olmak kolay mı. Bu millete kem gözle bakanın da, İslamin kıblesini bozanın da, Allah belasini versin.

    Yanıtla (0) (0)
  • yolcu / 01 Ekim 2013 Salı 11:18

    Sayın Fırat;benim hakkımda çok şeyler söyledin...eğer bu söylediklerin doğru deyilse senin durumun nedir acaba? ne vahabisi! Allah korusun.diğer sapkınlıklar da nedir? ''iki yaşında evlatlık edinip kucağımızda büyüttüğümüz evlatlığımızı yaşı on beşe gelince döşeğe indirmeye izin vermez.'' bu nedemek.sen utanmıyormusun tanımadığın birine böyle sapıklık yakıştırması yapmaya.ondanda Allah korusun hepimizi....sen ne saldırgan adamsın be...evet ben dünyada hancı deyilim yolcuyum..sen belki hancısın olabilir...tutturmuşsun türk, türk...bi türk senmisin türklük sanamı kalmış....türklük türklere hizmetle olur..öyle saçma sapan yazılar yazmayla hizmet olmaz..ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz....türklük adına ne yaptınız..adam dövmekten başka silah atmaktan başka.kabadayılıktan başka,mafyalıktan başka.siyah takım elbise ve beyaz gömlek belde tabanca,bıyıklar sarkıtılmış dolaşmaktan başka…ne yaptınız…nedir Türklüğe hizmetiniz…yaz bakalım…türk;çocuklara, Gençlere,olgunlara,yaşlılara, Nasıl bir yaşam şekli sunuyorsunuz…kısacası türk bireyine,ailesine toplumuna ve devletine karşı dünyevi ve uhrevi vizyonunuz ve misyonunuz nedir…laf salatası yapıp milleti kandırma..kimse kanmaz ya….arabı severim.Peygamberime hürmeten…Türkleri severim.islama hizmetlerine hürmeten…insanı severim yaradandan ötürü….TÜRK OĞLU TÜRK’ ÜM… sana bunu kanıtlamak zorundada deyilim…çünkü ırkçı deyilim...müsbet manada milliyetçiyim….sen hakkımızda ne düşünürsen düşün…

    Yanıtla (0) (0)
  • Seyfullah Fırat / 30 Eylül 2013 Pazartesi 20:41

    Hancı olmadığınız, yolcu olduğunuz isminizden belli. Dini anlamda kullanmış iseniz, o zamanda kendine özel bir renk yükleme gayretinizi gösterir. Kul olarak hepimiz yolcuyuz.. Bunu bilmeyen olmadığına göre siz farklı bir yolcusunuz. Farkınız düşüncelerinizden de bellidir. Millet kavramını bilmediğiniz veya bu kavrama kendince bütün toplum bilimcileri aşarak farklı bir anlam yüklediğiniz için bizim Araplara insan molozu dememiz sizi belli ki bir hayli rahatsız etmiş. Millet olabilmek için belli ortak paydalar geliştirmek şarttır. Bugünkü Arap aleminde bana bir tek ortak payda gösteremezsiniz. Sakin İslam demeye yeltenmeyin. Arap aleminin yüzde doksanı Haz. Peygamberin getirdiği dinden çok uzaktırlar. Onlar Emevilerin dinini yaşıyorlar. Biz Ahmet Yeseviden, Maturidi den, Hacı Bektaşi Veliden ve diğer Anadolu erenlerinden bahsetsek gülüp geçersiniz. Ancak, iş Vehabiliğe gelince de hepiniz renginiz solukta olsa Arap kesilirsiniz. Türk olmak ise çok zor gelir size. Türk deyince biz ırkçı oluruz, Vehabiliğe ve diğer sapkınlıklara gelince de molla kesilirsiniz. Senin dinin sana benim dinim bana arkadaş. Benim dinim, iki yaşında evlatlık edinip kucağımızda büyüttüğümüz evlatlığımızı yaşı on beşe gelince döşeğe indirmeye izin vermez. Siz şimdi hoplayacaksınız tabii. Ne demekmiş efendim, İslam tarihinde baldızla, evlatlıkla evlenmeye cevaz var diyeceksiniz. Yok arkadaşım yok. Bu kepazelikler işte bizim iddia ettiğimiz uydurulmuş dinin uydurmalarıdır. Benimle veya millet kavramıyla uğraşacağına bu durumlarla ilgilensen de şu Allah in dinini sahtekar kullananların şerrinden korusak daha iyi olmaz mi? Olmaz, çünkü senin gibiler bir kere din adına kuşatılmış sınız. Bu kuşatmayı inşallah bir gün kırmayı Allah nasıp eder sizlere.ve bizlere.

    Yanıtla (0) (0)
  • yolcu / 30 Eylül 2013 Pazartesi 16:54

    '''Türk milleti, Arap toplumları gibi bir insan molozu değildir.'' bu sözü ancak bir ırkçı yazar.
    ''Bizim toplumumuzdan benzer bir çıkış bekleyen salatalar ciddi bir yanılgı içerisindedirler.'' bu sözüde sizin gibi herşeyi bildiğini bilen.fakat hiçbir şey bilmediğini bilmeyen..kelime yoksulları yazar.............

    Yanıtla (0) (0)