Kurucuları arasında yer aldığı ve 11 yıl genel başkanlığını yaptığı Anavatan Partisi'nden bugün istifa ederek, Rize'den bağımsız milletvekili adayı olan eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, ''ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun sorunu ne kendisine güveni var ne de millete güven veriyor'' dedi.
Yılmaz, Kanal D Haber'de Mehmet Ali Birand'ın sorularını yanıtladı.

Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun kendisini terörist başı Abdullah Öcalan ile kıyaslamasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine Yılmaz, daha önce bir tepki göstermediğini belirterek, siyasetin Türkiye'de bir sinir harbi olduğunu söyledi.

Yılmaz, ''İnsanın çok sağlam sinirlere sahip olması gerekir. Eğer sinirleriniz sağlam değilse, o zaman strese mağlup olursunuz. Biraz da fazla konuşmaya meraklıysanız, öyle bir söz edersiniz ki o söz bütün hayatınız boyunca sizi takip eder. Burada da böyle bir durum söz konusu oldu. Ondan sonra ertesi gün pişman olmanız, özür dilemeniz bile fayda etmez'' diye konuştu.

Neden DP'den aday olmak yerine bağımsız adaylığı tercih ettiği sorusu üzerine de Yılmaz, Anavatan Partisi'nin geçen yıl 24. yılını kutladığını, kendisinin bu sürenin neredeyse yarısında genel başkanlık görevinde bulunduğunu kaydetti.

Yılmaz, şunları söyledi: ''Benim, Anavatan Partisi durduğu sürece başka bir partiye gidip aday olmam yakışıksız olur. Netice itibariyle ben kendime mecliste koltuk arayan birisi değilim. 'Eğer siyasete yeniden gireceksem bir katkı sağlamak için girebilirim. Bunu da ancak böyle bir bütünleşmenin şemsiyesi altında yapabilirim' dedim. 9 aydan beri bu konuda gösterdiğim bütün çabalara rağmen bu bütünleşme gerçekleşmedi.''

-''NE KENDİNE GÜVENİ VAR...''-

Yılmaz, merkez sağda birleşmenin neden gerçekleşmediğine ilişkin olarak da şunları söyledi: ''Şahıslardan ziyade burada bir güven eksikliği söz konusu. Polemik yapmak istemiyorum, ama Sayın Erkan Mumcu'nun sorunu ne kendisine güveni var ne de millete güven veriyor. 2 yıldan beri Anavatan Partisinin genel başkanlığını yürütüyor. Bu süre zarfında yüzlerce defa televizyonlara çıktı, yüzlerce değişik açıklama getirdi, bugüne kadar hala toplumla arasındaki güven bunalımını aşamadı. Anavatan Partisi'nden niye seçime çeyrek kala ayrıldığını, niye AKP'ye gittiğini, oradan niye ayrıldığını, şimdi bu bütünleşmeye niye muvaffak olamadığını bir türlü topluma anlatamadı.''

Yılmaz, bu işleri ciddiyetle ve sorumluluk bilinciyle götürmek gerektiğini ifade ederek, geçen cuma günü Anavatan ile DP Genel Başkan yardımcıları toplantı yaparken, Mumcu'nun bir kanalda bu birleşmenin olmayabileceğini ifade ettiğini ve DP'yi suçladığını dile getirdi. Yılmaz, ''Sadece bu hareket dahi bu birleşmeyi sabote eden son bir hareket oldu'' dedi. Sorunun nereden çıktığı sorusuna da Yılmaz, ''Sorun, güven eksikliğinden'' diye konuştu.

