1. YAZARLAR

  2. D. Ali TAŞÇI

  3. Zulüm karanlık bir kuyudur
D. Ali TAŞÇI

D. Ali TAŞÇI

Yazarın Tüm Yazıları >

Zulüm karanlık bir kuyudur

A+A-

Zulüm karanlık bir kuyudur, zulmettikçe kuyu derinleşir ve içine zifiri karanlık çöker. Zalim, zulmünü artırdıkça, iç dünyasındaki karanlık ve kasvet yoğunlaşır.
En büyük zulüm, yaradılış gerçeğini göz ardı etmek ve kulluktan uzaklaşmaktır.
Susamış bir insanın önünde duran bardağa değil de suyu bardağın dışına akıtmak, susayan insana zulüm değil midir?
İnsan, Rabbine kulluğa susamış varlıktır; onu başka şeylerle oyalamak, ona yapılacak olan en büyük kötülüktür.
Kulluk süreci, insanın kendini tanıma sürecidir. Bir insanda bu süreç başlamamışsa, onun kendisini tanıması da mümkün değildir. Kendini tanımayanların yönetiminde yaşamak, dünyada cehennemi yaşamakla eş değerdedir.
Mazlumlara zulmedenler, onları alt ettiklerini sanırlar. Oysa onlara yapılan her kötülük, kat kat kendilerine döner. Zalim korkaktır, pısırıktır, cimri ve sinsidir. Tüm kötü ahlaklar onun sığınağıdır.
Her kötü ahlak, bir zulmün isim değiştirerek geri dönüşünün adıdır.
Çalışanlarına hakkını vermeyen, haram yiyen bir patron düşünelim. Haram yemek zulümdür, güçsüzün malını almaktır. Haram, insanda hırsı kamçılar. Bu hırs, zamanla kişiliği etkiler ve patronu daha da acımasız yapar. Onun bu acımasızlığı, ona karşı duyulan kalplerdeki sevgiyi nefrete çevirir. Bu nefret, o patronun zindanı olur. Evinde, iş yerinde ve hayatın başka alanlarında o patron artık sevilmez; sadece parası için yüzüne gülünür. Kendisi de sürekli rahatsızdır, tedirgindir, tatminsizdir. Zaman içinde en yakın sandıklarından çok büyük darbeler yer ve manen yıkılır. Hâlbuki onun başına gelenler, zamanla kendi yaptıklarının karşılığıdır.
Kimde kötü ahlak öne çıkmışsa, o, daha önce yapmış olduğu zulüm ve haksızlıkların sonucudur.
İnsanın başkalarına yapmış olduğu kötülüğün neticesinde, kendine yabancılaşır. Her kötülük, kendinden uzaklaşma, her iyilik de kendine yakınlaşmadır. Bir insan kendinden uzaklaşmışsa, onun başkalarına yakın olabilmesi mümkün müdür? İçinde bir yabancı barındırmak kadar kaygı verici bir durum var mıdır?
Zalim, içinde yabancı barındırandır. Kaygılar içindedir. Bunun için saldırgandır. Kendini ehilleştirene kadar da saldırgan olacaktır. İman ve kulluk, ehilleşmenin adıdır.
Güzel ahlak, içteki narı (ateş ) nura dönüştürür. Kötü ahlak da nuru nara çevirir. Bu nedenle kötü ahlak sahipleri, yani zalimler, içlerindeki ateşle yaşamak zorundadırlar. Bu da onlar için daha dünyada iken bile cehennemde yaşamak demektir.
Herkes kendi hayatının heykeltıraşıdır; eserine bakıp sanatını değerlendirsin.
Evine hırsız girip, kıymetli eşyaları çalınan insan emniyete başvuruyor da kalbine şeytan girip, tevhidi çalınan ve zalimleşen insan nereye başvuracağını bilemiyor. Biri dünyalık ve fani ihtiyaç, öbürü ebedi var oluşun simgesi.
Zulüm, fani ile baki olanı ayıramama bulanıklığıdır.
En büyük ahlaksızlık, başarını kendinden bilmek, geldiğin makamı kutsamak ve ebedi olarak algılamaktır. Suyun akışını görmez misin, sen hep aynı aktığını görürsün de akan damlalar çoktan denize ulaşmışlardır.
Fani oluşumlardan ve dolayısıyla ahlaki erozyondan uzak durabilen insana bir gün hakikat şarabı sunulur. İşte o kadeh de zulümden alı kor.
Nefs, cehennemden bir parçadır; cehennem nasıl doymak bilmezse, nefs de doymaz. Canlı cehennem görmek isteyenler, doymayan dünya ehline baksınlar.
Bir gönülde Allah tecelli etmemişse, onu taşıyan insan zulmetmekten kurtulamaz. Allah’ın gönülde tecellisi ise, O’nu kabul etmek ve kulluğuna rıza göstermektir. Çağdaş insan kulluğu kabul etmemekte direnirse, nice kullara kul olmaktan kurtulamayacak ve zulüm dünya çapında devam edecektir. Etmiyor mu?
Zulmünü parıltılı ambalajlarla insanlığa sunan dünya tiranlığı, kalbine Rabbini alarak secdeye kapanmış bir kulun karşısında ne kadar aciz ve zavallıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Yeni dezenformasyon yasası ve kişisel verilerin korunması kanununa göre; kişilik haklarına yönelik her türlü yayın suç teşkil ettiğinden, kurallara aykırı yorumlar onaylanmamaktadır. Lütfen bir aşağıdaki facebook yorumları bölümünü kullanınız
4 Yorum
  • demokrat / 16 Ağustos 2008 Cumartesi 23:41

