Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta sonu memleketi Rize'ye yaptığı ziyaret sırasında yolu ulaşıma kapattıkları gerekçesiyle Başbakanlık korumaları ile tartıştıktan sonra gözaltına alınan 35 yaşındaki Şenol Topçu tutuklandı.

Oğlunun acele işi olduğu gerekçesiyle “Yolu kapatmak zorunda değilsiniz” dediği korumalar tarafından gözaltına alındığını öne süren baba Fahri Topçu, “Başbakanımızın bundan haberi yoktur. Başbakan bu olayı duysa o da üzülür” dedi.

Olay, cumartesi günü Rize'nin Güneysu İlçesi'nde meydana geldi.
Cuma günü Rize'ye gelen ve Güneysu'daki villasında kalan Başbakan Erdoğan, cumartesi günü kent merkezinde düzenlenen toplantılara katıldıktan sonra villasına doğru yola çıkarken, konvoyun geçişi sırasında Pazarköy mevkinde yol bir süre için ulaşıma kapatıldı.

Bu sırada hastanede yatan bir yakınını ziyarete gittiği iddia edilen 35 yaşındaki Şenol Topçu, yolda kaldı. İddialara göre, bindiği araçtan inen ve yolu kapatan görevlilerle tartışan Topçu, olay yerine gelen Başbakan Erdoğan'ın öncü koruma ekibindekilere “Acil işim var. Yolu kapatmak zorunda değilsiniz” diyerek onlarla da tartıştı.

Daha sonra geldiği araca dönen Şenol Topçu, bu sırada yoldan geçen Başbakan Erdoğan'ın konvoyuna doğru iddiaya göre el kol hareketi yaptı.

Korumalar tarafından gözaltına alınan Şenol Topçu, önce polise ardından da jandarmaya teslim edildi. Gözaltına alındığı sırada kolunun incindiği ileri sürülen Şenol Topçu çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu. Tutuklanan Şenol Topçu'nun babası Fahri Topçu, oğlunun İstanbul Ümraniye'de internet kafe işletmeciliği yaptığını ve vefat eden dedesi Mustafa Topçu'nun cenazesine katılmak üzere Rize'ye geldiği söyledi. Oğlunun gözaltına alınmasına tepki gösteren Fahri Topçu, şunları söyledi: Başbakanımız Güneysu'ya çıkıyordu. Korumaları yolu kapattı. Oğlumun acelesi vardı. Korumalara, 'Neden yolu kapatıyorsunuz? Benim acele işim var. Yolu kapatmak zorunda değilsiniz' demiş. Oğlumu tekme tokat minibüsten aşağı indirdiler. Benim bakacak kimsem yok. Oğlum bana bakıyordu. Başbakanımızın da bu olaydan haberi yoktur. Oğlumun hiçbir suçu yok. Başbakan bu olayı duysa üzülür. Korumalar kendi duyguları ile hareket etti. Oğlumun serbest bırakılmasını istiyorum.”