-''SİYASETE LİDERLİK İÇİN GELMİYORUM''-

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar'a milletvekili listesine koyması için bir tek isim bile bildirmediğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: ''Kendi ekibim olarak verdiğim isimlerin hepsi yanlış. 'Eğer benim bu harekete bir katkıda bulunmamı istiyorsanız, sizin mutlaka Anavatan Partisi ile kurumsal bütünleşmeyi, birleşmeyi sağlamanız lazım, ben ancak bu şekilde katkı sağlayabilirim' dedim. Adil bir birleşme olabilmesi için yeni bir çatı altında olması lazım. Bunun için de en uygun çatı Demokrat Parti. DP, aynı zamanda benim ailemin de siyasi kökeni olan bir çatıdır. Dolayısıyla bu çatıya gelmede benim de hiçbir zorluğum olmazdı. Ama bu çatıyı kurmak yetmez. Buna benim katılmam da yetmez. Buna ilaveten bu birleşmeye oy getirebilecek tabanda sevilen isimleri de kazandırmanız lazım. Bu isimleri ben bir egzersiz olarak verdim kendisine. Hikmet Çetin, Mustafa Sarıgül, Celal Doğan, Cem Kozlu'yu kazandırabilirsiniz, gibi.''

Bunun başka türlü anlatıldığını ve Mesut Yılmaz'ın kendi ekibiyle gelerek, bu hareketi ele geçireceğinin savunulduğunu ifade eden Yılmaz, ''Oysa ben siyasete gireceğimi kamuoyuna açıkladığım zaman, 'Bundan sonra ben liderlik iddiam yok. Ben liderlik için gelmiyorum, ben bu harekete katkıda bulunmak için geliyorum. Ben bu memlekette siyaseten gelinebilecek yerlerin çoğuna geldim' dedim.''

-''PRESTİJ MESELESİ YAPTIM''-

Mesut Yılmaz, ''DP'den girmediğinize göre Ağar mı yeteri kadar arkanızda durmadı?'' sorusunu yanıtlarken, ''Mesele öyle bir noktaya getirildi ki sanki ben bu meseleye engel olmuşum, benim yüzümden bu bütünleşme gerçekleşmemiş gibi. Bir de üstüne şahsi polemikler geldi. Ben doğrusu bu meseleyi biraz da prestij meselesi yaptım, bir partinin kanatları altında meclise girmek istemiyorum, kendi gücümle girmek istiyorum'' dedi.

Yılmaz, Türkiye'de iktidar dönemindeki her icraatın teker teker hesabını verme durumunda kalan tek başbakan olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Netice itibariyle bugün yeniden aday olmama engel bir durum yok ortada. Bu süreçte benim arkamda kale gibi duran hemşehrilerimin, seçmenlerimin arzusuna da cevap vermek istiyorum. Onlar benim yeniden aday olmamı, bağımsız aday olmamı istediler. Aramızda 20 senedir devam eden gönül bağını koparmaya kıyamadım, onun için aday oldum.''

-''ANAVATAN BANA GÖRE BİTTİ''-

Yılmaz, ''Merkez sağdaki bu son gelişme kime kazandırır, kime kaybettirir?'' sorusunu, ''Bunu önümüzdeki kampanya dönemi belirleyecek, ama benim endişem, bu kampanyanın daha çok duygusal, ulusal konular etrafında yoğunlaşacağı. Halkın asıl siyasetten beklediği gündelik sorunlarına çözüm getirilmesi konusuna partilerin bu kampanyada gereken ağırlığı vermeyeceği...'' şeklinde yanıtladı.

''ANAVATAN bitti mi?'' sorusuna da Yılmaz, ''Bana göre bitti, en azından benim için bitti'' karşılığını verdi. Yılmaz, ''Erkan Mumcu?'' sorusunu ise ''Erkan Mumcu'nun yolu açık olsun'' diye yanıtladı.

Türkiye'nin önünde Irak'ın kuzeyi, Kıbrıs, AB sorunların bulunduğu çok kritik bir dönem gördüğünü belirten Yılmaz, ''Bu dönemde bir katkım olabileceğini düşünüyorum. Bu zor döneme Türkiye'nin çok dağınık girdiğini görüyorum. Devletin tepesinde kopukluk, partiler arasında uçurumlar olduğunu görüyorum'' dedi.