"İslam'a yürekten bağlıyım,
'saldırgan' demem akla aykırı"

Ömer ŞAHİN
Türkiye, bir aydır eski başbakanlardan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz'ın Avrupalı parlamenterlere söylediği iddia edilen bir sözün etkisinde.

Yılmaz'ın, Avrupa Parlamentosu'ndaki Yeşiller Grubu'nun düzenlediği toplantıda eşbaşkan Joost Lagendijk'a "İslam saldırgan bir din. Elini kaptırırsan kolunu ister." dediği basına yansıdı.

Yılmaz'ın memleketi olan Rize'de tepkiler dinmek bilmedi.

Yılmaz'dan ise bir açıklama gelmedi.
Bir ay sonra suskunluğunu bozan Yılmaz, "Yürekten bağlandığım İslam için 'saldırgan' demem akla aykırı." açıklamasını yaptı.

Bu süre zarfında konuşmamasını Lagendijk'la irtibat kuramamasına bağlayanh Mesut Yılmaz, "Lagendijk ile salı günü irtibat kurdum. Kendisi Yalova'da imiş, telefonla uzun bir görüşme yaptım. Bana, kesinlikle 'İslam saldırgandır' ifadesini kullanmadığımı söyledi. Bu konuda istediğim takdirde kendisinin de bir açıklama yapabileceğini aktardı. Sözlerim yanlış anlaşıldı veya kasıtlı bir şekilde çarpıtıldı. Ben her zaman İslamiyet'in bir hoşgörü dini olduğunu savunan siyasetçiyim." dedi.

Yılmaz, Lagendijk ile yaptığı konuşmada İslam ile Hıristiyanlık arasındaki farkı dile getirdiğini, laiklik uygulamalarının farklı olacağını, İslam'ın aynı zamanda belirli bir yaşam biçimi öngördüğünü aktardığını ifade etti.

O görüşmede Lagendijk'ın laikliğe ilişkin şu değerlendirmesi de medyaya yansımıştı: "Artık 1923'lerin Türkiye'sinden bahsetmiyoruz, modern Türkiye, laiklik anlayışında hafif değişiklikler yapmak için yeterince güçlü ve yeterince laik."

Askerî müdahaleyi hoşgörmem, sivil siyasetten yanayım
Yılmaz, kamuoyunda tepki toplayan asker-sivil ilişkilerine yönelik sözlerine de açıklık getirdi.

Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, "irtica ve terör devam ettikçe asker kışlasına dönmez" dediği için askerî darbeleri savunmakla itham edilen Yılmaz, sözlerinin çarpıtılarak siyasi istismar malzemesi yapıldığı görüşünde.

Yılmaz, 25 yıllık siyasi çizgisinde her zaman sivil demokrasiden yana olduğunu öne sürerek, "Askerî müdahaleyi hoşgörmem söz konusu olamaz. Türkiye'de askerlerin yaşadığı tecrübelerden sonra ülkeyi yönetme hevesi yok. Ancak ülke bütünlüğü ve laiklik konusunda aşırı hassasiyetleri var." şeklinde konuştu.

Yılmaz, Türkiye'nin temel ilkeleri konusunda en büyük sorumluluğun AK Parti hükümetine düştüğünü sözlerine ekledi.