YÜKÜ AĞIRDIR DEVİN!
Son sınıf öğrencilerimizle ilgili bir yazı kaleme almam istendi. Bir İmam-Hatip hatırlatması yapma fırsatı olarak değerlendireyim dedim. Affınıza sığınarak birkaç bölüm aktaracağım yazımdan sizlere.
Sevgili gençler yarınların umudu olduğunuzu unutmayın. Bilgi çağının maneviyatla donanmış neferleri olarak başınız dik alnınız açık yürüyebilmeniz için kendinizi gerçekleştirmeniz, şahsiyet hokkabazlarına inat erdem toplumu olma gayretlerine omuz vermelisiniz. Ömrümüz vefa ederse yarın sizlerle farklı pozisyonlarda karşılaşacağız. Emin olun üniversiteyi kazanıp kazanamamanızdan daha öte ahlaken tekâmüle ermenizdir önemli olan. Tabiki her öğrencimizin büyük üniversitelerde okumasını, kitlelere yön verecek kabiliyete sahip olmasını temenni ederiz. Ama her şeyden önce adaletli, liyakatli, çalışkan ve ahlaklı fertler olmanızdır evvela. Eğer bu sıralarda buna dair bir şeyler öğretebildiysek ne ala, eğer öğretemediysek emin olun hesabımız çetin.
Sevgili öğrencilerim bizi vebalden kurtaracak olan sizlersiniz. Platon’u unutabilirsiniz, develerin zekâtını unutabilirsiniz, Beş Hececileri de unutabilirsiniz. Mustafa Aktaş’ı, Sefer Yazıcı’yı da unutabilirsiniz. Ama imanınızı ve şahsiyetinizi unutmamalısınız. Onun için sizler bizim ipimizsiniz. Eğer güzel bir hayat sürerseniz, ehli sünnet ve insanı kamil olma adına güzel yol izlerseniz ip bizi Allahın cennetine bağlar. Eğer umduğumuza nail olamaz isek bu sefer o ip urgan olur bizi, hem bu dünyada hem ahirette boğar.
Sevgili gençler yaptığınız tercih takdire şayan. Bunun kıymetini yıllar sonra daha iyi anlayacaksınız. Şu an Bandırma İlçe Milli Eğitim Müdürü olan eski okul müdür yardımcımızın sözlerini sizlere aktarma mecburiyetinde hissediyorum kendimi. İmam-Hatip sevdasına dair belki bir ufuk turu yapabiliriz bu sayede. Osman Özkan Hocam İmam-Hatip öğrencilerine nasıl davranmam gerektiğini şöyle telkin ediyordu bana. Yol bul kalplerine. Sen sadece dokun o çocuklara… Kalplerine, omuzlarına, ellerine… Sözlerin, gözlerin okşasın onları. Değerli ve önemli olduklarını hissetsinler. Küçük küçük anlat onlara dün bizim yaptığımız gibi. Aslan parçaları olduklarını hissettir onlara. Senin yanında güvende olduklarını bilsinler. Küçük başarılar tattır onlara büyük işlere yol açsın. Gez onlar için hem okul için. Okulunun güzelliklerini anlat. Sakın onların ve okulunun eksikliğinden kimseye bahsetme. Hep güzeldi orası hala da güzel. Bu sevda mahşere kadar gidecek Seferim. Üç evlat üçü de İmam-Hatip okuyor ve okuyacak. Kimseyi eleştirme Ama hiçbir şeyi de unutma.
Sevgili öğrencilerim değinilecek onca konu varken nedense kalemim şahsiyet, erdem ve dava adamlığı çizgisine kaydı gitti. Sözü uzatmayacağım. Hepiniz teker teker çok kıymetlisiniz gözümde ve gönlümde. Necip Fazıl’ın ifadesiyle Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! / Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin! Evet sizler fiziken olmasa da ahlaken devler olmalısınız. Çünkü mukaddesatla ilmi en çok buluşturan bir okuldan mezun oluyorsunuz. Onun için yükünüz ağır. Ama biliyorum sizler bu yükü taşıyacak “dava taşını da gediğine koyacaksınız.” Hayatta umarım bütün meşru beklentileriniz gerçek olur. İman dairesinde bir hayat sürersiniz inşallah! Ailenize, sevdiklerinize, dininize ve vatanınıza bağlı bir ömür geçirmeniz dileğiyle eyvallah…
YAZIYA YORUM KAT