    "zaman sana kan damlayan dişlerini gösterecektir."
    "her ne eder kendine eder."
    ".Deden söndüremedi islamiyet nurunu sen mi söndüreceksin Ebu cehil torunu."EĞER inançlı kesim bu suçlamaların muhatabı olsa yer yerinden oynardı neyapsın gariban .EY YÜCELERDEN YÜCE BİZİ MAHRUM EYLEME."der ,dua eder.zülüm yaşamaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • sufi / 15 Ağustos 2008 Cuma 13:20

    Sayın Taşçı,
    Sizi elverdiğince okuyorum.Ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal durumu kritik etmeye çalışıyor ve (çoğunun yaptığı gibi)bulunduğunuz ve kendinizi emin sandığınız limandan topluma tavsiyeler dayatıyorsunuz.Bunu yaparken sığındığınız limanın yumuşak üslubuna dayanarak "hoşgörülü ve sevecen"bir portreye yakın düştüğünüzü sanıyorsunuz.
    Asıl sorun bu!Bulunduğunuz ve kendinizi esenlikte sanıp davet ettiğiniz limanın sorunlarıdır toplumun gelişerek değişmesinin önündeki engeller!.Türkiye ve dünya müslümanlarının evrene ait olgulara yaklaşım biçiminin ve algı düzeyinin dünyanın kültürel(yerleşik)düzeyinin çok altında kaldığının farkına vararak yazmanızın daha yararlı olacağını ve kullanmakta olduğunuz gözlüğünüzü değiştirmeniz halinde çok daha toplumsal verime yönelik şeyler yazabileceğinizi düşünüyorum.
    Ne yazık ki müslümanlar aslında bir limanda değiller.Liman sandıkları yer bir"kuyu"!.Ve bu kuyudan yüklelen her el,ancak kuyudakileri tırmalamanın ötesine geçemiyor.Üstelik "kuyu" suyu da bu hengamede gittikçe kirleniyor.Bunun böyle olduğunu hiç uzatmadan örneklemek için size yazılan bazı yorumları okumak bile yeterli."Siz yazıyormuşsunuz ama bunları uygluamadığınız için yazma hakkınız olamazmış....Sizin bu konuları değerlendirmeye alacak vasıflı tarafınız yokmuş....Bu konuları(insana ait konular oysa bunlar,din içeriği fazla olsa da)azman uzmanları dile getirebilirmiş..Ve siz anlamadığınız için bunlar daha size yorum yazmayacakmış vs."türü hezeyan yüklü ifadeler kullanan ve kesinlikle psikiyatrinin konusu olacak bu gibi yorum ve yorumcular da gösteriyorki işe başlanılacak yeri başka yerde aramak,yani pazarı başka yerde kurmak gerek!
    Maalesef bir çok din mensupları gibi müslümanlarda (ağırlıklı olarak)toplumsal gelişmenin dinamiklerinin dışındaki yerden seslenme imkansızlığının paranoyasını yaşamaktalar."Din afyondur"sözüne itiraz eden biriyim ama yeryüzündeki dindarların bireysel ve toplumsal travma yarattıklarını ve yaşadıklarını söylemeyi de hiç abartılı görmüyorum.Hangi islam,hangi musevilik,hangi isevilik,hangi tarikat?.Avranos mü'minlerinin,şeytani! teknolojiye uzaklığı,uzlaşı alanının ne kadar ütopik yere oturduğunu gözler önüne sermekte.Özgürleşmeden uzlaşı noktası oluşturacak zemini bulmak ve toplumsal bir olumluluk yaratabilmek mümkün değil.Oysa buna "tanrılar" engel!Her dinin ve mistik oluşumun neyazık ki ilah derecesinde gördüğü tanrısı var.Tıpkı, sizi yerden yere vurarak sizden öcünü almak isteyen dindar! yorumcularınız gibi..Bunu görmelisiniz.
    Türkiyede'ki müslümanların sorunu "dindarlaşma"sorunu değil.Bir algılama düzeyi sorunu.Bu sorun aslında (üç aşağı ,beş yukarı)dünya dindarlarının sorunu...Düşüncenin özgürleşme güvenliğini elde etmeden ,toplumu ilerici bir çizgiye getirmek tarihte hiç gerçekleşmedi.Önce özgürlüğün güvencesinin sağlanması gerek.Müslümanlar bu yolu açmadıkça sadece "kuyu"içerisinden birbirini tırmalamanın ötesine geçemeyecekler.Bunun doğal sonuçları ise taliban,yolsuzluk ve onunla kemikleşmiş bürokrasi,yandaşlığın yarattığı zihinsel körlük,adam kayırmacılık,kindarlık ve haset,tirani oluşumlar,kadercilik ve teslimiyetçilik ..yani hızla eskiye dönüş..
    Öğüt vermenin sadece dindarlara(Kendini o limanda sananlar) kalabileceği bir dünya bu haliyle sadece kendinle barışık ve herkese akıl veren vede onlarga sadece bu yolla kavga üreten bir dünya olurdu.Dünya okuyarak anlamaya çalışma yerine ,kendini doğuştan "bilmiş" ve "kesin bilgiyi öğrenmiş"sanan insanların algılama seviyesini görmeyenlere verecek bir şeyleriniz olmalı !..

    Yanıtla (0) (0)
  • ismail kambay / 14 Ağustos 2008 Perşembe 23:17

    sana helal olsunhayınlerı kitap gibi .yazdınanlıyan .çokiyi anlar .

    Yanıtla (0) (0)
  • k k / 14 Ağustos 2008 Perşembe 23:05

    sn taşçı size katılıyorum kötü rolda oynıyan politikacıları olduğü gibi yazdınız neyazıkkı sızin gibi doğru dürüst kültürlü insanları bizım millet son andafak ediyor.hemşerı yorümü.

    Yanıtla (0) (0)